Mehmet Bina

Pazartesi Günü Azabı Hafifliyordu!

Mehmet Bina

Rebiülevvel ayı, Hicri Kameri Takvim'e göre, 4 Eylül 2024 Çarşamba günü başlayacak. Hicri yılının üçüncü ayıdır. Arapça'da "Rebiü" kelimesi⁵ "ilkbahar" anlamına gelirken, "evvel" kelimesi ise "ilk" demektir. Bu nedenle "Rebiülevvel", "ilkbaharın 75 başlangıcı" anlamında da kullanılır.

İslâm tarihinde bir dönüm noktası sayılan hicret de rebîülevvel ayında gerçekleşmiştir. Safer ayının sonlarında Hz. Ebû Bekir’le birlikte Sevr mağarasına sığınan ve 1 Rebîülevvel’de buradan ayrılıp Medine’ye doğru yola çıkan Resûl-i Ekrem 8 Rebîülevvel Pazartesi günü Kubâ’ya varmış ve burada Kubâ Mescidi’ni inşa etmiştir. 

Rebiülevvel ayı, Dünyadaki bütün insanlara Peygamber olarak gönderilen, Rasülullah aleyhisselamın doğduğu gecedir. Rivayete göre bu gece, Kadir gecesinden sonra, en kıymetli gecedir. Bu gece, Peygamber efendimiz doğduğu için sevinenler affolur. 

Rebiülevvel ayı, Müslümanlar için önemli bir dönemdir.

Bu gün, özellikle bazı Müslüman topluluklarda "Mevlid Kandili" olarak anılır. *

Hazret-i Ebû Bekir, halife iken, peygamberimizin doğum gecesinde, Ashab-ı kiramı toplayıp, Resulullah efendimizin dünyaya teşrifindeki olağanüstü hâlleri konuşurlardı.

Yine Osmanlılar döneminde mevlid törenine ayrı bir önemin verildiği bilinmektedir. Osmanlı'nın ileri döneminde Mevlid Alayı diye anılan görkemli törenlerde şeyhülislâm, vezirler ve diğer askerî ve mülkî erkân, büyük müderrisler, belli bir düzen içinde rebîülevvel ayının on ikisinde Sultan Ahmed Camii'nde yerlerini alırlardı. Padişahın gelmesinden sonra vaazlar verilir, mevlidhanlar tarafından Süleyman Çelebi'nin yazdığı mevlid okunur ve bu esnada Medine'den getirilmiş olan hurmalar camide bulunanlara ikram edilirdi. 

*Meşhur bir rivayete göre, Resûl-i Ekrem 12 Rebiülevvel ayı içerisinde vefat etmiştir. Pazartesi gününe gelen bu hadiseden sonra ise yine Hz Peygamber'in doğum, hicret ve vefat durumlarının da Rebiülevvel ayı içerisinde ve Pazartesi günü olması, bu özel ayın Arap'lar arasında bolluk ve bereket ayı olarak kabul edildiği, eski medeniyetlerce ise Pazartesi gününün ayın yaratıldığı bir gün olarak kabul görmesi ile İslam'da ibadet vakitlerinin buna göre belirlenmesi bakımından önemli bir yeri bulunur.

Allah Rasûlü’nün süt annelerinden biri de tâlihli hâtun Süveybe’dir. Bu hanım, Rasûlullâh’ın düşmanı olan Ebû Leheb’in câriyesi idi.
Süveybe Hâtun, Ebû Leheb’e yeğeninin doğum müjdesini haber verince, Ebû Leheb, sevinerek, bu câriyeyi âzâd etti.(Serbest bıraktı) (Halebî, I, 138) 

Bu ırkî asabiyetten meydana gelen sevinç bile, Ebû Leheb’in Pazartesi geceleri azâbını hafifletmeye yetti.

Abbâs -radıyallâhu anh- şunları anlatır:

Kardeşim Ebû Leheb’i ölümünden bir sene sonra rüyamda gördüm. Kötü bir hâlde idi:

“Sana nasıl muâmele edildi?” diye sordum. Ebû Leheb:

“Muhammed’in doğumuna sevinerek Süveybe’yi âzâd ettiğim için Pazartesi günleri azâbım biraz hafifletilmektedir. O gün baş parmağımla işâret parmağım arasındaki küçük bir delikten çıkan su ile serinlemekteyim.” cevâbını verdi. (İbn-i Kesîr, el-Bidâye, Kâhire 1993, II, 277; İbn-i Sa’d, I, 108, 125.)

İbn-i Cezerî şöyle der:

“Ebû Leheb gibi bir Peygamber düşmanı, Allah Rasûlü’nün doğduğu gün sırf kavmî hislerle gösterdiği sevinç sebebiyle cehennemde azâbı hafifletilirse, Peygamber Efendimiz’in doğduğu geceye hürmet gösterip Kâinâtın Fahr-i Ebedîsi aşkına gönlünü ve sofrasını açan bir mü’minin Hak katında ne tür lutuf ve keremlere nâil olacağını bir düşünmek îcâb eder!.. Yapılması gereken, Allah Rasûlü’nün doğdukları ayda bol bol mânevî sohbetler yapıp feyz tâzelemek, mübârek ayın rûhâniyetinden istifâde edebilmek için ümmete ziyâfetler vermek, fakir, garip, yetim, çâresiz ve kimsesizlere her türlü iyiliği yaparak mahzûn gönülleri iyiliklerle sevgiye sevketmek, onları sadakalarla sevindirmek ve Kur’ân okuyup okutmaktır...”

Yazarın Diğer Yazıları