15 TEMMUZ 'İMAN'IN ÇELİĞE ZAFERİ'
Mehmet Kaçar
15 Temmuz, Çanakkale savaşından 100 yıl geçmesine rağmen, bu toplumda Seyyid Onbaşı’nın hala ölmediğini ve vatanın baş derde girince her köşeden yeniden ortaya çıkacaklarını gösterdi. Çünkü bu toprakların hamuru ve çamurunda bu maya var.
15 Temmuz hain darbe girişimi bizlere kınalı Ali’lerin yaşamaya devam ettiğini, yüz yıl sonrada vatan dara düştüğünde yaşayacağını gösterdi. Evladını vatan için kurban olsun diye, askere kına yakarak gönderen anaların her geçen yılda yeniden var olduğunu bizlere biz kez daha ispatladı. Anadolu topraklarının bugün ve yarında bu anaların doğurduğu kınalı kuzularla dolu olduğunu bu dünyaya bir kez daha ilan etti.
15 Temmuz, ‘ zamane gençlerinde iş yok’ diyen zihniyete bir kez daha şamar atma fırsatını sundu. Tankların altına yatan, F 16 lara taş atan, belediyenin şehir havuzlarında abdest alıp kurşunlara göğsünü siper eden gençlerin bu topraklarda hiç bir zaman eksik olmadığını bizlere çok net bir şekilde bir kez daha anlattı.
15 Temmuz geleceği inşa etmek isteyen gençleri ihmal etmememiz gerektiğini bizlere bir kez daha canlı bir şekilde zihinlerimize kazıdı.
15 temmuz hain kalkışmasında milletine kurşun sıkan, tankları milletinin üstüne salan, milletin vergileri ile alınan savaş jetleri ile milleti bombalayanlar da, ne yazık ki bu toprakların gençleri olarak yetiştirilmişti, onlara karşı göğsündeki imanla direnen gençler de bizim insanımızın çocuklarıydı.
FETÖ Pavlus’unun CIA’nın emriyle, milletten, Allah adına topladığı ‘himmet paralarıyla’ kurduğu kolej ve dersaneleri, yurtları, eğitim kamplarını, Türkiye Cumhuriyeti bir bir geri aldı. yıllarca milleti yönlendirmek için kullandıkları televizyon, gazete ve dergilerine bir bir el konuldu veya bunlar devlet eliyle kapatıldı. Ellerinde ne kadar şirket varsa kayyum atanarak devletin eline geçti.
Fetö Teröristi, örgütünün 40-50 yılda milletten para toplayarak, milleti İslam ile kandırarak kurduğu her şeyi devlet ellerinden aldı ve bunları yeniden milletin hizmetine sundu. Hastahane, Okul, Üniversite ve iş yerlerini burada sayabiliriz mesela.
Fetöşizm, terör örgütü mensuplarından, devlet baskısı ile geri teslim etmiş ve yine onların elinden alamadığımız en önemli ve tek şey akıllarını onlara kiraya vermiş ve bu şekilde de mankurtlaşmış insanlarımızın olduğu. Eşyayı geri almak kolay, insanı geri almak ise oldukça zor ve uzun bir süreç gerektirir çünkü.
“İslama hizmet” için yapıyoruz kılıfı giydirilmiş, zihin ve akılları iğdiş edilmiş yeni nesillerin tekrar yetişmemesi içinde ilk önce kendimizi sonra da evlatlarımızı eğitmek, yetiştirmek, bilgilendirmek mecburiyetindeyiz.
Yaşadığımız bu topraklar, bizlere atalarımızın, Alpaslanları, Osman Gazilerin, Fatih Sultan Mehmetlerin mirası ve hala İslam Ümmetinin tek duası ve gelecekteki ümididir. İşte bunun için bu necip milletle uğraşmaktan bizim çocuklarımızı bizden çalmaktan ve elimizden almaya çalışmaktan asla vazgeçmeyecekler, belki kabuk değiştirecekler ama pes etmeyecekler bu böyle biline.
Fetöşizm bir zihniyetin zehirli iğnesidir. Zehirlenmiş ama görünümü güzel ve kabuğu ilahi olan bir meyvedir. Bir bahçıvan olarak hiç kimse zehirli meyve yetiştiren(ebu cehil karpuzu misali) bir bahçe yetiştiremez.Çünkü meyvelerin renkleri, görünümleri, tatları, adları değişse de yine zehirlidir. Şahısların kutsallaştırıldığı, tek tip okumaların yapıldığı her kurum, her cemaat veya tarikat birer fetö olmaya namzettir.
Bunları anlamak ve bilmek isteyenler için misaller açık açık ortada. Önümüzde ki çalılıklar varken, arkada ki ormanı keşfetmemiz asla mümkün değildir.
Kendini kutsi sayan biri kalkıp “ben Halidi kolundanım”diyen cennete gider diyor. Medyada yer bulan Uşşaki “şeyhinin elini öpen cennetliktir” diyor, Kuytul denen vehhabinin “peygamberimizi meydanda gören bacılar var” bir başka kentimiz de ‘şeyhimizin gözlerine bakan içkiyi bırakıyor” gibi safsatalar ve diğerleri hep aynı zehirli bahçenin Ebu Cehil Karpuzları değilmidir.
Fetöşizm, fetullah Gülen için kainat imamı diyordu. Bir başka grupta kendi kurucusuna aktabul aktap diyor. Said-i Nursi içinde Müceddi-i sani diyorlar. Nakşiyiz ve kadiriyiz diyenlerin Fetö için söylenenlerden farkı nedir söyleyebilirmisiniz?
15 Temmuz adı altında Türkiye genelinde kaç tane kurum veya park açıldı? sayısını ben bilmiyorum. Milletin vaya yeni yetişen nesillerin hafızasında iz bırakması, 15 Temmuz’un unutulmaması için bunlar hızla yapılmalıdır. 15 Temmuz okulları, 15 Temmuz Alt ve Üst geçitleri, 15 temmuz köprüleri ve viyadükleri, kavşakları, şehir parkları ve meydanları, tramvay ve otobüs durakları ivedilikle yapılmalıdır.
Tüm bunların kırmızı kurdelasını kesen yetkililer, şayet 15 temmuz ihanetine götüren “ İslam’a hizmet ve Allah için yapıyruz” kılıflı “ihanet zihniyeti” ile mücadele etmezlerse, parelelcilerin ve kardeşleri ile benzerlerinin yapamadığını hain ve daha zalim bir mankurt ekip yapar ve 15 temmuz üst geçidini açan yetkiliyi o üst geçitte sallandırır hem de gözünün yaşına bakmadan.
Allah bir daha bu necip millete, darbeler, muhtıralar ve 15 temmuz gibi hain kalkışmalar yaşatmasın. Allah hem devletimizi yönetenlere hem milletimize, 15 Temmuz’a giden hatalardan ders almayı öğretsin.
Selametle!