Mehmet Bina

SALAVAT GETİRMENİN FAZİLETİ

Mehmet Bina

Hazreti Peygamber (s.a.v) cevaben :  Gerçekten öyledir. Ama, sen bana salavat getirmiyorsun. Ben ümmetimi getirdiği salavat kadar tanırım, buyurmuş. Adamcağız, korku ve dehşet içinde uyanmış ve o günden sonra, her gün yüz defa salavat-ı şerife getirmeyi adet edinmiş. Günlerden bir gün, yine rüyasında Hazreti Peygamber (s.a.v)'i görmüş ve şu müjdeyi almış: Seni tanıyorum, ahirette sana şefaat edeceğim.

Kadın'ın biri, Hasan-ı Basri (r.a) Hazretlerine gelip:
“Benim bir kızım vardı, vefat etti. Rüyamda görmek istiyorum. Bana bir şeyler öğret, onu rüyamda göreyim” dedi. Hasan-ı Basri (r.a) Hazretleri: “Salavat-ı Şerife oku” dedi. Kadın Salavat-ı Şerife okudu ve rüyasında kızını gördü. Kızı katrandan bir elbise giymiş, boynunda ateşten zincir, ayağında bağ vardı. Hasan-ı Basri (r.a) Hazretlerine hikaye edip ağladı. Hasan-ı Basri (r.a) Hazretleri de ağladı.
Bir müddet sonra Müşarunileyh hazretleri o kızı Cennette bir yatak üzerinde başında da bir taç; nuru doğu ile batı arasını dolduruyor gördü. Kız: “Ey üstad! Beni bildin mi?” dedi. Hasan-ı Basri (r.a) Hazrertleri: “Bilemedim” buyurdu. Kız: “Ben senin salavat öğrettiğin kadının kızıyım” demesi üzerine Müşarunileyh hazretleri : “Ne sebeple bu mertebeye nail oldun? diye sual buyurdular. Kız:
“Bizim mezarlığımıza bir adam uğradı. Resülüllah (S.A.V.) üzerine salavat okudu; sevabını bizim mezarlıkta olan ölülere hibe etti.
Ve bizim mezarlıkta azabtabeşyüz elli ölü vardı. “Şu kimsenin Nebi (aleyhissalatü vesselam) üzerine salavatı bereketiyle şu mezarlıkta olan mevtalardan azabı kaldırın” diye nida olundu. Bu sebeple bu mertebeye nail olduk” dedi.

Allah Resulü (s.a.v) buyuruyor :
"Vefatımdan sonra sizden kim bana selam gönderirse, Cebrâil (Aleyhisselam) gelir ve bana şöyle der :
Yâ Muhammed! Ümmetinden falan kimsenin sana selamı var. Buna karşılık ben şöyle selam alırım :  Benden de ona selam olsun. Ayrıca onun için Allah'tan rahmet ve bereket diliyorum." Resulullah (s.a.v)'a salavat okumanın faziletini anlamak istiyorsan Allah Teala'nın şu emrine bak ve iyi düşün : "Gerçekten Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler! Siz de ona teslimiyetle salât ve selâm edin." (Ahzâb Suresi / 56. Ayet)

 

PEYGAMBERİMİZ (S.A.V)'E SALAVAT GETİRMEK

Kıyamet koptuğunda Adem Aleyhisselam mahşer yerinde, Ümmeti Muhammed'den birinin melekler tarafından cehenneme doğru sürüldüğünü görünce, Ey Muhammed!..diye bağırmaya başlar. Bu sesi duyan Hz. Peygamber (S.A.V) Buyurun ey insanlığın atası!... diye karşılık verir. AdemAleyhisselam: ’’ Ümmetinden birinin melekler tarafından cehenneme doğru götürüldüğünü gördüm. Yetiş de kurtar.’’ Hz. Peygamber (S.A.V) peşinde koşarak adama yetişti. Ve kendisini götüren meleklere:’’ Durunuz, bırakınız onu’’, diye seslendi. Melekler ise:’’ Ey Muhammed!...Melekler Allah'ın emirlerine asla karşı gelmezler. Ne emir verilirse harfi harfine onu yerine getirirler.(Tahrim Suresi, Ayet: 6) diyen Allah kelamını bilmiyormusun? Biz Allah'ın emirlerine nasıl karşı çıkarız? O sırada bir ses yükselir. Sesin sahibi şöyle der: Muhammed'e itaat ediniz, o'nun emrini dinleyiniz. Hz. Muhammed (S.A.V): Ümmetimi İlahi Terazi'ye götürün.
Orada tekrar amellerini tartıya vuracağız. Kişi, terazinin başına götürülür. Amelleri tartıya vurulur. Kötülükleri baskın çıkar.
Ardından cebinden bir pusula çıkaran Hz. Peygamber (S.A.V) pusulayı terazinin sağ kefesine koyar. Bu defa kişinin iyilikleri baskın gelir.
Bu durumu gören kişi büyük bir sevinç içinde, peygamber'e dönerek: Anam, babam sana feda olsun ey zât. Sen kimsin, kendini bana takdim edermisiniz? der. Hz. Peygamber (S.A.V): Ben Muhammed'im, deyince adam ayaklarını öpmeye davranır.
Ardından da, Ey Allah'ın resulû! der. O cebinizden çıkardığınız pusula neyin nesiydi, söylermisiniz? Hz. Peygamber: O pusula dünyada iken bana getirdiğin salavatları ihtiva ediyordu. Ben de onu bugün için saklamıştım. Adam: Yazıklar olsun bana. Bunca yıllık ömrümü kötülükler işleyerek geçirdim.

 

Yazarın Diğer Yazıları