Mehmet Bina

GÜNAH HASTASI OLANLARA İLAÇ

Mehmet Bina

GÜNAH HASTASI OLANLARA İLAÇ

Büyük velilerden Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri bir gün tımarhanenin önünden geçiyordu. Tımarhane hizmetçisinin tokmakla birşeyler dövdüğünü görüp:
— Ne yapıyorsun? diye sordu Hizmetçi:
— Burası tımarhanedir Delilere ilâç yapıyorum, dedi Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri:
— Benim hastalığıma da bir ilâç tavsiye eder misin? dedi Hizmetçi hastalığının ne olduğunu sordu Beyazıd Hazretleri:
— Benim hastalığım günah hastalığı Çok günah işliyorum, dedi Hizmetçi:
— Ben günah hastalığından anlamam Ben delilere ilâç hazırlıyorum, diye cevap verdi
Tam bu sırada tımarhane parmaklığının arasından konuşulanları duyan bir deli, (!) Beyazıd-ı Bestamî Hazretlerine:
— Gel dede, gel! Senin hastalığının çaresini ben söyleyeyim, diye seslendi
Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri, delinin yanına sokularak:
— Söyle bakalım, benim derdime çare nedir? dedi Deli (!) şu ilâcı tavsiye etti:
— Tevbe kökü ile istiğfar yaprağını karıştır Kalb havanında tevhîd tokmağı ile döv, insaf eleğinden geçir, göz yaşıyla yoğur, aşk fırınında pişir Akşam – sabah bol miktarda ye O zaman göreceksin senin hastalığından eser kalmaz, dedi

Bu güzel ilâcı öğrenen Beyazıd Hazretleri:
— Hey gidi dünya hey! Demek, seni de deli diye buraya getirmişler, deyip oradan ayrıldı
Bu ilâç, halen günah hastası olanlara tavsiye olunmaya değer bir ilâçtır Yani bu formülün hükmü hâlâ devam etmektedir.

HER YARATILANIN BİR GÖREVİ VARDIR

 Adamın biri bir gün bahçede otururken Hayvan dışkısından top yapan bir böceği görmüş, böcek pisliği ayakları ile yuvarlayarak giderken içinden şöyle geçirmiş:- Ey Allah'ım! Her şeyi çok güzel hoş yaratmışsın da, şu böceği sırf pislikle uğraşsın diyemi yarattın?              Aradan bir kaç ay geçmiş adam umarsız bir hastalığa yakalanmış.Derdine kimseler çare bulamamış.   En sonunda bilge bir doktor "Bak demiş bazen bahçelerde gezen bir böcek olur ayakları ile pislik yuvarlar işte o yuvarladığı pisliklerden 40 gün boyunca aralıksız yiyeceksin.Adam 40 gün boyunca o pislikleri yemiş ve iyileşmiş. Aradan yıllar geçmiş aynı adam gemiye binmiş ve denizin ortasında çok büyüt fırtınaya yakalanmışlar. Herkez bağırıp, çağırıp, ağlaşırken bu adam bacak bacak üstüne atıp sakince çayını yudumluyormuş. Birileridayanamayıp sormuş "Biz yana yakıla dua edip bağırıp çağırıyoruz sendeki bu rahatlık ne be adam ?!."

Adam şöyle cevap vermiş -

KURBAN OLDUĞUM BİR KERE İŞİNE KARIŞTIM BANA 40 GÜN BOYUNCA BOK YEDİRDİ, İSTERYÜZDÜRÜR, İSTER BATIRIR, BEN KARIŞMAM KARDEŞİM.

 

Yazarın Diğer Yazıları