AB YASALARI AHLAKİ EREZYON OLUŞTURDU!

Özellikle gençlerimize ve yetiştirdiğimiz evlatlarımıza kendi öz benliğimizden doğan kültürümüzü ve ahlaki yapımızı tanıtıp sevdirmeliyiz. 1980’li yıllara ayak bastığımız senelerden sonra, ülkemizde ahlaki deformasyon yaşanmasını tetikleyen Kapitalizm ve AB Uyum yasaları olmuştur ve hızla ülke gençleri arasında bir yıkım faaliyeti yaşanmasına neden olmuştur. Dolayısı ile AB Uyum yasalarının, milletimizin İslamdan aldığı ve kendine bir siper yaptığı ahlaki değerlere savaş açtığı görülmektedir. Bu yasaların bir bir kabulünden sonra gençler hızla batılı modelleri taklit eder hale gelmişlerdir. Bu duruma düşmelerin de en etkili olan silah ise yabancı futbolcu şekilleri olmuştur. 
Avrupa Birliğine Uyum yasaları ulusumuzun ahlaki değerlerine ters gelmektedir. Bundan neşet eden hal ve tavırlarda orta yaşlıları üzmektedir. Zamanla inandığı gibi yaşamayı terk eden gençler, AB Yasalarına uyma adına yaşadıkları gibi bir ahlaki değer geliştirmeye başlamışlardır ve bunun adına da özgür yaşam demektedirler. Bir diğer adıyla da şeklin ve şemalin ne önemi var bak ben zaten Müslümanlığımı açıkça söylüyorum demektedirler. Son onlu yıllara baktığımız zaman öncelikle bize has olan aile yapısı bozuluş olup ve Aile kurumu kökten çatırdamıştır. Aile’nin lideri Türk Milletinin örf ve geleneklerine göre Baba olması gerekirken bu liderlik babanın elinden alınmış ve resmen babalar para kazanan bir köle durumuna dönüştürülmüştür. Babanın yarısı olan annelerde son onlu yıllarda evladına bir fiske vursa yahut bir terlik fırlatsa hapis cezaları alacak derecede bir duruma düşürülmüşlerdir. Bu duruma baktığımız zaman bütün aile yapısı önce Televizyon sonra da Cep Telefonu ve İnternet vasıtasıyla yerle bir edilmiştir. Yaşanılan ahlaki erezyonun önüne mutlaka geçilmesi gerekmektedir. Değilse aile hayatımız tamamen bir çöle dönecektir.
Devlet bu erezyonu durdurmak için ivedilikle imanlı nesillerin yetişmesine katkı sağlayacak, naturalizm ve maddecilikten uzak bir eğitim sistemini faaliyete geçirmelidir. İslama uygun bir eğitim sistemi ve ahlak dersi okullarda felsefi ahlakın yerini almalıdır. Toplumumuzdaki bozulma o kadar ileri bir seviyeye doğru ilerledi ki, yaşlı anne ve babasını yük olarak görüp huzur evlerine göndermeye başladık. Otobüslerde yaşlı ve hastalara yer vermeyen, uyur numarası yapan veya ilgilenmeyen bir nesil yetiştirmeyi başardık. Bize düşen yeniden eski günlerde olduğu gibi saygı ve sevgiye dayalı bir toplumun inşası için medya araçları yeniden devreye sokulmalı ve devamlı mesaj verilmelidir. Animasyonlarla çocuklarımız bir eğitime tutulmalıdır.
Okullarda öğretmenlerin ve ailede de anne ve babaların etkinlikleri artırılmalıdır. Evladına sınırlı da olsa baskı kurabilmeli ve onları kontrol altına alabilmelidir. 
Netice olarak da ilk önce kanunlar yeniden düzenlenmeli ve İslam Toplumuna uygun bir şekilde değiştirilmelidir. Daha sonrada özümüze uygun ve köklerimizden yetişen ahlaki yapımıza yönelik olacak şekilde eğitim sistemimiz revize edilmelidir. Medyada bize uymayan ahlaksızlıklara karşı denetim sağlanmalıdır. RTÜK bu tür yayınların cezasını çok hızlı bir şekilde kesmelidir. Eğer bunları yapamıyorsak kaybettiğimiz ve batılılaşmış bir neslin yetişmesine neden olacağımızı ve gidişatın oraya gittiğini unutmamız gerekmektedir.
Kalın sağlıcakla!