
İBRETLİK BİR KISSA VE ALINACAK ALTI DERS:
Mehmet Bina
Dubai'de zengin bir adam yemek yedikten sonra evinden dışarı yürüyüşe çıkar… Biraz yürüdükten sonra iki rekât namaz kılmak için bir mescide girer. O mescidin bir köşesinde bir adamın hıçkırıklaağladığına şahit olur. Dayanamaz ve o adamın neden ağladığını sorar.
5000 riyal (yaklaşık 2000 tl.) bir borcunun olduğunu ve bu sıkıntıdan kurtulmak için Allah'a yalvardığını söyler… Zengin olan Müslüman bu rakamın kendisi için sorun teşkil etmeyeceğini bildirir ve o an cebinden 5000 riyali çıkarır verir… Para ile birlikte olası ikinci bir ihtiyaç durumunda kendisini araması için kartvizitini de verir… Adam parayı alır ama kartı iade eder… Sebebini sorması üzerine ömür boyu unutamayacağı şu harika sözü işitir: " İkinci kez borçlandığım durumda yine Allah'a yalvaracağım. Seni aramayacağım… Çünkü O seni bana gönderdi, senden başkasını da bana gönderir!" Subhanallah!
O kıssayı dinledikten sonra uzun uzun düşündüm ve bazı dersler çıkardım.
1- O adam Allah'ı görür gibi iman etmiş ve ihsan kavramını yakalamış.
2- O kartviziti almamakla Allah'a olan tevekkülünü ispat etmiş oldu.
3- O kartvizitin kendisine uzatılması tam anlamıyla bir imtihandı. Ve o imtihanı başarılı bir şekilde geçti.
4- Allah dualara icabet edendir.
5- Ummadığınız yerden rızıklandırırım' ayetinin tecellisini görmüş olduk.
6- Allah bu adam üzerinden bizlere tevekkül dersi vererek o adamı vesile kıldı. Allah'u âlem o adam sadık kullardandır. Her ne kadar kendisini tanımıyorsak da onu çok sevdik…
Rabbim böyle bir tevekkül anlayışını bizlere de nasip etsin… amin
FAZİLET ÖRNEĞİ HZ.ÂSİYE
Hazreti Âsiye, Musa Aleyhisselâm’ın hayatının sebebidir. Hazreti Musa’ya en büyük hizmetlerde bulunan ve nihayet imân eden yüksek iradeli bir kadındır. Musa aleyhisselâmın doğumu sırasında Allahü Teâlâ tarafından annesine çocuğu endişe etmeden emzirmesi, şayet çocuğu hakkında bir fenalık hissederse onu bir sandık içerisinde Nil nehrine bırakıp mahzun ve mükedder olmaması ve çocuğu kendisine iade edilip büyüdüğünde peygamberlik rütbesi verileceği vahyedilmişti. Vahy mucibince Nil’e bırakılan ve yeni doğan bu çocuğu barındıran sandık Firavun’un sarayı sahilinden akıp giderken görülerek saraya alınmış ve Âsiye tarafından Firavun’a:— Bu yavrucak bana ve sana bir göz aydını olur, bunun hayâtına kıymayınız! Belki bize bir faydası dokunur, yahut evlat ediniriz, demişti de Firavun ve etbâı bu yavrucuğun ileride fazilet nâmına kendileriyle karşılaşacağını ve nasıl kahramanlıklar göstereceğini idrâk edemiyorlardı.Bu şekilde Hazreti Musa’nın hayatını kurtaran Âsiye, ileride Musa aleyhisselâma iman ve mucizelerini tasdik etmiş olmakla Hazreti Musa gibi o da Firavun ile karşılaşmış ve bu suretle Hazreti Musa’nın hayatı ve dini uğrunda kendi hayatını feda etmiştir. Âsiye, Firavun’un çok acı işkenceleri altında can vermişti. Rivayet edildiğine göre, Hazreti Âsiye— Ey Rabbim! Cennetinde, civarında bana ev yap da beni Firavundan ve onun kötülüklerinden kurtar!. Mealindekiduasınıbu işkencelere maruz kaldığı sırada okumuş ve derhal kabul olunup Cennet’teki makamı kendisine gösterilmekle güle güle hayatı terk etmiştir.Bu şekilde Âsiye, kadınlık âleminde en yüksek fazilet doruklarına erişen iki kadından birisi oluyor. Diğeri ise, elini, eteğini sıkı tutmak, namusunu ve iffetini muhafaza etmek hususunda kale kadar metin bir ruha, bir iradeye sahip olan Hazreti Meryem’dir..Allahü Teâlâ bu iki numune hatunu yüce kitabında şöyle anlatmaktadır:«Allah, kâfirlerle yakınlığı olan mü’minler için de Firavun’un karısı ve Müzahim’in kızı Âsiye’yi mesel, fazilet örneği kılmıştır. Çünkü Asiye: Rabbim, benim için yanımda Cennet’te bir ev yap da beni Firavun’dan ve onun kötülüklerinden kurtar. Zalimler güruhundan da halâs eyle diye dua etmişti. Allah, imân edenler için de İmran’ın kızı Meryem’i mesel, ismet numunesi kılmıştır. O Meryem ki,ırzını sağlam korudu da biz, ona, ruhumuzdan nefyettik. O, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etmiş ve kendisini tamamıylaibâdete vermiş insanlardan idi.»Peygamber Efendimiz aleyhisselâm da bir Hadîs-i Şeriflerinde şöyle buyurur:«Erkeklerden çoğu fazilette kemâle erdi. Halbuki kadınlardan yalnız Firavun ’un karısı Asiye ile İmran’ın kızı Meryem’den başka hiç biri kemâle erişemedi…»(Tahrim, Meryem,Kasas, Tâhâ ve EnbiyâSûreleri)