Mehmet Bina

İslamda Anneler Günü

Mehmet Bina

• Mayıs ayının ikinci pazar günü anneler günü olarak kutlanmaktadır. Bu yıl 14 Mayıs Pazar gününe dek gelmektedir.
• Senenin tek gününü Anneler Günü ya da Babalar Günü ilan etmek belki bir yabancı âdetidir. 
Ancak Annemize hediyeler alarak sevgimizi gösterdiğimiz bu günün kutlanılmasında dinen bir sakınca yoktur. 
Aslında bu gibi adetler iyiliklere vesile yapılabilecek âdetlerdir. 
Bunların içeriğini İslam’a göre düzenleyip uygulamakta mahzur olmaz.
• İnsanoğlunun ilk öğretmeni, terbiye edeni şüphesiz ki annesidir.
Hatice Vâlidemiz, yetişmiş bir anneliğe en güzel bir örnektir.
Böylesi anneler için;
«Gerçek sâliha bir anne, en güzel bir muallime» hükmü verilmiştir. 
Bu açıdan bakıldığında anneler «topluma yön veren» kimseler olarak karşımıza çıkmaktadır.
• Cenâb-ı Allah Kuran-ı Kerimde, kendi haklarından sonra anne-babaya iyi ve güzel davranmayı ilk sırada zikrederek şöyle emreder:
“Allâh’a ibâdet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabâya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve mâliki bulunduğunuz kimselere iyi davranın...” (en-Nisâ, 36)
• İsrâ suresinin 23. ayetinde ise, ana babaya karşı saygısızlığın en basit ifadesi olmak üzere, “Onlara öf bile demeyiniz.” buyurulmuştur. 
• Peygamberimiz (sav) de "Cennet annelerin ayakları altındadır." (Nesâî, Cihad, 6).  hadis-i şerifi aklımıza gelmektedir. 
Yalnız bu demek değil ki anne babamız bize Allah’ ın  (c.c) kurallarına aykırı bir şey diyorsa onu yapmak zorundayız! 
Lokman suresinde geçen ayette önce Allah rızasını gözetmemiz gerektiği ondan sonra anne babamızın onayını alabileceğimiz yazıyor. "Eğer anne ve baban, bilmediğin bir şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, onlara itâat etme. Ancak onlarla dünyâda iyi geçin. Bana yönelenlerin yolunu tut. Sonunda dönüşünüz yalnız banadır. O zaman ben size, yaptıklarınızı haber vereceğim.” (Lokman, 31/14-15).
• Anneye hürmet, onlara bakmakla ilgili bir çok menkıbe vardır, onlardan bir kaçını şöyle özetleyebiliriz.
*
İki kardeş vardı. Yatalak annelerine bir gece biri, diğer gece öteki bakacaktı. Öyle anlaşmışlardı. Abid olan nafile ibadete çok düşkündü, sabaha kadar ibadet ederdi. Bunun için, kardeşine, "Bugün de anneme sen hizmete devam et, ben de yine ibadet edeyim" derdi. 
Annesine bakma sırası hiç ona gelmezdi. Kardeşi, onun da sevap kazanması için abid olan kardeşine, bazen "Bugün sıra sende" derdi. Bu abid genç, rica eder, sabaha kadar ibadetle meşgul olurdu. 
Yine bir gece sabaha kadar yaptığı ibadetten duyduğu hazdan dolayı kardeşine, her zaman olduğu gibi sırayı bozarak, "Bu gece de bana izin ver ibadet edeyim" dedi. Kardeşi kabul edip annesine hizmete gidince, bu ibadet etmeye koyuldu. Bir ara uyuya kaldı ve bir rüya gördü. Rüyasında nurani yüzlü bir zat buna dedi ki:
- Kardeşin affedildi.
Genç merakla sordu:
- Ben niye affedilmedim?
- Sen de affedildin ama, kardeşinin yüzünden affedildin.
- Ben Allahü teâlâya ibadet ediyorum. Kardeşim ise anneme hizmet ediyor. Fakat benim onun yüzünden affedilmemin hikmeti nedir?
O zat dedi ki:
- Allahü teâlâ size nafile ibadeti farz kılmadı, ama ana babaya iyiliği hizmeti farz kıldı. Üstelik annenin hizmete ihtiyacı var. Kardeşin emre uyduğu için kazandı ve yükseldi. Onun sayesinde sen de affedildin.
*
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın rızası, anne babanın rızasında, gazabı da anne babanın gazabındadır.”
 “Büyük günahların en büyüğü Allah’a ortak koşmak ve anneye-babaya isyan ve eza etmektir.”
• Hac sırasında bir sahabe hasta annesini omzuna alarak Kâbe’yi tavaf ettirmişti. Sonra Resulullah'ın (asm) yanına gelerek:
“Ya Resulallah, annemi sırtımda taşıyıp tavaf ettirerek hakkını ödedim mi?" diye sorunca, Resülullah (asm):
“Hayır, sana hamile iken alıp verdiği bir nefesin hakkı bile değildir.”
• Hz. Osman zamanında bir hurma ağacının fiyatı bin dirheme kadar yükselmişti. Buna rağmen Üsâme, hurma ağaçlarından birisinin özünü çıkararak annesine yedirdi. Ona:
“Bunu ne için yaptığını anlayamadık. Bir hurma ağacının bir dirheme çıktığı bir zamanda bunu nasıl yapabildin?” dediler. O da:
“Annem hurma ağacı özü istemişti. Gücüm yettiği sürece onun her istediği benim boynumun borcudur” diye cevap verdi. 
• Rabbim anne ve babasının duasını alanlardan eylesin.
 

Yazarın Diğer Yazıları