Mehmet Bina

Herkesin Dünya'da, Bir İpriği Vardır!

Mehmet Bina

Muhyiddin-i arabi Hz.leri gençlik yıllarında iken, Bağdat'ta bir işi olması sebebiyle uzun bir yolculuğa çıkar...!  

Bu yolculuk esnasında bir dere kenarında balık tutmaya çalışan derviş kılıklı bir adama rastlar, adama yaklaşır ve selam verir! Ne yaptığını  sorar! 

Adam: ben gördüğün şu sazdan yapılmış kulubede yaşıyorum, geçimim içinde her gün iki balık tutarım, biri kendim için biriside sizin gibi yolu düşenlere ikram etmek için der.

Muhyiddin-i arabi Hz.leri adama misafir olur…

Adam ne tarafa yolculuk yaptığını sorar, Muhiddini Arabi ise Bağdat"a doğru gidiyorum deyince adam:  çok sevinir ve "benim orada çok sevdiğim bir Allah dostu var.. O nun yanına uğrayıp benim için nasihat etmesini rica edermisin." der..

Muhyiddin-i arabi Hz.leri : tabi zaten gidiyorum  orayada uğrarım der..

Neyse yolculuk devam eder.. 

Bağdat"a varır..kendi işlerini gördükten,  sonra! "şu dervişin dediği zata bir uğrayayım diye düşünür ve o adrese uğrar..

Bir de bakarki, kapıda nöbetçiler ve bir sürü hizmetlileri olan büyük bir köşk ve  konak!  

Derdini anlatır, "o"  zatın kendisini kabul edeceği haber verilir...içeri girer "O" zatla tanışır.! sohbet ederler, dervişten bahseder  0 Allah dostu dervişi tanır..

Muhyiddin-i arabi Hz.leri müsaade istemeden önce dervişin nasihat istediğini söyler…

O" Allah dostu ''bir süre gönlüne eğildikten sonra başını kaldırır ve "söyle ona dünyayı gönlünden çıkarsın" deyince ,Muhyiddin-i arabi Hz.leri  şaşırır ama bir şey söylemez....ve oradan ayrılır…

Günlerce süren yolculuktan sonra tekrar o dervişin oturduğu sazdan kulubeye varır.. 

Onunla hoş beşten sonra,  derviş:"O" mübarek zat bana nasihat  ettimi 5diye heyecanla sorar!

Muhyiddin-i arabi Hz.leri:"Evet sana nasihat etti..." dedi ki "söyle ona dünyayı gönlünden çıkarsın" deyince derviş bir nara atar ve bayılır!..  

Ayıldıktan sonra  Muhyiddin-i arabi oöHz.leri onun bu haline hayret ederek derki! "ben bu işten bir şey anlamadım.. Sana dünyayı gönlünden  çıkartsın'' diyen zat ihtişam içerisinde nöbetçileri, hizmetçileri olan ulu bir konakta yaşıyor…

Ve senin gibi hiç bir şeyi olmayan bir dervişe "dünyayı gönlünden çıkartsın " diyor..

sende bu hale düşünüyorsun bu işteki sır nedir? bana da  söyle…

Derviş: derin bir eyvah çektikten sonra benim diyor işte sende gördün dünya adına neredeyse hiç bir şeyim yok geçimi dereden balık  tutarak temin ediyorum,, iyi sazdan yapılmış kulubem de ise ^abdest almak için kullandığım bir "ibriğim"  var..

lakin ben ne zaman namaza  dursam zikre ibadete yönelsem bütün varlığım olan o "ibrik" kaybolur mu? yoldan geçen birisi alır mı? düşüncesi benim kalbimi sürekli   meşgul eder! 

"O" zat bir sürü dünya malına sahip iken hiç bir malı "O"nunla Allah  arasına girmezken benim üç kuruşluk "ibriğim"  bana perde olur.

Allahım arama girer....onun için "O" mübarek bana  nasihatte bulunmuş deyince,, Muhyiddin-i Arabi Hz.lerinin gönlünde büyük fırtınalar kopmasına sebep olur.…

ŞUNU UNUTMAYALIM Kİ HERKESİN GÖNLÜNDE ONU ALLAH YOLUNDAN ALI KOYACAK BİR İBRİĞİ VARDIR...  

Allah C.C gönlümüzden "İBRİKLERİ" çıkarttırsın.

Yazarın Diğer Yazıları