
AHİRET HAZIRLIĞI
Mehmet Bina
Az sonra Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hz. Cabir ve sahabeleri ile birlikte gelirler.
Yemekler hazırdır.Allah'ın Rasulü'nün yemeğe başlaması beklenmektedir sahabeler tarafından.Çünkü Allah'ın Rasulü başlamadan başlamaz sahabe.
Hz. Cabir'in hanımı ise içerde "Bir an önce yeseler yemeklerini.Olanlar ortaya çıkmadan ve tatları kaçmadan yesinler yemeklerini." diye telaş içinde kıvranmaktadır.
Tam Rasulallah (s.a.v.) yemeğe başlayacakken Hz. Cabir'e döner ve
" Ya Cabir bilirsin ben çocukları çok severim.Senin iki oğlun vardı.Hele getir onları da yemekten önce bi onları seveyim." buyururlar.
Hemen hanımının yanına gider Hz. Cabir.
" Hanım Rasulallah (s.a.v.) çocukları istiyor.Hele getir çocukları." der.
Hanımı;
" Cabir çocuklar yeni uyudular.Siz hele yemeğe başlayın yemekten sonra getiririm." der.
Hz. Cabir içeri girer ve ;
" Ya Rasulallah (s.a.v.) çocuklar yeni uyumuşlar.Yemekten sonra getireyim.Biz yemeğe başlayalım." der.
Rasulullah (s.a.v.) ;
" Ya Cabir getir çocukları.Seveyim sonra yeriz yemeğimizi." buyururlar.
Hz. Cabir tekrar hanımının yanına gider ve " Hanım Rasulallah (s.a.v.) çocukları istiyor.Hele uyandır çocukları getir." der.
Hanımı ;
" Cabir ben çocukları uyandırana kadar siz yemeğe başlayın." der.
Tekrar Rasullulah'ın yanına giden Hz. Cabir ;
" Hanım çocukları uyandırana kadar biz başlayalım yemeğe." deyince Rasulallah (s.a.v.) ;
" Ya Cabir çocukları getir.Acelemiz yok biz bekleriz." buyurur.
Hanımının yanına dönen Hz. Cabir ;
"Hanım Allah'ın Rasulü (s.a.v.) çocukları bekliyor.Hazırla hemen getir." deyince Hanımı da ;
"Tamam ben çocukları uyandırıp giydirene kadar yemekler soğur.Siz başlayın yemeğe ben çocukları getiriyorum." der.
" Ya Rasulallah (s.a.v.) hanım çocukları hazırlayana kadar yemekler soğuyacak.Buyrun başlayınız yemeğe.Birazdan çocukları getireceğim." deyince de Rasulallah (s.a.v.) ;
" Cabir acelemiz yok.Bekleriz.Hele getir çocukları." buyurur.
Yolda gelirken Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) haber getiren Cebrail (A.S.) ;
" Bugün Cabir'in evinde öyle bir sınav olacak ki o ne derse desin çocukları isteyiniz." demiştir.
Tekrar hanımının yanına giden Hz. Cabir ;
" Hanım erittin beni.Gidip gelmekten yoruldum.Getir çocukları artık." deyince başı önüne düşen hanımı Hz. Cabir'in elinden tutar ve çocukların yanına götürür.Yorganı kaldırır.
Gördükleri karşısında ne yapacağını bilemeyen Hz. Cabir odaya döner ve ;
" Ya Rasulallah (s.a.v.) çocuklar uyuyorlar.Biz yemeğe başlayalım." der gayet üzgün ve müteessir bir halde.
Allah'ın Rasulü (s.a.v.);
" Cabir hele getir çocukları biz bekleriz." buyurunca Hz. Cabir ;
" Ya Rasulallah çocuklar uyumuşlar ama uyanmıyorlar.Uyandıramıyoruz.Bizim kudretimiz uyandırmaya yetmiyor.Buyrun siz uyandırın." der ağlamaklı.
Allah'ın Rasulü (s.a.v.) kalkar ve çocukların odasına gider.Hz. Cabir'in hanımı ise hıçkıra hıçkıra ağlayarak " Ya Rabbi canımı al.Rasulünü layıkıyla ağırlayamadım." diye dua etmektedir.
Rasulallah (s.a.v.) elini yorgana uzatıp kaldırdığı anda çocukların ikisi birden Rasulallah'ın kucağına atlarlar.
Dizleri üzerine çöküp ağlamakta olan Hz. Cabir'in mübarek hanımının ağzından şu cümleler dökülür.
" Ya Rabbim sana şükürler olsun.Rasulallah (s.a.v.) evimde yemek yiyecek."
İşte çocuğundan daha büyük bir sevgi duydukları Peygamber'in (s.a.v.) aşkı onları sahabe yapmıştır.Onları Peygamberlerden sonra en yüce yapan bu hasletleri ve samimiyetleridir.
Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) “Ashâbım yıldızlar gibidir. Hangisine tâbi olsanız hidayete erersiniz.” buyurduğu sahabe efendilerimiz böyle idiler