
Cehennem meleği cehennemi anlattı -1
Mehmet Bina
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Cehennem meleği Malik ile yaptığı konuşma...
Malik cehennemden iğne deliği kadar bir yer açtı. Oradan iplik inceliğinden siyah bir duman çıktı. O duman bir saat çıksaydı; bütün yeri ve semaları o dumanın karanlığı sarardı. Güneşin, ayın ve diğer aydınlık veren şeylerin ziyası ve nuru görünmezdi; mahvolurdu. Ancak Malik, o deliği o anda eli ile sıvadı; o duman yok oldu. Bana şöyle dedi:
Buradan içeri bakın.
Bakınca gördüm ki, cehennem birbirinin altında yedi tabakadır. En yukarısı cehennemdir ki; oraya müminlerin en asileri girer. Bunun azabı, diğerlerinden hafiftir.
2. Lezadır. Buraya Nasara (Hristiyanlar) girecektir.
3. Hutamedir. Buraya Yahudiler girerler.
4. Sairdir. Buraya Sabiler girerler.
5. Sakardır. Buraya Mecusiler (Ateşe tapanlar) girerler.
6. Cahimdir. Buraya müşrikler girerler.
7. Haviyedir. Buraya münafıklar gireceklerdir. Bir de Allahlık davası güdenler girerler. Firavun, Nemrut gibi.
Ben, aşağı tabakada olanların azaplarının şiddetinden bakmaya takat getiremedim. Ancak üst tabakada olanlara baktım; buraya ümmetimin asileri girerler. Buraya bakınca gördüm ki: Orada ateşten yetmiş derya var. Her deryanın kenarında ateşten birer şehir var. Her şehirde ateşten yetmiş bin ev var. Her evin içinde ateşten yetmiş bin sandık var. O sandıkların içinde de, erkekler ve kadınlar var. Oraya hapsolmuşlar; yanlarında yılanlar ve akrepler var. Şöyle sordum:
Ey Malik, bu sandıkların içinde hapsolanlar kimlerdir?
Malik şöyle anlattı:
Bunların bazısı insanlara zulüm edip haksız yere malını alanlardır. Bazısı da büyüklük sayıp zalimlik cebbarlık edenlerdir. Hâlbuki Büyüklük, celal ve ikram sahibi Yüce Allaha mahsustur.
Sonra, bir kavim gördüm; dudakları deve ve köpek dudakları gibi idi. Karınları da şişmişti. Zebaniler, ateşten tokmaklarla bunların karınlarına vurup duruyorlardı. Karınlarında bağırsakları kopuyor; dübürlerinden dökülüyordu. Tekrar içlerinden bağırsak yaratılıyordu; zebaniler yine vurup döküyordu. Onlara böylece azap ediyorlardı.
Bunlar kimlerdir dedim?
Malik şöyle anlattı:
Bunlar ümmetinizde yetim malını haksız yere yiyenlerdir.
Bir kavim gördüm, karınları dağlar gibi şişmişti. İçine yılanlar ve akrepler dolmuştu. Orada hareket edip ıstırap veriyorlardı. Bunlar ayağa kalkmak istedikleri zaman, karınlarının büyüklüğünden ve yılanların, akreplerin hareketlerinden kalkmaya güçleri yetmiyordu. Yıkılıyorlardı. Sordum:
Bunlar kimlerdir dedim?
Malik şöyle anlattı:
Bunlar ümmetinizden faiz yiyenlerdir.
Bundan sonra, bir alay hatunlar gördüm; bunların saçlarından asmışlardı.
Bunlar için kimlerdir diye sordum ;
Malik şöyle anlattı:
Bunlar, şu kadınlardır ki; Yüzlerini ve saçlarını örtmeyip erkeklere gösterirler. Kocalarından başkasına ziynetlerini açarlar. Kocalarına eza ve cefa ederler.
Bundan sonra, bir takım erkek ve kadın gördüm; bunları dillerinden ateşten çengellerle asmışlardı. Tırnakları bakırdandı. Kendi yüzlerini yırtıp parça parça ediyorlardı. (devam edecek)