
PEYGAMBERİMİZE OLAN MUHABBET VE HZ. CABİR'İRİN BÜYÜK İMTİHANI
Mehmet Bina
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) " Beni annenizden, babanızdan, eşinizden ve çocuklarınızdan daha fazla sevmedikçe gerçek iman etmiş olmazsınız." buyuruyorlar.
Peki ne demek bu ? Bu nasıl olur ?
İşte Hz. Cabir'in ve zevcelerinin Peygamber sevgisi ile bunu anlayalım.
Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sahabeleri ile birlikte bir mecliste otururken Hz. Cabir'e döner ve ;
" Ya Cabir git evine ve eşine haber ver.Sahabelerimle birlikte sizin eve geleceğiz.Biliyorsun ki hepimiz açız ve günlerdir bir şey de yemedik.Eşin yemek hazırlasın, sen bize haber ettiğinde evine geliriz." buyururlar.
Mutluluktan havalara uçan Hz. Cabir koşarak evine gelir ve sevinçle hanımına ;
" Hanım hanım Efendimiz (s.a.v.) evimize teşrif edecekler.Allah'ın Rasulü (s.a.v.) evimize gelecek."
Hanımı da sevinçle ;
" Bey ne diyorsun bu çok güzel bir haber, Allah'ın Rasulü'nün (s.a.v.) evimize gelecek olması beni çok mutlu etti."
Hz. Cabir hanımına " Hanım Allah'ın Rasulü ve sahabeler aç.Onlara hemen bir şeyler hazırlayalım." deyince biraz önce seviçten havalara uçan hanımının boynu yere düşer.
" Cabir evde hiç bir şey yok."
Hz. Cabir ;
" Hiç mi bir şey yok hanım ? "
Hanımı ;
" Sadece büyüdüğünde sütünden ve yününden faydalanalım diye beslediğimiz oğlaktan ( bir rivayete göre buzağı ) başka bir şey yok." deyince Hz. Cabir " Allah'ın Rasulü (s.a.v.) evimize aç gelecek ve biz onun önüne yiyecek bir şey koyamayacak mıyız? " deyip getirir oğlağı ve hanımıyla birlikte kesip yemek için hazırlığa başlarlar.
Hanımı yemek hazırlıklarına başlayınca Hz. Cabir, Efendimiz'e (s.a.v.) biraz sonra yemeğin hazır olacağını haber vermek üzere evden ayrılır.
Yemekle meşgul olan H.z Cabir'in hanımı bir ara bahçeye doğru bakar ve süzülüp akan kanı görünce bahçeye fırlar.
Az önce anne ve babasının oğlağı kesmelerine şahit olan Hz. Cabir'in oğullarından 6-7 yaşlarında olanı babam oğlağı nasıl kesti gel sana göstereyim derken 3-4 yaşlarında olan kardeşinin boynunu kesmiştir.
Gördüğü manzara karşısında neye uğradığını şaşıran Hz. Cabir'in hanımı telaş ve üzüntü ile " Ne yaptın sen?" diye büyük oğluna çıkışınca korkuya kapılan çocuk bahçenin duvarına tırmanmaya çalışırken boynunun üstüne düşer ve oracıkta ölür.
Ne yapacağını bilemeyen Hz. Cabir'in hanımı " Allah'ım bu başıma gelenler nedir ? Bu ne zor bir imtihan." diye ağlarken bir taraftan da ;
" Biraz sonra Cabir eve gelecek ve olanları öğrenince defin işlemlerine başlayacaklar.Allah'ın Rasulü (s.a.v.) de defin işleri ile uğraşmaktan evimde yemek yiyemeyecek.Hemen bahçeyi temizlemeliyim.Yemeklerini yesinler sonra söylerim olanları." diye düşünür ve bahçeyi temizler.Çocukları alır ve bir odaya yorganın altına koyar.