
Mekke'de İcabe Mescid-i Ve Allah'ın Hz Haticeye Selam Göndermesi
Mehmet Bina
Bir Mekke’de bir de Medinede İcabe Mescidi bulunuyor.
• Mekke’deki İcabe mescid-i, Osmanlı Murakabe binasının bulunduğu tepenin altında Peygamberimizin, Hz. Hatice ile buluştuğu yere İcabe, buraya yapılan mescide de İcabe Mescidi denilmiştir.
• Peygamber Efendimiz (sav) vahiyden önceki dönemde artık Mekke’de duramaz. Yalnız kalabileceği yerler arar. Bu amaçla da sık sık Nur Dağı’na çıkıp, buradaki Hira Mağarasına çekilir.
İlk zamanlar üç, beş gün ya da bir hafta burada kalırken, peygamberliğin gelmesine yakın zamanlarda artık birkaç ay dağdan inmediği olur.
• İşte bu uzun kalışlarında Hz. Hatice, Efendimiz (sav) için hazırladığı yiyecek azığını peygamberimizin yanına getirmek için yola çıkar, Efendimiz(sav) de dağdan aşağıya inerek burada buluşurlarmış.
•Peygamberimiz (sav) azık almak için bile şehre girmek ve şehrin tozuna bulaşmak istemez. Zira 0 (sav), kendisine verilecek son peygamberlik vazifesine hazırlanmaktadır.
Her farz namazın sonunda okuduğumuz, "Allahümme ente'sselâm ve minke'sselâm tebârekte yâze'lcelâli ve'l-ikrâm.” sözünü söyler dururuz.
Ama, neden, niçin ve kimin dediğini ve anlamının ne olduğunu bilmeden söyleriz.
• Malumunuz Mekke’ye yaklaşık 5 km. mesafede bulunan Hira (Nur) dağı 860 m. yüksekliği olan bir dağdır…
• Hz. Hatice Validemiz, Efendimiz (sav)’i her zaman olduğu gibi damda beklerken yakınları:
“Ey Hatice neden böyle yapıyorsun, hava çok sıcak, yaşlı vücudun yorgun düşecek.” dediler.
O (Hz. Hatice) da “Benim efendim güneşin altında iken ben gölgede duramam.” diyerek eşler arası muhabbettin, bir olmanın ne manaya geldiğini bizzat yaşayarak göstermiştir.
• Efendimiz (sav) Hirada bazen çok uzun süre kalırdı. Bu süre içinde Hz. Hatice Vâlidemiz bizzat Hira’ya kendisi yiyecek ve erzak taşırdı.
Evet, Hz. Hatice Vâlidemiz, muhterem eşi Hira Mağarası’na inzivaya çekildiğinde, yemeğini bizzat kendisi götürürdü. (5 yıl )
• Peygamber Efendimiz (sav) bir gün Hira'da iken Cebrail (as) gelmiş, "şu gelen kimdir" diye sormuş. "Hz. Hatice Validemizin Merve tepesinin olduğu yerdeki evinden yürüyerek Hiraya yemek ve temiz kıyafet getirdiğini" söylemiş.
• Allahu Tealanın Hatice Vâlidemize selamını iletmiş ve Cennette ona dinleneceği köşk vereceğini bildirmiştir.
Bunun üzerine hanımına kıyamayan Efendimiz (sav) dağdan aşağı inerek onu şimdiki Mescidi icabe'nin olduğu yerde karşılamıştır. Zira Hira Mağarası’na çıkan yolun meşakkatini bilir ve değerli eşine kıyamazdı.
• Peygamberimize Hz. Hatice Validemiz yemek getirdiğinde, Peygamberimiz (s.a.v):
“Müjdeler olsun ey Hatice, Allah sana selam söyledi.” deyince,
Çok zeki olan Hz. Hatice Vâlidemiz , (sen de Allah'a selam söyle dese olmayacak) en mükemmel olan şu şekilde selamı aldı ve cevapladı.
"Allahümme ente'sselâm ve minke'sselâm tebârekte ve teâleyte yâ ze'lcelâli ve'l-ikrâm.”
Anlamı; (Allah'ım Sen Selamsın. Selamet de Sendendir. Ey celâl ve ikrâm sâhibi Sen münezzehsin, Sen yücesin)" dedi.
• Hz. Hatice annemize Neden Hatice'yi Kübra ve Tahire dendiğini anlamak için bu yeterlidir. Hatice olmak kolay değildir.
• Hz. Âdem ve Hz. Havva’nın Arafat’ta, Cebel-i Rahme’de buluşmaları gibi Efendimiz’in (sav) de Hz. Hatice ile buluştukları bu yere oldukça değer verilmiş ve dua makamı haline gelmiştir
• Peygamberimiz veda haccında, Mina’dan dönüşü sırasında, Maabda'da bulunan bu yere çadır kurdurup, Öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kıldırıp bir müddet uyudu.
• İcâbe Mescid'inin Üzerinde 3 adet kitabe var. Bunlardan ilki Emevîlere, diğeri Osmanlı padişahı I. Ahmed’e ait olup sonuncusu da Suudiler tarafından günümüzde konmuştur.