
Allah korkusu ile akan gözyaşı cehennem ateşini söndürecek
Mehmet Bina
Abdullah İbni Şıhhîr (ra) şöyle demiştir:
Bir keresinde Resûlullah (sav)’in yanına gitmiştim. Namaz kılıyor ve ağlamaktan dolayı göğsünden kaynayan kazan sesi gibi sesler geliyordu.
(Ebû Dâvûd, Salât 158)
Hadîs-i şerîf, sevgili Peygamberimiz’in namaz kılarken büyük bir huşû ve tevâzu içinde âdeta inlercesine ağladığını bize haber vermektedir. Allah korkusunun ve Allah’a kavuşma arzusunun her halimizde olduğu gibi namaz esnasında da tam anlamıyla bizi kuşatması lâzım geldiği anlaşılmaktadır.
Rivayet edilir ki, Kıyamet günü cehennem ortaya çıkınca öylesine kükreyecek ki, bütün ümmetler dehşetinden dizüstü kapaklanacaklardır.
-Nitekim yüce Allah (C.C) buyuruyor ki:
"...Ve sen her ümmeti dizüstü çökmüş ne olacağını endişe ile bekler görürsün. Her ümmet amel defterini almaya çağrılır" (Casiye Suresi, 28)
-İnsanlar cehenneme yaklaştırıldıklarında onun öfke ve kükreyişini duyacaklar, bu beş yüz yıllık mesafeden duyulacaktır.
O zaman Peygamberler dahil herkes kendi derdine düşerek "ben ne olacağım" diyecektir.
Yalnız Peygamberimiz (sav) Hazreti Muhammed müstesna, O "ümmetim ne olacak, ümmetim ne olacak" diyecektir.
-O sırada cehennemden dağlar gibi ateş kütlesi çıkacaktır.
Peygamberimiz'in (sav) ümmeti "ey ateş kütlesi! Namaz kılanlar, doğruluktan ayrılmayanlar, Allah´tan korkanlar ve oruç tutanlar hakkı için geri döner misin" diye yalvararak ateş-i geldiği yere göndermeyi çalışacaklar, fakat ateş geri dönmeyecektir.
-Bu sIrada Cebrail {as}´ın "ateş kütlesi peygamberimiz (sav)in ümmeti üzerine yöneldi" diye seslendiği duyulacaktır.
Bunun üzerine Cebrail (as), bir bardak su getirerek Peygamber´imize (sav) uzatacak ve "Ey Allah´ın Resulü! Bunu al, ateşin üzerine at" diyecektir. ▪︎Peygamber´imiz (sav) Cebrail (as)´den aldığı bardağı ateşin üzerine boşaltır boşaltmaz ateş sönecektir.
-Peygamber´imiz (sav) "bu su nedir?" diye soracak ve Cebrail {as}´den şu cevabi alacaktır:
"Bu senin ümmetinin, Allah korkusu ile ağlayan günahlarının gözyaşıdır. Şimdi ateşin üzerine serpip onu Allah (cc)´in izni ile söndüresin diye sana getirme emri aldım" (Bidayetül hidaye)
İmam Bâkır (rs) buyuruyor: “Allah katında; kulun gece yarısı, onun korkusundan dolayı gözyaşı dökmesinden daha kıymetli ve sevimli bir damla yoktur.
-İslâm bilginleri, yazımızın başındaki Hadis-i şerifi esas alarak namazda ağlamanın câiz olduğu görüşüne sahip olmuşlardır.
-Nitekim Hz. Ali (ra), Peygamberimiz (sav)’i Bedir Gazvesi’nden önceki bir gece bir ağaç altında ağlayarak namaz kılarken gördüğünü ve onun bu halinin sabaha kadar devam ettiğini haber vermiştir.
-Hanefi mezhebi âlimlerine göre, Allah korkusu, cennet ya da cehennemi hatırlama gibi uhrevî bir sebeple ağlamak namazı bozmaz. Çünkü bu hâl, o kimsenin Allah’a olan derin saygısını gösterir.
-Namazda aranan şey huşû olup bu tarz ağlamalar, dua ve tesbih yerine geçer. ▪︎Eğer ağlamanın sebebi dünyevî bir sıkıntı ise o zaman namaz bozulur.
-Yine Hanefilere göre namazda ah-vah etmek inlemek de ağlamak gibidir. Ancak Ebû Yûsuf, ağlama inleme esnasında iki veya daha fazla harf çıkmaması gerektiği görüşündedir. Aksi halde namazın bozulacağını söyler.
-Hz. Peygamber huşû içinde ibadet ederdi. Hüznü ve ağlaması namazda da devam ederdi.
-Uhrevî sebeplerle ve harf çıkarmamak şartıyla ağlamak namazı bozmaz.
(Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları)