Mehmet Bina

PEYGAMBERİMİZ SORDU, ŞEYTAN CEVAPLADI:

Mehmet Bina

• Ya lain , senin oturma arkadaşın kim ? - Faiz yiyen.
• Dostun kim ?- Zina eden.
•Yatak arkadaşın kim ?- Sarhoş
• Misafirin kim ? - Hırsız.
• Elçin kim ?- Sihirbazlar.
• Gözünün nuru nedir ? - Karı boşamak.
• Sevgilin kim ?- Cuma namazını bırakanlar
.Resullullah (s.a.v.) Efendimiz bu defa başka bir mevzuya geçti ve şöyle sordu :
• Ya lain , senin kalbini ne yıkar ?
- Allah yolunda cihada koşan atların kişnemesi
• Peki , senin cismini ne eritir ?-
Tövbe edenlerin tövbesi.
• Peki , ciğerini ne parçalar, ne çürütür ?
- Gece ve gündüz , Allah'a yapılan bol bol istiğfar.
• Peki yüzünü ne buruşturur ? - Gizli sadaka.
• Peki gözlerini kör eden nedir ?- Gece namazı.
• Peki , başını eğdiren nedir ?- Çokça kılınan cemaatle namaz.Resullullah (s.a.v) Efendimiz tekrar bir başka mevzuya geçti ve şöyle sordu :
• Sana göre insanların en saadetlisi (!) kimdir ?- Namazını , bilerek kasten bırakanlar.
• Peki , insanların en şakisi kimdir ? - Cimriler
• Peki , seni işinden ne alıkoyar ?- Ulema meclisleri
• Peki , yemeğini nasıl yersin ?- Sol elimle parmaklarımın ucu ile.
• Peki , sam yeli estiği zaman ve ortalığı sıcaklık bastığı zaman çocuklarını nerede gölgelendirirsin ?
- İnsanların tırnaklarının arasında.

KİMSEYİ KÜÇÜK GÖRME

Geçmiş vakitlerin birinde alimin biri, boğazınöbür yakasınageçmek için bir  sandalcının yanına gelerek ona sorar:
– Karşıya geçirmek için ne kadar paraalıyorsun?– Garşuya bir liraya geçürümefendü.
Alim, sandalcının bu bozuk Türkçe ile verdiğicevabı beğenmez.– Bu ne biçim konuşma böyle? Yoksa sendilbilgisi bilmiyor musun?– Yok ağam, güççükken haytalık ettük,okuyamaduk!
– Tüh, yazık sana! Desene gitti hayatın dörttebiri!.Bir müddet gittikten sonra dil alimi tekrar
sorar:– Allah bilir şimdi sen, matematik debilmezsin!– Yok beğüm! Onu da bilmem! Dedik ya,
güççükkenhaylazluktan okula gidemedük!– Tüh yazık, yazık! Hayatının dörtte biri daha
boşa gitti!Bir müddet daha yol aldıktan sonra alim,tekrar sorar:– Sakın fizik ve kimya okumadum deme!– Belki hayatımın dörtte birü daha boşa getti;ama o dediklerini de bilmem efendü, vaktinde
öğrenemedük işte!– İyi de sandalcı! Dilbilgisi bilmezsin;matematik, fizik ve kimya da bilmezsin; sen nediye yaşarsın?Bu arada hava bozulmaktadır. Sandalcı büyükbir fırtınanın geleceğini anlar. Alime sorar:– Efendü, yüzme bilüsünüzdeel mi?
Dil alimi, sandalcının bu sorusundan endişeyedüşer, bir korkudur başlar. Sandalcıyayalvarangözlerle cevap verir:– Sandalcı ağa! Ben yüzme bilmiyorum!Çocukluktan beri o ilmi öğren, bu ilmi öğrenderken yüzme öğrenmeye fırsat bulamadım.– Aha! N’apcan şimdi! Şimdiden başla dua
etmeye! Çünkügittühayatunun dörtte dördü!Bildikleriyle övünen insan, bilmediklerinden
dolayı dövünmeyi de hak eder.                                                                                                                                                   

Yazarın Diğer Yazıları