Mehmet Bina

Şeytanın Ahlakı Olan Kibir

Mehmet Bina

*(Sahabeden) Seleme İbni Ekva’ (ra) şöyle dedi: 

Adamın biri Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında sol eliyle yemek yiyordu. Resûl-i Ekrem ona:

- “Sağ elinle ye!” buyurdu. Adam:

- Yapamıyorum, diye cevap verdi.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem adama:

- “Yapamaz ol!” buyurdu.

Seleme’nin dediğine göre adam kibirinden dolayı böyle söylemişti. Resûlullah’ın bedduasını alınca, elini ağzına götüremez oldu.
(Müslim, Eşribe 107)

Peygamber Efendimiz’in yanında yemek yiyen bu zâtın Büsr İbni Râî’l-Ayr olduğu söylenmektedir. 

Bu zâtın yeme içme âdâbı hakkında bilgisi olmadığı için sol eliyle yediği hatıra gelebilir. Fakat onun Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in “Sağ elinle ye!” diye uyarması üzerine, yapamıyorum diye cevap vermesi, sağ elle yeme edebi hakkında bilgi sahibi olduğunu göstermektedir. 

Bu zât İslâmî edebi bildiği halde Peygamber buyruğuna aykırı davranmıştır.

*Peygamber Efendimiz İslâm düşmanlarına bile, yaptıkları kötülükler sebebiyle pek nâdir olarak  beddua etmiştir. Onun bir müslümana beddua ettiği görülmemiştir. 

Büsr İbni Râî’ye beddua etmesinin sebebi ise, onun aşırı derecede kibirli olması ve Allah’ın Elçisi’nin uyarısına rağmen bildiğinden şaşmamasıdır. Resûlullah’ın, kendisine son derece saygısız davranan bedevîleri birçok defa hoşgörüp bağışlaması, onların bilgisizliği ve görgüsüzlüğü sebebiyle idi. Fakat bu zâtın Peygamber sözü dinlememesi, onun tavsiye ettiği doğruyu benimsememesi, yapabileceği halde yapamıyorum diye itiraz etmesi beceriksizliğinden değil, şeytanın en belirgin özelliği olan kibir ve gururundan kaynaklanmaktaydı. 
Bir müslüman günahkâr olabilir. Allah’ın ve Peygamber’in buyruklarını yapmayabilir. Hatta işlenmesi yasak edilen günahları işleyebilir. Fakat asla kibirli olamaz. Peygamber’ine karşı ise hiçbir şekilde kibirli davranamaz. Bir müslüman için Peygamber’ine kibirli davranmanın affedilecek yanı yoktur. 

Kâdî İyâz bu sebeple o şahsın münafık olduğunu ileri sürmüş, ancak Nevevî gibi bazı âlimler bunu doğru bulmamışlardır.

*Beyazıd-i Bistami Hazretleri birgün uyuz bir köpeğin yanından geçerken eteklerini toplamış. Köpek tarafından bir ses duymuş; ''Ey Beyazıd! Bu etek toplayışın, eteklerinin kirleneceği endişesiyle ise, bir tas su ile temizlenir. Fakat dikkat et, eğer kibrinden ötürü ise, yedi derya birleşse gönlündeki kibir kirini temizleyemez.''

Bu durumdan çok etkilenen Beyazıd hemen tevbe ve istiğfar etmiş. Birgün Efendimiz(sav) Sahabe-i Kiramdan bazıları ile otururken, başka bir sahabi yanlarına gelir. Efendimiz (sav) bu sahabinin yüzüne baktığında acayip bir kir görüp, sorar; ''Doğru söyle, ben bunların hayırlısıyım, iyisiyim diye içinden geçirdin mi?'' O da ''Evet içimden böyle bir his geçti'' deyince, tövbe istiğfar etmesini söylüyor ve insanın kendisini beğenmesinin ve başkalarından daha iyi olduğunu düşünmesinin kibir ve ucb olduğunu, Allah'ın (cc) gazabına sebep olabileceğini bildiriyor.

*Şeytan'a ait bir özellik olan kibir, onun Hz. Adem'e secde etmesini engellemişti. Cenab-ı Allah bunu Kur'ân-ı Kerim'de şöyle anlatmaktadır:

"(Hz. Adem'e) secde etmekten yalnızca İblis kaçındı. Kibirlendi ve kâfirlerden oldu" (el-Bakara, 2/34).

Hz. Nuh (a.s) oğluna vasiyet ederken "iki şeyden seni menederim, biri şirk diğeri kibirdir" buyurmuştur.

* Hadislerimizden şunu anlıyoruz.

Sağ elle yemek, Peygamber Efendimiz’in sünnetidir.

Peygamber sünnetine uygun yaşamak, bir müslümanın en başta gelen görevidir.

Sağ elin rahatsızlığı veya kesilmiş olması sebebiyle sol elle yenilebilir.

Kibir, âyet ve hadislerle yasaklanan çirkin bir huydur.

Dinin buyruklarına bile bile karşı gelen birine beddua edilebilir.

Yazarın Diğer Yazıları