Mehmet Bina

Ahiret Hazırlığı (2)

Mehmet Bina

Âsim bin Sâbit'in ve diğer Ashabın Allah Allah nidaları, dağları inletiyordu. İkiyüz kişiye karşı on mücâhid ölesiye çarpışıyor, yanlarına yaklaşanlar yaptıklarının cezasını görüyorlardı. Asım bin Sabit en sonunda iki ayağından yaralanıp yere düştü. Kâfirler, Âsim bin Sâbit'ten o kadar korkmuşlardı ki yere düşünce bile yaklaşamadıkları için uzaktan ok atarak şehîd ettiler.

O gün orada mevcut bulunan on sahabeden yedisi şehîd oldu, üçü esir edildi. Lıhyanoğulları Sülâfe binti Sa'd'a satmak için Âsim bin Sâbit'in başını kesmek istediler. Fakat Allahû Teâlâ, Hz. Âsim bin Sâbit'in duasını kabul buyurdu ve mübarek cesedine müşrikler el süremediler.
Allahû Teâlâ bir arı sürüsü gönderdi. Bulut gibi Âsim bin Sâbit'in üzerinde durdular. Hiç bir müşrik yanına yaklaşamadı.
“Bırakın akşam olunca arılar onun üzerinden dağılır, biz de başını alırız,” dediler.
Akşam olunca Allahû Teâlâ hiç bulut yok iken bir yağmur gönderdi. Görülmemiş bir yağmur yağdı. Sel geldi ve Âsim bin Sâbit'in cesedini alıp götürdü. Cesedin nerede olduğu bilinemedi. Ne kadar aradılarsa da bulunamadı. Bunun için müşrikler Âsim bin Sâbit'in hiçbir yerini kesmeye muvaffak olamadılar.
Lıhyanoğulları, Hubeyb bin Adî ile Zeyd bin Desinne'yi Mekkelilere sattılar. Onlar da bu iki sahâbîyi asarak şehîd ettiler.
Arıların, Âsım'ı korudukları hâdisesi zikredildiği zaman Hz. Ömer buyurdu ki:
“Allahû Teâlâ elbette mü'min kulunu muhafaza eder. Âsim bin Sabit, sağlığında müşriklerden nasıl korundu ise Allahû Teâlâ da ölümünden sonra onun cesedini muhafaza edip müşriklere dokundurmadı."
Bunun için Âsim bin Sabit anılırken, "Hamiyyü'd- Debr Anların koruduğu kimse" diye anılırdı. [86]
Bu dünyada Allahû Teâla'nın dinine sahip çıkanlara Allahû Teâla da sahip çıkar. Allahû Teâla'nın sahip çıktığı kimselere, münkir ve müşrik zorbaların gücü yetmez. Allahû Teâla dostlarına ikramda bulunur. Onun ikramı ve yardımı muhteliftir. Yeter ki mü'min onun ikramına layık olsun.
[86] Siretü İbn-i Hişam: 2/17İ; El- Bidayi Nihaye/İbn-i Kesir: 4/22; Suverun Mir. Hayatü's Sahâbe/Abdurrahman Ref’at el- Başa: 6/21-33, Beyrut/ty; Hilyetü'l Evliya: 1/110-111

 

                           ABDULLAH BİN ÖMER ( radıyallahü anh )

Eshâb-ı kiramın büyüklerinden ve fıkıh, tefsîr, hadîs ilminde en üstün olanlarından. Künyesi Ebû Abdurrahmân’dır. Müslümanların gözbebeği Hazreti Ömer-ül-Fârûk’un oğlu olup, annesi Zeynep binti Ma’un-i Cümeyhî’dir. Mekke-i Mükerreme’de hicretten ondört (m. 608) sene önce doğup, aynı yerde 73 (m. 692) yılında vefât etti. Kabri Muhasseb’dedir. İlk imâna gelenlerdendir. Babası İslâmiyetle şereflenince, çocuk yaşta müslüman oldu. Medine-i Münevvere’ye hicret etti. İslâm terbiyesiyle yetişti.

Yazarın Diğer Yazıları