
Hacıların manevi kazançları
Mehmet Bina
İslam’ın beş şartından biri olan hac vazifesini müslümanlar, yerine getirmenin mutluluğunu yaşamaktadırlar.
• Suudi Ulusal İstatistik merkezine göre bu yıl (2023 yılı), 1, 660, 915 kişi Suudi Arabistan dışından,
184,130 kişi Suudi Arabistan içinden olmak üzere
Toplam 1,845, 045 kişi resmi olarak Hac yapmış. Resmi olmayanlarla birlikte 3-3,5 milyon kişi Hac yapmıştır.
• Tabi göremediğimiz, bilemediğimiz nice kişilerde manen hacda bulunuyorlar.
*
Ladikli Ahmet Ağanın torunu anlatıyor.
"Bizim köyden bir adam, yıllarca sohbetlerine katılmasına rağmen, Ladik'li Ahmet Ağa'nın manevi hallerine bir türlü inanmamış. Hacca gideceği zaman Dedeme helalleşmeye gelmiş.
--Ben bu sene Allah izin verirse hacca gidiyorum, senin bana bir diyeceğin bir isteğin varmı? varsa yerine getireyim" deyince, dedem
-İki gün sonra gel sana bir kart vereceğim. İnşaallah Mekke'ye gittiğinde Arafat'a çıkacaksın orada onuncu elektrik direğinin yanındaki çadıra varacaksın. Burada sana verdiğim kartı gösterdiğin zaman bekçi seni içeriye alacak.
İki gün sonra hacca gidecek olan adam gelmiş kartı dedemden almış.
Dedem adama çadırı nasıl bulcağını bir kere daha tarif etmiş.
Adam hacca gidip Arafat'daki çadırı bulmuş, bekçiye kartı gösterince onu hemen içeri almışlar.
Bir de ne görsün Dedem o sene hacca gitmediği halde, çadırın içinde ön tarafta oturuyor.Tabii ister istmez adam şaşırmış ve dedemin manevi hallerine inanmadığına çok pişman olmuş.
Hacdan döner dönmez dedemin yanına gelmiş ve
-- Bu sene hacca gitmediğin halde seni o tarif ettiğin çadırda gördüm, Bu ne haldir? deyince, Dedem:
-Belki birisini bana benzetmişsindir, diyerek meseleyi kapatmıştır."
• Hac mevsimi, bütün Müslümanlar için çok özel bir zaman diliminin adıdır. Renkleri, ırkları, yaşam tarzları farklı farklı olan bu insan topluluğu tek bir amaç için aynı hedefe yöneliyor. Kâbe'de, Arafat'ta Allah'a açılan eller, bütün insanlığın kardeşliği, dünyanın huzuru için dua ediyor.
• Hac, milyonlarca insanın aynı duygular etrafında tek yürek olduğu anlardan birisi. Yaşanan manevi atmosferin tatlı hatıraları da hacılar için özel bir anlama sahip.
• Hali vakti yerinde olan bütün müslümanlar haccı yapar, önemli olan Hacı olarak kalmaktır.
• Hacdan sonra eli eteği dünyadan çekmek, iş hayatından, ticaretten uzak durmak, çalışmayı bırakmak gibi anlayış yanlış bir anlayıştır.
• Hac yaparken edindiğimiz güzel ahlak ile yaşamak, devamlı abdestli durmak, beş vakit namazlarımızı cemaatla kılmak gibi, davranış ve ahlakımızda bir takım güzelliklerin olması hac yapan kişide farkedilmesi lazım.
• Muhammed İkbal'in dediği gibi,
Hac'dan, Zemzem ve Hurmayı herkes getirebilir.
Önemli olan;
Hz. Ebubekir 'in sadakatini,
Hz. Ömer'in adaletini,
Hz. Osman'ın edebini,
Hz. Ali'nin ilmini ve bilgisini getirmektir.
▪︎Merhum Abdurrahman Gürses hoca efendinin talebelerinden merhum İsmail Biçer Hocaefendi şu hadiseyi naklediyor.
• "1948 yılında hacca gitmek serbest bırakılmıştı. Fakat gitmek kolay değildi. Abdurrahman Gürses Hocaefendi, hacca gitmek için yanıp tutuşur fakat imkân bulamaz.
Tam bu sırada Hocaefendi’ye cemaatinden biri: “Hafız’ım, hacca götürsek gider misin?” diye sorar. O da; “evet giderim” der.
Deniz yoluyla giderler. O zamanlar hac yolculuğu aylarca sürmektedir. Hocaefendi’yi hacca götüren zat yol boyunca ve hac esnasında; “Hafızım gel Kur’an oku, hafızım gel, hafızım git, hafızım yat, hafızım kalk” der… Gelene gidene hep, “bu benim hafızım” der.
Hocaefendi müthiş sıkılır. Ama bir şey söylemez."
• İstanbul’a gelince Halıcılar caddesinde iki katlı evi varmış, hemen emlakçıya gider:
“- Şu evi satar mısın” der. O da:
“- Satarım” deyince:
“- Hemen sat” der.
Ev satılınca parasını alıp doğru kendisini hacca götüren zata gider. O yine; “Gel hafızım, gel” der.
• Hocaefendi:
“- Sebeb-i ziyaretim şu: Hacca gittiğimiz için bana soruyorlar: Gidiş geliş ve oradaki masraflar dâhil, hac kaç liraya mal oluyor, diye, ben de cevap veremiyorum. Onun için bunu zat-ı âlinizden öğrenmeye geldim” der.
O da o günkü harcanan miktar ne ise söyler. Bunun üzerine Hocaefendi parayı masanın üzerine bırakır ve:
“- Ben ne senin hafızınım ne de başkasının hafızıyım, okuduğum aşr-ı şerifleri de kendi geçmişlerimin ruhuna bağışladım, al paranı!” der, çıkıp gider.
• Hocaefendi, işte böyle şahsiyetini korumakta son derece hassas bir yaratılışa sahip ve karşıdaki kişiye güzel bir ders vermiştir.
• Hac, insanın kul hakkı dışında diğer günahlardan affedilmesine sebeptir. Bunun için günahlarının affedilmesi için dua ederler. Bir daha kötü bir iş yapmamak, dürüst ve ahlâklı olmak üzere Allah'a söz verirler.
Hac, çeşitli Müslüman ülke insanları arasında kardeşlik kurulmasına yardımcı olur. İslâm dininin birlik ve beraberlik dini olduğu, hacda daha kolay anlaşılır.
Hac mevsiminde Kâbe mahşer yerini andırır.
Hac ibadetini yerine getiren Müslüman dünya menfaatleri için yapılan kötü işlerin ne kadar boş ve anlamsız olduğunu kavrar.
Biliyoruz ki seyahat insan sağlığı için çok faydalıdır. Hatta ruhî sıkıntılardan kurtulması için insanlara seyahat tavsiye edilir. Allah da Kur'an'da gezip dolaşmayı tavsiye etmiştir. İşte hacca gidenler bu seyahati tabiî olarak yapmış olurlar.
Bütün hacı adaylarının renk, ırk ve meslek ayırımı gözetmeden bembeyaz ve aynı tip ihram içinde bulunmaları eşitlik fikrinin yerleşmesine yardımcı olur.
• Aynı zamanda hac ibadeti dünya Müslümanları arasında tanışma, yakınlaşma, birlik ve beraberlik, yardımlaşma ve kardeşlik duygularının gelişmesine yol açtığı için evrensel boyutları olan bir ibadettir.
Kısaca hacca gidenlerin inançları tazelenir. İnsanlığa hizmet aşkları artar. Yardım duyguları gelişir. Bütün insanların eşit ve kardeş olduğunu kavrar. Böylelikle dostluk, sevgi ve barış sağlanmış olur.
Rabbim bütün hac yapanların haccını mebrur eylesin ve Hacı olarak yaşamayı nasip etsin.