Mehmet Bina

RİYANIN KÖTÜLÜĞÜ

Mehmet Bina

 Ebu Osman el-Medeni şöyle anlatmıştır: “Medine’ye gittim, halkın bir kimsenin etrafında toplandığını gördüm.
– Bu kimdir? Diye sordum:
– Ebu Hureyre! Dediler. Ona yaklaştım ve önüne oturdum. Halka hadis rivayet ediyordu. Sözlerine son verince ona:
– Resulullah  sallallahu aleyhi ve sellemden işitip anladığın ve hatırında kalan bir hadisi, bana rivayet etmeni istiyorum, dedim. Ebu Hureyre :
– Sana Resullulah sallallahu aleyhi ve sellemin bana söylediği, ezberlediğim bir hadisi rivayet edeyim, dedikten sonra bayıldı. Biz biraz bekledik, Ebu Hureyre ayılınca şöyle dedi:
– Sana Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin buyurduğu bir hadisi rivayet edeceğim. Ben ve Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemBeytullah’da idik. Yanımızda bizden başka hiç kimse yoktu… dedi ve tekrar bayıldı. Sonra ayılınca yüzünü sildi ve şöyle devam etti:
– Sana Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin buyurduğu bir hadisi rivayet edeceğim. Ben ve Resulullah Kabe’de idik, yanımızda hiç kimse yoktu, dedi ve bu sözden sonra, Ebu Hureyre tekrar şiddetli bir şekilde bayıldı, neredeyse yüz üstü düşecekti. Ben, düşmemesi için onu tuttum. Ayılınca bana:
– Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kıyamet gününde Allah-u Teala kulları arasında hüküm vermek için tecelli eder. Bütün ümmetler dizleri üzerine oturmuşlardır. İlk sorguya çekilecekler; Kur’an-ı okumayı öğrenen, Allah yolunda şehit düşen ve çok malı olan zengin kişilerdir. Bunlardan Kur’an-ı Kerim’i okumayı öğrenene, Allah-u Teala:
– Sana, Resulüm Muhammed’e indirdiğim Kur’an-ı Kerim’i öğretmedim mi? Der. O da:
– Evet Ya Rabbi, öğrettin, diye cevap verir. Allah-u Teala:
– Öyleyse öğrendiklerine karşılık neler yaptın? Diye sorar. O da:
– Öğrendiklerimin karşılığında gece ve gündüz ibadet yaptım. Kur’an okudum, diye cevap verir. Bunun üzerine, Allah-u Teala şöyle buyurur:
– Yalan söyledin. Melekler de “Yalan söylüyor” derler. Allah-u Teala şöyle buyurur:
– Hayır, sen, ‘falanca güzel Kur’an okuyor’ denilsin diye okudun. O da söylendi, (karşılığını böylece almış oldun). Zengin de getirilir. Allah-u Teala:
– Sana, hiç kimseye muhtaç olmayacağın kadar mal vermedim mi? Der. Zengin:
– Evet ya Rabbi. Bana çok mal verdin, diye cevap verir. Allah-u Teala:
– Öyleyse bu vermiş olduğum malı nerede harcadın, onunla neler yaptın? Diye sorar. Zengin:
– Akrabalarıma harcadım ve sadaka verdim, diye cevap verir. Allah-u Teala ona:
– Yalan söyledin! Der ve Melekler de “Yalan söylüyor” derler. Allah-u Teala şöyle buyurur:
– Hayır! Sen, ‘falanca cömerttir’ desinler diye malını harcadın ve bu söz de söylendi.
Aynı şekilde, Allah yolunda şehit düşen de getirilir ve Allah-u Teala ona:
– Uğrunda şehit düştüğün şey neydi? Diye sorar. Şehit:
– Ya Rabbi! Senin yolunda, senin rızan için savaşmakla emrolundum. Ben de şehit oluncaya kadar savaştım, diye cevap verince, Allah-u Teala ona:
– Yalan söyledin! Der. Melekler de “Yalan söylüyor” derler. Allah-u Teala:
– Sen, ‘falanca kahramandır’ denilmesi için savaştın. Bu da söylendi. Gayene ulaştın, buyurur.
Sonra Resulullah sallallahu aleyhi vesellem dizlerine vurarak şöyle buyurdu:
– Ya Ebu Hureyre! Bu üç kişi, Allah’ın kulları içerisinde, kıyamet gününde cehennemi tutuşturan ilk odun olacaklardır.” (Müslim, İbnHuzeyme)

 

Yazarın Diğer Yazıları