Mehmet Bina

Yağmur dua'sından önce yetimlerin duasını alalım

Mehmet Bina

İnsanlar kıtlığa maruz kaldılar. Resulullah (sav) bir cuma günü hutbe verirken bir bedevi kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü, malımız helak oldu, horantamız aç kaldı, bizim için Allah'a dua ediver!" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu Vesselam ellerini kaldırdı. Biz gökte bir bulut göremiyorduk. Nefsim elinde olan Zat'a yemin olsun, daha ellerini geri çekmeden semada dağlar gibi bulutlar peydah oldu. Derken daha minberden inmemişti bile ki, sakalından yağmur damlaları dökülmeye başladı. O gün, ertesi güne kadar yağmur yağdı. Daha sonraki günde de yağdı, onu takib eden günde de yağdı, hatta müteakip cumaya kadar yağış devam etti. Öyle ki, o bedevi veya bir başkası kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü, binalarımız yıkıldı, mallarımız suda boğuldu, bizim için Allah'a dua ediver (artık yağmur kesilsin)" dedi. Aleyhissalatu Vesselam ellerini kaldırıp: "Allahım etrafımıza yağdır, üzerimize olmasın!" diye dua ettiler. Eliyle bulutlara doğru hangi istikametteki buluta işaret etti ise, bulutlar orada açıldı. Bütün Medine buluttan temizlendi."

* Canab-ı Allah (cc) Kur'an-ı Kerim'de  Ra'd Suresi, 12. ayet: ''O size şimşeği korku ve umut olarak gösteren, (yağmur yüklü) ağırlaşmış bulutları (inşa edip) ortaya çıkarandır.'' Buyurmuştur.

* Yağmur Duasına Çıkarken Tevazu

Abdullah ibni Abbas (Ra) dan rivayet ,

 −Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yağmur duası namazına mutevazi, boynu bükük, mahzun bir halde yavaş yavaş yürüyerek çıktı. Bayramda kıldırdığı gibi iki rekât namaz kıldırdı. Bu bayram ve Cuma hutbeleriniz gibi hutbe irad etmedi.”

(İbni Mace 1266, Ebu Davud 1165, Nesei 1520)

* Kurak geçen bir yaz gününde cemaat Cuma namazı sonrası Camii imamı ile beraber kurumaya yüz tutmüş mahsülleri kurtarma ümidiyle bozkıra yağmur duasına gider..

Hacet namazları kılınır, dualar edilir, kurbanlar kesilir ama gökyüzünden tek damla yağmur düşmez yine!.

Cemaat boynu bükük tekrar kasabaya geri döner, aradan bir kaç gün geçer ve bir Allah dostunun yolu kasabaya düşer..

Kasaba halkı Allah dostunun yanına gelerek kendileri için yağmur duasına çıkmasını söyler ancak Allah dostu yağmur duası yerine kasabayı beraber gezmeyi önerir hakla..

Halk şaşkınlık ve merakla birlikte Allah dostunun ardına düşer, evleri dolaşmaya başlarlar..

3-5 evi dolaştıktan sonra damı çökük kapısı kırık bir eve rastlarlar ve Allah dostu kapıdan içeri doğru seslenip ev hanesini dışarı çağırır..

İçerden orta yaşlarda üzeri yamalı bir kadın ve iki yetim kız çıkar..

Allah dostu hâl hatır sorduktan sonra evin beyinin kalp krizi geçirip erken yaşta öldüğünü ve kadının da iki yetim kızıyla yalnız başına kaldığını öğrenir..

Allah dostu kadın ile hasbihal ettikten sonra küçük kızlara kendisinden istekleri olup olmadığını sorunca kızlardan birisi çatıları için kiremit diğeri de kendisi için yeni bir ayakkabı ister..

Allah dostu hemen yanındaki cemaate evin damı için kiremit ve diğer kız için ayakkabı alınmasını buyurur..

Kiremitler ve ayakkabılar geldikten sonra Allah dostu küçük kızlara "En çok ne için dua edersiniz, söyleyin bakalım dedenize" diye sorar!.

Kızlardan birisi, "Yağmur yağdığında damımız eski olduğu için evimiz ıslanmasın diye Allah'tan yağmur yağdırmamasını isterim hep" der!.

Diğer kız ise, "Ben de eski ayakkabım delik, ayaklarım yağmurlu havalarda ıslanıyor diye Allah'tan yağmur yağdırmamasını istiyorum hep" demiş!.

Allah dostu bu sözlerden sonra yanındaki cemaate dönerek, "Sadece Allah'ın kudretinde olan bir duayı etmeden önce kendi kudretinizle birinin duasını yerine getirmediğiniz sürece duanız kabul olmaz eyy cemaat" diyerek meseleyi özetlemiş!.

Yani kardeşler; bugün yaşadığınız kuraklık için yağmur duası yanısıra o Allah dostunun yaptığını yapmamız da gerekli ve makbuldür Vesselam!.

Yazarın Diğer Yazıları