Mehmet Bina

Sıkıntı ve bunalım anlarında nasıl dua edilir

Mehmet Bina

-Uhud Savaşı’ndan sonra Mekke müşriklerinin reisi Ebû Süfyân, “Bir sene sonra Bedir’de buluşalım” demiş, Hz. Peygamber (sav) de “inşaallah” diye cevap vermişti. 
-Vakit gelince Ebû Süfyân Mekke’li müşriklerden topladığı güçle (Mekke'den Medine'ye giderken 16 km. olan) Merru’z-zahran denilen yere kadar gelip ordugâh kurmuştu. 
Ancak kalbine düşen korku sonucu Mekke’ye geri dönmeye karar vermişti. Tam bu sırada Medine’ye gitmekte olan Nuaym İbni Mes’ud ve adamlarıyla karşılaştı. Henüz müslüman olmayan Nuaym’a;
- Al sana on deve! Medine’ye gittiğinde, büyük bir kuvvetle gelmişler, seni bekliyorlar, diye Muhammed’i korkut! demişti. 
Nuaym Medine’de Hz. Peygamber’i harb hazırlıkları içinde buldu. Ebû Süfyân’ın isteğini yerine getirerek:
- "Ebû Süfyân, Mekkelileri toplayıp gelmiş, sizi bekliyor. Giderseniz hiçbiriniz geri dönemez!" diye müslümanları korkutmak istedi. Başta Hz. Peygamber olmak üzere ashâb-ı kirâmın Allah’a iman ve güvenleri artmış ve حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكٖيلُ
“Allah bize yeter, ne güzel vekildir O!” demişler ve sözleşilen yere hareket etmişlerdi. 
Bedir mevkiine gelince düşmanın çoktan çekip gittiğini gördüler. Panayır süresinde orada kalıp ticaret yaptılar; sonra da Medine’ye döndüler.
-Ebû Saîd el-Hudrî (ra)’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
“Sûr sahibi boruyu ağzına koymuş, ne zaman üflemekle emrolunursa hemen üfleyeceği ânın iznini bekleyip durmakta iken ben nasıl sevinebilirim?”  
Bu haber, Resûlullah (sav)’in ashabına ağır geldi. Bunun üzerine Resûlullah (sav): حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكٖيلُ
“Hasbünallah ve ni’me’l-vekîl: Allah bize yeter, o ne güzel vekildir, deyiniz” buyurdu.
(Tirmizî, Kıyamet 8; Tefsîru sûre (39)
-Hadis-i Şerif de sûr sahibi diye ifade edilen dört büyük melekten biri olan İsrâfil aleyhisselâm’dır. 
Sûra üflemek suretiyle kıyamet gününü haber verecektir. Kur’ân-ı Kerîm’in çeşitli âyetlerinde sûra üfürülme anından ve ondan sonra meydana gelecek hallerden bahsedilir. 
-(Birinci defa) sûra üflenir, göklerde ve yerde olanlar düşüp bayılırlar (yahut ölürler). Ancak Allah’ın dilediği kalır. 
-(İkinci defa) sûra daha üflenir, birden onlar ayağa kalkarlar ve ne olacağına bakarlar” [Zümer sûresi (39), 68]. 
-Bu âyette anılmayan bir (üçüncü defa) sûra üfleme safhası vardır ki, o zaman mahşer kurulur ve hesap başlar. 
Peygamber Efendimiz, meleğin her an bu görevinin başında olduğunu ve Cenâb-ı Hakk’ın emrini beklediğini ifade etmiş, bu durumda sevinebilmenin, dünyada gamsız ve kedersiz yaşamanın, zevk ve safaya dalmanın mümkün olmadığını belirtmiştir. ▪︎Peygamberimiz, kıyâmetin dehşetini ve şerliler üzerine kopacağını biliyordu. Fakat o, ashâbın ve ümmetinin dikkatli, uyanık ve her an kıyamete hazırlıklı olmalarını istiyordu.
-Sahâbe efendilerimiz, Hz. Peygamber (sav)’in verdiği bu haber sebebiyle endişe ve korkuya kapıldılar. Onların bu endişe ve korkuları, kıyamet gününün dehşetini bilmelerinden ve kendilerini Allah’ın huzuruna çıkıp hesap vermeye tam hazırlıklı bulmayışlarından kaynaklanmaktaydı. 
-Hadisin başka bir rivayetine göre, sahâbe, bu durumda ne yapacaklarını Peygamber Efendimiz’e sorduklarında:حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكٖيلُ
“Hasbünallah ve ni’me’l-vekîl: Allah bize yeter, O ne güzel vekîldir, deyiniz” buyurdular. 
-Böylece Peygamberimiz, sıkıntı ve bunalım anlarında nasıl dua edeceklerini de ashâbına ve ümmete öğretmiştir. 
حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكٖيلُ“Hasbünallah ve ni’me’l-vekîl” duasını yapan ilk kişi İbrâhim aleyhisselâmdır. Onun ateşe atıldığında yapmış olduğu son dua “Rabbim bana yeter, O, ne güzel vekildir” anlamındaki bu dua olmuş ve ateşten kurtulmuştu. 
-Peygamber Efendimiz de, “Düşmanlarınız size karşı ordu toplamışlar” denildiğinde böyle dua etmişlerdi. 
Kur’ân-ı Kerîm bu gerçeği şöyle ifade eder: “Onlar ki, halk kendilerine: Düşmanlarınız size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun, deyince, bu söz onların imanlarını artırdı ve Allah bize yeter, O, ne güzel vekildir, dediler” [Âl-i İmrân sûresi (3), 173]. 
-Gelmesi kesin olan ve önlenmesi mümkün olmayan, korkulacak şeylerin en dehşet vericisi kıyamet günü hakkında da Allah’a bu dua ile yalvarmamız Peygamberimizin bizlere tavsiyesidir. Çünkü, kıyâmetin vakti ve saati Cenâb-ı Hakk’ın bilgisi, gücü ve kudretinde olup, onu öne veya sona almak insanların elinde değildir. Burada kullara düşen görev, önce Allah’ın hoşnutluğunu kazanacakları iyi ve güzel işler yapmak, sonra da Allah’a yalvarmak, dua etmek ve haklarında hayırlı olanı dilemekten ibarettir.
-Bu dua ile ilgili olarak Ebu Hüreyre (r.a) den rivayetine göre, Hz. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Sizden herhangi biriniz, büyük bir hadise (olay) ile (elem-keder, dert-bela, düşman ile karşılaşma gibi) حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكٖيلُ
‘Hasbünallâhü ve nîmel vekil’ duasını okuyunuz. Cenâb-ı Allah, düşmüş olduğunuz belâyı sizden uzaklaştırır.” yüzüncüde…“Ni’mel’Mevlâ ve ni’men’nasıyr” diye ilave ediniz.
Hadis-i Şerif bize şu mesajı veriyor. 
-Tıpkı İbrahim (as)’ın Nemrud’un ateşine karşı korunduğu gibi, bu dua ile sende dua et.
-Kıyametin kopması sûr ile bildirilecektir. Sûra üfürecek melek İsrâfil olup dört büyük melekten biridir.
-Kıyamet günü dehşetli bir gündür.
-Kıyamete hazırlıklı olmak gerekir. Bu hazırlık, iyi ve güzel ameller işlemek, kötülüklerden uzak durmak, böylece Allah’ın rızâsını kazanmakla mümkün olur.
-Zorluk, güçlük, sıkıntı ve korku zamanlarında Allah’a dua etmek, peygamberlerin yoludur.
▪︎Her türlü sıkıntınız için bu dua çok makbuldür. Bu dua ile sıkıntınız çözümü için Allahü Teâlâ’yı vekil ediyorsunuz.
-Her işinizi ve sıkıntınız Allah’ı vekil kılmak kadar üstün bir şey yoktur. Yüce Allah’ın vekilliği ile her işiniz kolaylaşır.
-Evden çıkarken en az üç def’a aşağıdak duânın okunması tavsiye olunmuştur.
بِسْمِ اللّٰهِ حَسْبِىَ اللّٰهُ تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّٰهِ لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلَّا بِاللّٰهِ
Okunuşu:“Bismillahi, hasbiyallahu tevekkeltü alallah, lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah.”
Anlamı: “Allah’ın adıyla! Allah’a tevekkül ettim. Allah’a dayanmaktan başka kudret ve kuvvet yoktur.” (Ebû Dâvud, Edeb, 102-103)

Yazarın Diğer Yazıları