
İBRAHİM EDHEM VE BALIKLAR
Mehmet Bina
İbrahim Edhem Hazretleri Belh şehrinin valisiyken taç ve tahtını terk edip çöllere düşen ve kendisini tamamen ibadete veren bir zattı. Valiyken emrinde olanlardan birisi, onu elbiselerini dikerken bulmuştu. "Gel bu hali terk et de eski saltanatına dön" diye ısrar etti. İbrahim Edhem kabul etmeyince o da İbrahim Edhem'in elindeki iğneyi alıp nehre attı. İbrahim Edhem Hazretleri, nehre dönerek:- Balıklar! Getirin benim iğnemi, der demez, bütün balıklar ağızlarında birer altın iğneyle suyun üzerine çıktılar. O:- Hayır bunları istemiyorum. Benim kendi iğnemi getirin, dedi. Bu sefer bütün balıklar gitti. Sadece bir balık, ağzında onun iğnesi olduğu halde suyun üstünde duruyordu. İbrahim Edhem Hazretleri uzanıp kendi iğnesini aldı ve:- Söyler misin, eski saltanat mı daha üstün, yoksa bu saltanat mı? dedi.Onu eski saltanatına döndürmenin mümkün olmadığını anlayan eski adamı, bırakıp gitti.Kim Allah için dünya saltanatından vazgeçerse, Allah ona manevi saltanatlar ihsan eder. O saltanat hem dünyada geçerli olur, hem de ahirette.
İMAM-I AZAM 'IN KAYIP PARAYI BULDURMASIAdamın biri, parasını bir yere saklamış fakat sakladığı yeri bir türlü hatırlayamıyordu. Kime sorduysa çaresini bulamadı. Nihayet,- Benim derdime bulsa bulsa o çare bulabilir, diye İmam-ı Azam'a gider.İmam-ı Azam Rahmetullahi aleyh, adama:- Senin sorun fıkıhla alakalı değil ama, ben yine de sana bir yol göstereyim, diye şunu tavsiye etti.- Sen git sabaha kadar namaz kıl. Ümit ediyorum ki Allah sana paranı koyduğun yeri hatırlatır.Adam tavsiyeye uydu. Başladı namaz kılmaya.Daha gece yarısı olmadan paranın yerini hatırladı. Namazı bıraktı, gitti parasını koyduğu yerden aldı.Sabah olunca doğru İmam Hazretleri'nin yanına giderek teşekkür etti ve:- Allah senden razı olsun. Daha gece yarısında paranın yerini hatırladım gittim aldım, dedi.İmam-ı Azam Hazretleri:- Keşke sabaha kadar ibadete devam etseydin. Demek ki şeytan senin sabaha kadar namaz kılmana tahammül edemedi. Hatırına geldikten sonra da şükür namazına devam etseydin daha iyi olurdu, diye cevap verdi.Hz. İmamRahmetüllahıAleyh'in keskin zekasına misaller çoktur.Onun zamanında adamın birisinin tavus kuşu çalınmış. Adam bunu anlatmak ve nasıl bulacağını sormak üzere İmam-ı Azam Hazretlerine gelmişti. İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretleri, adama bu meseleyi kimseye söylememesini tenbihledi, o da hiç kimseye söylemeden bekledi. Cuma günü oldu. Herkes cuma namazı kılmak için mescide gelmiştiİmam-ı Azam va'z ederken: - Ey tavus kuşunu çalan adam! Daha çaldığın kuşun tüyleri başındayken camiye gelmeye utanmıyor musun? dedi.Cemaat içinden birisi hemen elini başına attı. Böylece hırsızın kim olduğu anlaşılmış oldu. İmam-ı Azam Rahmetüllahi Aleyh,- Git, hemen adamın kuşunu ver, ondan sonra camiye gel, dedi.Adam, bu hırsızlığı yaptığına yapacağına bin pişman olmuş, bu arada çaldığı kuşu da sahibine vermek mecburiyetinde kalmıştı.