
Ahiret Hazırlığı(2)
Mehmet Bina
Birden çok kadınla evliliği konusunda pek çok hikmetler ve Müslümanlar adına hayırlar zikredilen Hz. Peygamber’in (sav) bazı evliliklerinde siyasî hedefler de güttüğü bilinmektedir. Meymûne (rah) ile izdivacı da onun siyasî sebepli evliliklerinden sayılır. Hz. Peygamber’in (sav) bu evliliğiyle, yetmiş kadar sahâbînin şehid düştüğü Bi’rimaûne olayından (H.4/M.625) sonra Meymûne’nin (rah) mensup olduğu Arabistan’ın güçlü kabilelerinden Âmir b. Sa’saa ile akrabalık kurmak istediği anlaşılmaktadır. Allah Rasûlü (sav) benzer bir gayeyle daha önce yine Âmir b. Sa’saa kabilesine mensup aynı zamanda Meymûne’nin (rah) üvey kardeşi olan Zeynep bint. Huzeyme (rah) ile de izdivaç gerçekleştirmişti. Onların kabileleri genel anlamda Müslümanlara karşı düşmanca faaliyetlerin içinde olmuştur. Hz. Zeyneb bint Huzeyme (rah) bu süreçte Hz. Peygamber’in (sav) kabilesinden olan Ubeyde b. Hâris (ra) ile evliydi. Ubeyde’nin Bedir savaşı esnasında şehit olması üzerine Hz. Zeyneb (rah) dul kaldı. Allah Rasûlü (sav) hem şehidin dul eşiyle evlenip onu onurlandırmak, hem de İslâm’a karşı gerçekleştirilen bütün tertiplerin içinde bulunan Âmir b. Sa’asaa kabilesi ile yakın ilişkiler kurabilmek hedefiyle onunla evlenmeye karar verdi. Gerçektende aynı kabileden gerçekleşen bu iki evlilik, Hz. Peygamber’in (sav) Âmir b. Sa’saa kabilesinin Müslümanlara katılmasına ne kadar ehemmiyet verdiğine işaret eder.
Rasûl-i Ekrem (sav) Umretü’l-kaza esnasında Meymûne’yle (rah) gerçekleştirmeyi düşündüğü düğününe Mekkelileri de davet etmek suretiyle onlarla da bir yakınlık vesilesi oluşturmaya çalıştı. Gerçekten de Mekke’de üç gün çok çabuk denecek bir süratle geçmişti. Hz. Peygamber (sav), bu vesileyle Müslümanların Mekke ile olan münasebetlerinde gerginliği ortadan kaldırmak istiyordu. Ancak Hudeybiye barış antlaşmasına göre üç günden fazla Mekke’de kalması mümkün değildi. Rasûlüllah (sav), siyasî dehasını burada da göstererek düşmanları ile uzlaşmak için her fırsatı değerlendirecekti. İşte bu evlilik, Kureyş’in İslâm’a ısınması için bulunmaz bir fırsattı. Belki bu sayede üç günlük süreyi uzatması mümkün olabilirdi. Bunun için düğün işleri tamamlanıncaya kadar kendisine vakit tanımalarını arzuladı. Fakat Kureyş, dördüncü günün sabahında Süheyl b. Amr ile Huveytib b. Abdi’l-Uzzâ’yı, Müslümanların Mekke’den çıkmaları gerektiğini hatırlatmak üzere Rasûlüllah’a (sav) gönderdiler. Elçiler gelip artık çıkmaları gerektiğini, çünkü Hudeybiye’de verdikleri sözün böyle olduğunu söylediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Evet dediğinizde haklısınız. Lâkin müsaade etseniz de burada bir gün daha kalsak. Meymûne ile evlendik. Düğünümüzde siz de hazır bulunur, birlikte yemek yeriz” dediyse de gelenler, ziyafete kesinlikle katılmayacaklarını bildirip, Müslümanlardan Mekke’yi derhal terk etmesini istediler.[8] Allah Rasûlü (sav) bunun üzerine ashabına Mekke’den ayrılma emri verdi. Kısa süre sonra da Hz. Peygamber (sav), Hz. Meymûne (rah) ile evliliği planlandığı gibi Mekke’de değil, Mekke-Medine yolu üzerinde bulunan ve Serif adı verilen, günümüzde de Nüveyriye olarak bilinen mevkide gerçekleştirdi. (Zilkade 7/Mart 629).[9] Bu evlilik beklenen neticesini kısa sürede vermiş, Meymûne’nin (rah) kabilesi Âmir b. Sa’saa’ya mensup heyetler kısa süre içinde peş peşe Medine’ye gelip Hz. Peygamber’le (sav) görüşmüş ve kabile içinde İslâmiyet yayılmaya başlamıştır.