Mehmet Bina

Medine'ye  İlk Hicret Eden Sahabe Ebu Seleme (Ra)

Mehmet Bina

Ebu Seleme (ra), Mekke’de doğup büyüyen, Mahzum oğulları kabilesine mensub, şecaat ve cesaret sahibi bir gençtir. 
Asıl adı Abdullah ibni Abdulesed’dir.

Annesi, Rasul-i Ekrem (sav) efendimizin halası Berre binti Abdulmuttalib’dir. 

Süt annesi, Ebu Leheb’in cariyesi Süveybe’dir.

-Ebu Seleme {ra}, Rasulullah (sav) Efendimiz ile ve dayısı Hazreti Hamza (ra) ile süt kardeş olmuştur.

-O, Ebu Ümeyye’nin kızı Hind ile evlendi. İlk çocukları doğunca adını Seleme koydular. Bundan sonra o, Ebu Seleme adıyla, eşi de Ümmü Seleme diye anıldı. 

-Ebu Seleme, (ra) kavmi, İslam düşmanıydı. 

Velid ibni Muğıre ve Ebu Cehil bu kavmin reisleriydi. Bu cahil, karanlık kafalı müşrikler ona çok eziyet etti. Fakat o, imanından asla taviz vermedi. Eza, cefalara karşı direndi. Müslümanlığından vazgeçmedi. Zorda kaldığında dayısı Ebu Talib’e sığınmak zorunda kaldı. O da hem yeğeni Sevgili Peygamberimizi hem de Ebu Seleme’yi himayesi altına aldı.

-Müşrikler Ebu Talib'e: “

-Yeğenin Muhammed’i himayene aldın ses çıkartmadık ama buna asla müsade etmeyiz” diye çıkıştılar.

Ebu Talib de: “-Evet! Muhammed nasıl benim yeğenim ise o da benim yeğenimdir. Ona da kimseyi dokundurtmam” diyerek himayesine aldığını ilan etti.

-Bir süre sonra azgın müşrikler kimseyi dinlemez oldu. Yalnız, kimsesiz Müslümanlara dayanılmaz işkenceler yapmaya başladılar. 

Bunun üzerine Peygamberimiz (sav) efendimiz Habeşistan’a hicret etmeye izin verdi.

-Ebu Seleme radıyallahu anh Müslümanları cesaretlendirmek için önce kendisi hanımıyla birlikte hicrete niyet etti.

Gizlice ailesiyle beraber Mekke’den çıkarak Habeşistan’a gitti. Orada Ömer adında bir oğlu oldu.

-Bir müddet sonra Mekke’nin ileri gelenlerinden bazılarının Müslüman oldukları ve ortalığın rahatladığına dair haberler geldi. 

-Ebu Seleme radıyallahu anh ile birlikte bazı Müslümanlar Mekke’ye döndüler. Ne varki duydukları haberler doğru çıkmamıştı. Geriye dönmeleri imkanı da kalmamıştı. Çaresiz olarak kimisi gizlice kimisi de himaye altında şehre girmek zorunda kalmışlardı

-Müslümanlar  içerde abluka altına alınmış, bir mahalleye habsedilmişlerdi. Yine zulüm ve işkence devam etmekteydi.  İki Cihan Güneşi Efendimiz bu zor şartlar karşısında  Yesrib’e hicret etme izni verdi.

-Ebu Seleme radıyallahu anh yine ailesiyle birlikte bir gece gizlice Mekke’den çıktı. Ancak biraz yol gittikten sonra Muğıre oğullarının adamları peşlerinden yetişti. Onların Mekke’den ayrılmalarına karşı çıktılar. 

-Kucağındaki bebeği Seleme ile annesi Ümmü Seleme’yi  yanlarında alıkoyup sadece Ebu Seleme’ye izin verdiler.

-Abdülesed oğulları bu durumu öğrenince çok öfkelendi ve: “-Ey Muğıre oğulları!Siz oğlumuzun elinden hanımını aldınız. Allah’a and olsun ki; Biz de Seleme’yi onun yanında bırakmayız” diyerek çocuğu çekiştirerek aldılar.

-Baba Medine’de, anne Mekke’de Muğıre oğullarında, çocuk da Abdülesed oğulları kabilesinde ayrı ayrı yerlerde bir seneye yakın kaldı.  Sonra Muğıre oğulları Ümmü Seleme’ye hicrete izin verince, Abdülesed oğulları da çocuğu annesine teslim etti. O da hiç vakit kaybetmeden kocasının yanına Medine’ye hicret etti. 

-Rasul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz onu Ensar’dan Sa’d ibni Heyseme radıyallahu anh ile kardeş ilan etti.

-Ebu Seleme  radıyallahu anh, son derece cesur ve iyi komuta kabiliyeti olan bir kahraman yiğitti. Bedir ve Uhud savaşlarına katıldı. Uhud’da sol cenah komutanlığı yaptı. Hücum sırasında ağır bir yara aldı ve çok kan kaybetti. Bir süre tedavi gördü ve yarası kapandı.

-Rasul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz yarasının iyileştiğini görünce onu Katan Seferinde Beni Esed kabilesi tarafına gönderilen orduya seriyye komutanı yaptı.

-Ebu Seleme radıyallahu anh bir sabah vakti, Esed oğullarına baskın yaptı ve çok miktarda ganimet alarak geri döndü. Ancak o, Medine’ye dönünce yarası yeniden kanamaya başladı ve gittikçe ağırlaştı nihayet yataktan kalkamaz hale geldi.

Rasul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz onu sık sık ziyaret ediyor, halini hatırını soruyor ve iyileşmesi için çareler arıyordu. Fakat o Rabbine doğru yönelmiş ve ruhunu teslim etmek üzereydi. 

-Onun son anlarını anlatan şu hadis-i şerifleri, hanımı Ümmü Seleme (ranha) anhâ Riyazussalihın Terceme ve Şerhi’nde şöyle rivayet etmektedir:

Ümmü Seleme (ranhâ)’dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi:

-Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, (vefat etmiş olan) Ebû Seleme’nin yanına girdi. Gözleri açık kalmıştı, onları kapattı. Sonra şöyle buyurdu:

“Ruh çıkınca gözler onu izler.”

-Tam bu sırada Ebû Seleme’nin aile fertlerinden bazıları bağıra-çağıra ağlamaya başladılar. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem;

“Kendinize hayırdan başka bir şeyle dua etmeyin. Çünkü melekler dualarınıza âmin derler” buyurdu. Sonra şöyle dua etti:

“Allah’ım! Ebû Seleme’yi bağışla. Derecesini hidâyete ermişler seviyesine yükselt! Geride bıraktıkları için de sen ona vekil ol! Ey âlemlerin Rabbı! Bizi de onu da bağışla!. Kabrini genişlet ve nurla doldur!” (Müslim, Cenâiz 7)

-Bu, ölüm sonrası gözlerin bir noktaya dikilip kalması ve öyle bırakılması hâlinde görüntünün pek hoş olmamasından dolayı yapılan bir işlemdir. 

-Peygamberimiz (sav) Efendimiz’in bu işlemi bizzat yapmış olması, ümmet için fiilî bir sünnet olmuştur.

-Rabbim şefaatlarına nail eylesin.

Yazarın Diğer Yazıları