Mehmet Bina

Peygamberimiz (Sav)'e olan sevgi

Mehmet Bina

-Cebrail aleyhisselâm, Hazreti Ebu Bekir'i Resûlüllah'a karşı ne kadar sevgisi olduğunu öğrenmek istediğini Hak Teâlâ'dan istedi.

Cenab-ı Allah ona imtihan etmesini emretti. 

-Cebrail aleyhisselâm bir bayram sabahı Hz. Ebu Bekir'in geçeceği yol üzerine bir âmâ gibi oturdu. 

-Hazreti Ebu Bekir bayram günü en yeni ve kıymetli elbiselerini giymiş Resûlüllah'ın yanına gidiyordu. 

Tam Ebu Bekir (r.a.) önüne geldiği zaman:

"Hazreti Muhammed'in sevgisi için bana bir şey vereni Allah afvetsin", dedi. 

-Hazreti Ebu Bekir bunu duyunca sırtındaki cübbesini çıkarıp verdi:

-Bu sözü tekrar söyler misin? Diye sordu. 

Amâ tekrar söyledi. 

-Hazreti Ebu Bekir bu sefer çıkarıp sırtındaki elbiseyi verdi. 

-Tekrar söyletip ayakkabısını da verince üzerinde ancak örtünecek kadar elbise kalmıştı.

-Yolun ortasında kalan Hazreti Ebu Bekir'i o ara Bilâl-i Habeşi (ra) görüp elbise getirmesi için eve gönderdi.

-Yolda Bilâl'a (r.a.) Peygamberimiz rastlayıp nereye gittiğini anladığı için:

"Ya Bilâl, Ebu Bekir'in elbisesini alan Cebrail aleyhisselâm'dır. Bana olan sevgisini ölçmek için böyle yaptı," buyurdu. 

-Hazreti Bilâl elbiseyi, Hazreti Ebu Bekir'e götürüp teslim etti ve Resûlullah'ın huzuruna geldi. 

O zamana kadar Cebrail aleyhisselâm elbiseyi getirip Peygamber Efendimize vermişti bile.

-Peygamber Efendimiz:

"Ey Ebu Bekir! Al elbiselerini, imtihanı kazandın. Cebrail kardeşim seni imtihan etmişti. Bana olan sevgini öğrenmek istemişti," buyurdu.

-Bunun üzerine Hazreti Ebu Bekir:

"Ya Resûlüllah! Ben o elbiseyi senin sevgin için verdim, bundan sonra geri alamam istediğiniz yere verin", dedi. 

Elbiseyi bir fakire hediye ettiler.

-Sahabe den Sevban (ra), peygamberimizi çok severdi. O’ ndan bir şey duysa en iyi şekilde yapmaya çalışırdı. 

-Birkaç gün peygamberimizi göremediği için üzgündü. Peygamberimiz ona:

– Hasta mısın? diye sormuş, o da:

– Hayır hasta değilim, seni birkaç gün göremediğim için bu hale geldim. Ya ahirette senin makamın ayrı, benim yerim ayrı, orada da ayrılığa nasıl dayanırım? İşte beni üzen bu, deyiverdi.

▪︎Bunun üzerine peygamberimiz:

– Ya Sevban, üzülme, kişi sevdiğiyle beraberdir buyurunca Sevban’ la beraber oradakilerde sevindiler.

-Bir gün bir adam peygamberimiz (sav)'e gelmiş:

– Kıyamet ne zaman Ey Allah’ ın elçisi? diye sormuş. Allah Rasûlü:

– Sen kıyamet için ne hazırladın? demiş, adam:

– Çok şeyim yok ama Allah’ı ve Rasûlü’ nü çok seviyorum cevabını vermişti. 

Bunun üzerine Allah Rasûlü:

– “Kişi sevdiği ile beraberdir” demiştir. (Buhari, Edep:96)

-Gazneli Mahmud’ un vezirinin oğlunun adı, Muhammed imiş. 

Onu her defasında “Muhammed” diye çağırmış. 

-Bir gün "ey vezirin oğlu" oğlu diye çağırmış. 

Vezir bunu duyunca Gazneli Mahmud'a "efendim benim oğlanı ismiyle çağırırdın, bir hata mı işledi ki ismiyle çağırmadın" dedi 

Bunun üzerine Gazneli Mahmud: “Ben ona “Muhammed” derken hep abdestli olmaya dikkat ettim. Vezirin oğlu diye çağırdığımda abdestim yoktu.” demiş.

-Ahmet Yesevi, Hz.leri, Peygamberimizin sünnetine o ölçüde bağlıydı ki, bu bağlılık yüzünden 63 yaşına geldiğinde “Hz. Peygamber, bu yaşta vefat etti. 

-Bu yaştan itibaren ay’ı, güneşi görmedi” diyerek tekkesinin avlusunda bir çilehane hazırlattı. 

Burası, bir merdivenle inilen ancak bir insanın sığabileceği bir hücreydi. 

-Ahmet Yesevi, vefatına kadar bu hücrede ibadet ve riyazetle meşgul oldu.

-Yüz yirmi üç yaşına geldi.

Ve o hücrede vefat eyledi.

-Rabbim Bizleri de Peygamberimizin yolundan ayırmasın.

Yazarın Diğer Yazıları