Mehmet Bina

RAHMET PEYGAMBERİ ( S.A.V. ) EFENDİMİZ'İN GÜLMESİ

Mehmet Bina

Abdullah İbnü'l-Haris der ki:

Rasûlullâh( s.a.v. )'den daha çok gülümseyen kimse görmedim.

Hz . Âişe ( r.a. )'da şöyle dedi:

Ben şimdiye kadar, Rasûlullâh'ın aşırı neşelendiğini küçük dili görününceye kadar güldüğünü görmedim. O, yalnız gülümserdi. Rasûlullâh Efendimiz sahabilerle yemek yiyordu. Sofrada ekmek ve hurma vardı.

Göz ağrısı çektiği halde Süheyb Peygamber'imizi ziyarete geldi.

Rasûlullâh ( s.a.v. ) onu:

Buyur sen de ye! diyerek sofraya davet etti.

Süheyb gözünde bir ağrı olduğunu söyleyerek sofraya oturdu ve hemen iştahla yemeye başladı.

Sultân'ı Kevneyn Efendimiz ona takıldı:

Hem gözün ağrıyor, hem de hurma yiyorsun ha!

Hazır cevap olan Süheyb şöyle karşılık verdi:

Ağrımayan tarafımla çiğniyorum yâ rasûlullâh!...

bu cevap efendimiz ( s.a.v. )'in çok hoşuna gitti ve azı dişleri görünecek şekilde güldü.

160 MELEK İNSANI KORUYOR .

 Rasûlullah ( s.a.v. ) efendimiz buyurdular:

"her mü'mine onu gücünün yetmeyeceği tehlikelerden korumak üzere yüz altmış melek vazifelendirilmiştir. bunlardan yedi melek, sıcak günde bal kâsesini sineklerden korur gibi gözü zararlardan korur. eğer siz şeytanları görebilseydiniz, her yerde onları ellerini ve ağızlarını açmış oldukları halde  insanlara zarar vermek için beklediklerini görürdünüz eğer kul kendi başına bırakılsaydı, şeytanlar onu kapıverirlerdi. "

Câbir bin Abdullah ( r.a. ) rivâyet etti:

 

"RUH CESEDDE OLDUĞU MÜDDETÇE TEVBE KAPISINI AÇIK TUTARIM

Âdem ( a.s. ) yeryüzüne indirildiğinde  Cenâb-ı Hakk'a:

"Yâ Rabbî!

Şeytanla aramda düşmanlık kıldın. Eğer bana yardım etmezsen ona güç yetiremem" diye iltica etti.

Cenâb-ı Hak:

""Senin her doğan evlâdına - korumak üzere - bir  melek vazifelendiririm" buyurdu.

Hazret-i Âdem:

" Yâ Rabbî!  artır" dedi.

"İşledikleri bir suçu bir günah olarak yazarım,  işledikleri bir iyi amelin sevabını on sevaptan dilediğim kadar katlayarak yazarım" buyurdu.

Hazret-i Âdem yine:

" Yâ Rabbî!  artır" deyince,

"ruh cesedde olduğu müddetçe tövbe kapısını açık tutarım. " buyurdu.

 

 

 

 

 

 

BU CENNET YEMEĞİDİR

 

Hazret-i Osman, Resulullaha ve eshabına ziyafet vermişti.

[Hazret-i Osman, Resulullah eve teşrif edene kadar adımlarını saymış, her adımı için bir köle azat etmişti.]

 

Hazret-i Ali o ziyafetten çıkıp, eve geldi. Fatıma validemiz onu hüzünlü görüp, (Ya Ali, niçin hüzünlüsün?) diye sordu.

 

 Hazret-i Ali, (Eğer bizim de dünyalığımız olsa idi, Resulullahı evimize davet ederdik. Nitekim bugün Osman davet etti) dedi.

 

Hazret-i Fatıma (Biz de davet edelim) deyince, (ya Habibullahın kerimesi! Ne ile ikram edersin. Hangi yemeği yedirirsin!) dedi.

 

Hazret-i Fatıma, (O Habibullahtır. Ona Allahü teâlâ ikram eder ve yemek verir. Sen git sevgili babamı davet et) dedi.

 

Hazret-i Ali Resulullahın huzuruna varıp, ya Resulallah! Kerimeniz Fatıma sizi davet eder.

Resulullah, (Ya Ali, yalnız beni mi, ashabımla beraber mi?) diye sordu. Hazret-i Ali, ashab-ı kiram da beraber buyursunlar dedi.

 

Ashab-ı kiram ile beraber kalkıp, Hazret-i Fatma’nın evine geldiler. Hazret-i Fatma, (Ya Rabbi, senin Habibin bugün miskin kulunun evine geldi. Sen onlara ikram eyle, nimetler ver. Ben fakir, onlara ikram etmeye ve nimet vermeye gücüm yetmez) diye dua etti.

 

Bir çömleği vardı. Ateş üzerine [ocağa] koydu. Allahü teâlâ kendi lütuf ve keremi ile o çömleği yemek ile doldurdu.

Hazret-i Fatıma o yemeği Resulullahın huzur-u şeriflerine gönderdi. Resulullah ve Ashab-ı güzin o yemekten yediler. Resulullah efendimiz buyurdu ki: (Bu yemek Cennet yemeğidir.)

 

Bunun üzerine Hazret-i Fatma odaya girip secde etti ve (Ya Rabbi, benim kölem yoktur ki azat edeyim. Velakin dilerim ki, ümmet-i Muhammedin günahkârlarından bir miktarını, Cehennem ateşinden azat eyleyesin) diye dua etti.

 

Hemen Cebrail aleyhisselam geldi. Dedi ki, ya Resulallah! Fatıma, günahkâr ümmet için, münacât etti.

Allahü teâlâ buyurdu ki:

(Habibime selam eyle ve de ki, Fatma’nın evine gelenlerin her bir adımına yüz er ve yüz kadın Cehennem azabından azat eyledim.)

 

Yazarın Diğer Yazıları