Mehmet Bina

Bir devlet ne zaman çöker? 'neme lazım be sultanım'

Mehmet Bina

Kânûni Sultan Süleyman Han, muhteşem bir konuma getirmiş olduğu devletin akıbetini bir an hayâl eder.

--- Günün birinde Osmanoğulları da inişe geçer, çökmeye yüz tutar mı? diye derin bir düşünceye dalar...

Bu gibi soruları çoğu zaman süt kardeşi, meşhur âlim ve veli Yahya Efendi Hazretlerine sorardı. Bunu da sormaya niyet eder. Güzel bir hatla yazdığı mektubu keşfine inandığı Yahya Efendi Hazretlerine gönderir...

- “Sen ilâhi sırlara vâkıfsın. Yardım eyle de bizi tenvir buyur. Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğullarının akibeti nice olur? Bir gün olur da izmihlâle (çökme yıkılma) uğrar mı?” şeklindeki mektubunu gönderir.

Güzel bir hatla yazılmış mektubu okuyan Yahya Efendi Hazretleri’nin cevabı bir bakıma çok kısa, bir bakıma içinden çıkılmaz bir mana taşımaktadır:

-“Neme lazım be Sultanım”

Topkapı sarayında bu cevabı hayretle okuyan Sultan, bir mânâ veremez. Yahya Efendi gibi bir zatın böylesine basit bir cevapla bu işi geçiştireceğini de pek düşünemez. Söylenmeye başlar.

- “Aceb, bilmediğimiz bir mânâ mı vardır bu cevapta?”

➖Nihayet kalkar, Yahya Efendi Hazretleri’nin Beşiktaşdaki dergâhına gelir. Sitem dolu sorusunu tekrar eder.

- “Ağabey ne olur mektubuma cevap ver. Bizi geçiştirme, soruyu ciddiye al!” Yahya Efendi Hazretleri duraklar.

- “Sultanım sizin sorunuzu ciddiye almamak kâbil mi? Ben sorunuzun üzerine iyice düşündüm ve kanaatimi de açıkça arz etmiştim.” “İyi ama bu cevaptan ben birşey anlamadım. Sadece "Neme lazım be sultanım" demişsiniz. Sanki beni böyle işlere karıştırma der gibi bir anlam çıkarıyorum.”

➖Yahya Efendi Hazretleri bu cevaptan sonra şu ibret verici açıklamasını yapar:

- “Sultanım! Bu devlette zulüm yayılsa, haksızlık şâyi olsa, işitenler de neme lazım deyip uzaklaşsa, sonra koyunları kurtlar değil çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa, gizlese, fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin feryadı göklere çıksa da bunu da taşlardan başkası işitmese. İşte o zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hürmeti sarsılır. Âsâyişe itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküş ve izmihlâl de böylece mukadder hale gelir.”

Bunları dinlerken ağlamaya başlayan koca Sultan söyleneni başını sallayarak tasdik eder. Sonra da kendisini böyle ikaz eden bir âlime devletinin sahip olduğu için Allah(cc)'a şükreder. Bu türlü ikazlardan geri kalmaması için tembihte bulunarak dergâhtan ayrılır.

MEVLÂ "NEME LAZIM" DEMEKTEN MUHAFAZA EYLESİN. EMRİ Bİ'L-MÂRUF NEHYİ ANİ'L-MÜNKER ÇİZGİSİNDEN AYIRMASIN. ÂHİRİNİZ ÂKIBETİNİZ HAYR OLSUN.

(Mektup bugün Topkapı’da sergilenmektedir.)

Yazarın Diğer Yazıları