
Başka Bir Açıdan Muharrem'in 10 Günü
Mehmet Bina
Fecr Sûresinin ikinci âyeti olan "On geceye yemin olsun" ifâdelerinin Allah (cc) yanında çok önemli olduğunu tefsirlerden öğrenmekteyiz.
Tefsirlerimizde bu on gecenin Muharrem ayının 10 nuna kadar geçen gece olduğu açıklanmaktadır.
Cenâb-ı Allah (cc), bu gecelere yemin ederek onların önemini bildirmektedir.
10. Güne Aşure denmesinin sebebi, Hadis-i Şeriflerde bildirildiğine göre, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:
1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a.s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.
(Sahihi Müslim Şerhi, 6:140)
Bir hadiste şöyle buyurular: "Her kim Âşura Gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenâb-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder." (et-Tergîb ve't-Terhîb, 2:116.)
Bu aile konusu içinde akrabalar, yetimler, kimsesizler, komşular da girmektedir. Fakat, bunun için fazla külfete girmeye, aile bütçesini zorlamaya lüzum yoktur. Herkes imkânı ölçüsünde ikram eder.
Bugün için neler yapmalıyız.
-İlim öğrenmeli,
-Mealiyle (varsa Tefsiriyle) beraber Kur'an okunmalı.
- Sıla-i rahim yapmalı. Yani akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya çeşidi yardım ile gönüllerini almalı.
- Sadaka vermeli, Kur'an-ı Kerim de Allah (cc), "Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Fakat onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmına da keffaret olur. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır." (Bakara Suresi 271) buyurmaktadır.
Peygamberimiz (sav) de, Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle buyurdu:
“İnsanların her bir eklemi için her gün bir sadaka gerekir. İki kişi arasında adâletle hükmetmen sadakadır. Bineğine binmek isteyene yardım ederek bindirmen yahut yükünü bineğine yüklemen sadakadır. Güzel söz sadakadır. Namaz için mescide giderken attığın her adım bir sadakadır. Gelip geçenlere eziyet veren şeyleri yoldan gidermen de sadakadır.” (Buhârî, Sulh 11, Cihâd 72, 128; Müslim, Zekât 56)
"Sadaka belâyı def eder ve ömrü uzatır."(bk. Heysemi, Mecmaü’z-Zevaid, III/63)
Özellikle bu Aşure gününde bol sadaka verip fakirlerin, kimsesizlerin gönlünü almalı.
- Çok selam vermeli. Hadis-i şerifte, Aşure günü, on Müslümana selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur buyuruldu. (Şir'a)
- Çoluk çocuğunu sevindirmek! Hadis-i şerifte, (Aşure günü, aile efradının nafakasını geniş tutanın, bütün yıl nafakası geniş olur) buyuruldu. (Beyheki)
''Peygamberimiz bugün ailesi için alışveriş yapıp onlara rahatlık yaşatanlara Allah (cc) yıl boyu rahatlık yaşatsın diye duası olduğuna göre bugün gıda maddesi olarak ne varsa hepsinden az da olsa satın alalım. İşte tam bu noktada âlimlerimizin çok önemli bir tavsiyesi var: Âşûrâ günü bütün gıda maddelerinden az da olsa satın alın. Sonraki günlerde bu gıda maddeleri daha bitmeden yenisini alın ve âşûrâ günü aldıklarınızın artanı ile karıştırın. Bu bitmeden yenisi ile tekrar tekrar karıştırıp yılı böyle böyle tamamlayın. Böylece tüm yıl bereketlenmiş olur.
Bir de aşure çorbamız var. Kimileri buna bid'at diyebilir. Siz kulak asmayın bu gibi laflara. Çorbayı pişirin ve dağıtın. Müslümanların kardeşlik duygularının artmasına vesile olur. (Orhan Çeker)
- Bol dua okumak lazım, özellikle günümüzde müslümanların duaya çok ihtiyacı var.
Hz. Ali’den rivayet olunduğuna göre Peygamber Efendimiz (asm), şöyle buyurmuştur:
"Her kim ömrünün uzun (bereketli ve mutlu) olmasından hoşlanırsa, düşmanlarına karşı yardım olunmayı severse, rızkında bolluk olmasını dilerse, kötü ölümden korunmayı isterse; akşama erdiğinde ve sabaha kavuştuğunda (şu tesbih, tehlil ve tekbiri) üç kere söylesin:
"Sübhânellâhi mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arş.
Ve Lâ ilâhe illellâhu mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arş.
Ve Allâhu ekberu mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arş."
Ayrıca Muharrem 61 (10 Ekim 680)’de Kerbela’da Hz. Huseyin'in sehit edilmesi müslümanların Gönlünü sızlatmıştır. .Hz.Hüseyin ehlibeytin en gözdelerinden, Peygamber Efendimiz’in “dünyadaki reyhanlarımdan, çiçeklerimden” dediği, “cennet gençlerinin seyyidi-beyefendisi” diye niteleyip müjdelediği mümtaz bir şahsiyetti… Sevgili Peygamberimiz’in gözbebeğiydi; “öpüp kokladığı”, dizine oturtup “ehlibeytimizden” dediği, ağabeyi Hasan, babası Ali, annesi Fâtıma ile birlikte Cenab-ı Hakk’ın kendilerini “günahlardan arındırıp tertemiz kılmak istediği Ehl-i Kisâ ve Hamse-i Âl-i Abâ”dan bir candı.
Biz burada bu konuya değinmeyeceğiz, ancak Yirmi üçü ehlibeytten olmak üzere 72 şehit , bizi bu mübarek günde üzmüştür, Rabbim şefaatlarina nail eylesin.