
CÖMERTLİĞİN BÖYLESİ
Mehmet Bina
Bir gün, hazret-i Ebu Bekir ile hazret-i Ali
mescid-i şerifte oturuyorlardı.
O esnada biri girdi içeri.
Ancak hazret-i Ali’yi görünce adamın rengi kaçtı birden.
Mahcup bir vaziyette çöküverdi oracığa.
Hazret-i Ebu Bekir, merakla hazret-i Ali’ye döndü:
- Ya Ali! Şu adamı tanıyor musun?
- Evet, tanıyorum.
- Seni görünce mahcup oldu. Acaba neden dersin?
Aliyyül Mürteza tahmin etmişti:
- Bana borcu var. Belki ondandır.
Hazret-i Ebu Bekir kalktı ve gitti o adamın yanına:
- Hayırdır, neyin var senin?
- Yok bir şey ya Eba Bekr.
- Var var, Ali’yi görünce mahcup oldun. Neden?
- Ona borcum var da.
- Ne kadar?
- Yirmibin akçe.
- Ödeyemiyor musun?
- Hayır, yoksa bir saat geciktirmem.
Hazret-i Ebu Bekir üzülmüştü.
Sevindirmek istedi o kimseyi:
- Dinle, sana bir teklifim var.
- Buyurun.
- Borcunu ben öderim, ama bir şartla.
- Sahi mi, her şarta razıyım.
- Pekala, “Fatiha” nın yarısını oku. Sevabını bana hediye et.
Adam çok sevindi.
Dediğini yapıp, sevabını bağışladı Ona.
Hazret-i Ebu Bekir, ona yirmibin akçe verip, tekrar rica etti:
- Diğer yarısını da okur musun.
Adamcağız;
- Okurum, dedi.
Ve okuyup bağışladı sevabını Ona.
Hazret-i Ebu Bekir yirmibin akçe daha verdi.
Adam sevinçten uçuyordu.
*BEŞ VAKİT NAMAZI KILAN KİŞİ. İsa aleyhisselam bir gün deniz kenarından geçerken nurdan yaratılmış bir kuş gördü. İnsan ona baktığı zaman nurunun aydınlığından gözünü açamazdı. Kuş gidip kendini çamura batırdı ve gidip denize girdi ve yine tertemiz olup parladı. Denizden çıkıp yine çamura battı ve gelip denize girip temizlendi. Bu hal tam beş sefer tekrar etti. İsa aleyhisselam: "Bu kuş neden kendini çamura batırıyor, sonra çıkıp denize giriyor ve temizleniyor?" diye kuşun haline şaşırdı. Allahü Zülcelal, İsa aleyhisselam'a şöyle vahyetti:*
*"Ya İsa! O, namazın temsilidir. Ahir zaman peygamberi Muhammed aleyhisselamın ümmeti namaz kıldığı zaman, aynı o kuşun denizde temizlenip nurlandığı gibi, hatalarından temizlenip nurlanacak. Yine hata yaparsa aynı kuşun çamura girmesi gibi zulmetle kaplanacak ve namaz kıldığı zaman tertemiz olacak. İşte namaz, insan için böyle kıymetlidir."*
HANIMLARIN ELDE ETTİĞİ FAZİLETLER.
Hz. Esmâ (r.anhâ), Ashab’dan Yezîd bin Seken el-Eşhelî’nin kızıdır. Hz. Muâz bin Cebel’in de amcasının kızıdır. Hudeybiye’de Resûlullâh’a (s.a.v.) bîat edenlerdendir.
Ashâb-ı Kirâm’ın hanımları tarafından Resûlullâh’ın (s.a.v.) huzuruna gönderildiğinde şöyle dedi:
“Anam babam sana feda olsun, yâ Resûlallâh! Ben kadınlar tarafından gönderildim. Hak Teâlâ hazretleri seni bütün erkeklere ve kadınlara Peygamber göndermiştir. Biz kadınlar, sana ve senin Rabbine îman ettik. Lâkin biz kadınlar evlerinizde işlerinizi ve bütün ihtiyaçlarınızı görür, çocuklarınıza bakarız.