
Allah (CC)'ın Rızasını Kazanmak (2)
Mehmet Bina
Allah'ın rızasını almak, ihlâs ile kulun bütün davranışlarını ve sözlerini her zaman ve her şartta riya katmadan sadece rızayı bariyi gözeterek icra etmesidir.
-Peygamber efendimizin; “Mü’minin niyeti, amelinden hayırlıdır.” ve “Ameller ancak niyetlere göredir. Herkes için anacak niyet ettiğinin karşılığı vardır.” buyurarak, amellerimizin Rabbimizin rızasına uygun olarak niyet etmemiz lazım.
-Rıza; yüce Allah’ın emri, takdiri karşısında kulun itirazsız boyun eğmesi demektir. Hayatta en büyük arzumuz Yüce Allah’ın rızasını kazanmak olmalıdır. “Allah’ın rızası her şeyden büyüktür.” (Tevbe, 72)
-Rıza iki türlüdür; Allah'ın kulundan razı olması, kulun Allah'tan razı olmasıdır.
-Allah'ın kulundan razı olması; onun inanç, amel, söz, fiil ve davranışlarını kabul edip sevap vermesi, onu affedip cennet ve nimetleriyle mükâfatlandırması demektir.
-Kulun Allah'tan razı olması ise, Allah'ın emir ve yasaklarını, helal ve haramlarını, kaza ve kaderini iyi, güzel ve hoş karşılamasıdır.
-Peygamberimiz (a.s.), "...Allah'ım! Gazabından rızana, azabından affına sığınırım." diye dua etmiştir (İbn Mâce, Dua, 3. II, 1263)
-Allah'ın rızasını kazanacak söz, fiil ve davranışlar sergilemeye çalışmak müminin en başta gelen görevi ve amacıdır. Söylediği küçük bir sözle insan Rabbinin rızasını kazanabilir.
-Allah'ın Rızasını bir örnekle açıklayalım.
* Hz. Âdem yeryüzüne indiğinde bütün vahşi hayvanlar onunla selamlaşarak bir nevi hoş geldin diyerek ziyaretinde bulundular.
*Hz. Âdem, bu hayvanların her birine ayrı ayrı dualar etti.
Gelen Hayvanlardan bir grup geyikte onu ziyaret etti. Hz. Âdem onlar için de dua etti Allaha Yalvardı ve sırtlarını sıvazladı.
Geyikler oradan ayrılırken arkalarında misk kokusu bırakarak ayrıldılar yeryüzü miske boyandı.
Diğer hayvanlar bu durumu merak ettiler.
*Sorunca onlar: "Âdem (a. s)’ı ziyaret ettik, bize sadece dua etti ve sırtımızı sıvazladı” dediler.
Bunun üzerine onlar da bu durumdan yararlanmak istediler ve Hz. Âdem’in yanına gittiler.
Onlara da dua etti aynı şekilde sırtlarını sıvazladı. Ancak onlarda güzel koku olmayınca şaşkın "Bize de size yaptığının aynısını yaptı neden size lütfedilen güzel koku bize nasip olmadı.
Bunda nasıl bir ders var sebep nedir?” diye sordular.
Geyikler, cevabı oldukça manidar "Biz onu Allaha Teâlâ için Rahman için ziyaret etmiştik.
*Siz ise Dünyanın misk kokusu için ziyaret ettiniz” cevabını verdiler.
40 YILDIR O BERBERE DUA EDİYORUM.
Mekke-i Mükerreme'de paramı kaybetmiştim.
Para bekliyordum, lâkin henüz gelmemişti...
Mâlum, Haccın bir rüknü olarak belli bir vakitte saçını sakalını kısaltman icap eder.
Bir berbere girdim. Bir müşterisini tıraş ediyordu...
Utana-sıkıla;
- "Afedersiniz; param yok, ALLAH rızası için saçımı-sakalımı düzeltebilir misin?" diye sordum.
Berber beni bir an süzdü, sonra tıraş ettiği adamın yanındaki boş koltuğu gösterip,
- "Buyurun, oraya oturun" dedi.
Tıraş ettiği adama:
- "Müsaadenizle sizi bekleteceğim biraz; Sizi ücreti mukabilinde tıraş ediyorum, lâkin bu adamcağız ALLAH rızası için istedi; bekletmemem lazım" dedi
Ve benim de müşterinin de itiraz etmesine fırsat bırakmadan beni tıraş etmeye başladı.
Tıraştan sonra, üstümü fırçalarken cebime de biraz para sokuşturdu.
- "Ben "ama..." diye itiraz ederken tebessümle;
- "Acil ihtiyaçlarını karşılarsın, bu kadar kusuruma bakma." diye fısıldadı.
Aradan birkaç gün geçti, beklediğim para geldi.
Doğruca ona gidip, içine düştüğüm durumun aslını anlattım ve binbir teşekkürle yüklü miktarda para uzattım.
Gülümseyerek elimi tuttu, kibarca itti,
-"Alamam." dedi. "ALLAH için olan işin bedelini kullar ödeyemez, var git sen de başkalarına ALLAH için iyilik yap, ALLAH selamet versin."
Helalleşip herhangi bir ödeme yapamadan oradan ayrıldım.
Ama tam kırk senedir onun için duâ ediyorum. Onun için dua etmeye doyamıyorum. Geceleri uyandığımda bile onun için dua ediyorum.
ALLAH (c.c.) cümlemize iyi kullarından olmayı nasip etsin ve dahi iyi kullarıyla karşılaştırsın. Âmin