Mehmet Bina

AHİRET HAZIRLIĞI

Mehmet Bina

YOLDAN ZARARLI ŞEYLERİ ATMAK
Tâbiîn muhaddislerinden Muâviye bin Kurra Müzenî anlatıyor;
Ashâb-ı Kiramdan Ma’kıl ibni Yesâr radıyallahu anh ile yürüyordum. Yolda gelip geçeni rahatsız edecek bir şey görünce onu alıp atıyor, veya yolun kenarına çekiliyordu. Ben de onun yaptığı gibi zararlı şeyleri alıp atmaya başladım. Bunun üzerine Ma’kıl ibni Yesâr elimi tuttu ve:
“Yeğenim! Niye öyle yapıyorsun, söyle bakalım?” diye sordu. Ben de:
“Amcacığım! Senin yaptığını gördüm, ben de öyle yapmaya çalıştım,” dedim. bana şunu söyledi:
“Aferin yeğenim! Ben Resûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi Vessellem’in şöyle buyurduğunu duydum:
Müslümanların yolu üzerindeki zararlı şeyleri kaldırıp atana bir iyilik sevabı verilir. Yaptığı iyilik kabul edilen kimse de cennete girer.
                   
HERKESTEN DUA İSTENMELİDİR
 
Gencin biri bahçelerde bekçilik yapar. Zamanın sultanı Melik Zâhir, bir bahçenin yanından geçerken o genci görür. 
Gencin gayreti hoşuna gider ve (Ben sultanım, bana bir nar verir misin?) der. Genç, koparıp bir nar getirir. 
Sultan tadına bakar. Nar ekşidir. (Sen bu bahçede bu kadar çalışıyorsun, narın ekşisini tatlısını daha anlayamadın mı?) der. 
Genç de, (Efendim bahçe benim değil, ben burada bekçiyim. Bir defa olsun alıp yemedim. Hangisi ekşi, hangisi tatlı, bilemem) der. Sultan ise, (İyi ama ben tatlı nar istiyorum) deyince, genç de, (Allahü teâlâya dua ederim, tatlısını verir) der ve namaza durur. 
Namazdan sonra Sultan gelip o gencin ayaklarına kapanır. 
Genç, (Estagfirullah) diyerek buna mâni olmaya çalışınca, Sultan, (Sizinle beraber ağaçların da secde ettiğini gördüm) der ve koca sultan, o gencin müridi olur. 
O genç bir bekçiydi, ama kalbi daima Allah’la beraber olan Abdullah el-Acemî hazretleri idi.
Bütün büyükler, dua almayı yollarının esası kabul edip, herkesten dua istemişlerdir. Ubeydullah-ı Ahrar hazretleri, herkesten dua alırdı. Onu Ubeydullah-ı Ahrar hazretleri yapan, bir köylünün, (Yâ Rabbi, bunun kalp gözünü aç!) diye ettiği dua olmuştur. Meğer o köylü, mübarek bir zatmış. Kimin ne olduğunu biz bilemeyiz.
Onun için herkesin duasını almaya çalışalım. Dua almanın ilk şartı tevazudur. Kibirli insan dua isteyemez. Bir Allah dostu, (Kibir, maddî ve manevi her iyiliğe engeldir) buyururdu. Evliya zatların hepsi tevazu sahibidir. Allahü teâlâ hadis-i kutside, (Azamet ve Kibriya bana mahsustur. Bu hususta bana ortak olmak isteyeni yakarım!) buyuruyor. Cenab-ı Hak, yakacağı adamı evliya yapar mı?
Kendimizi kimseden daha üstün, daha iyi görmeyelim. Zaten hangi konuda olursa olsun, dünyalık bir konuda bile, (Daha iyiyim, daha iyi yaparım) demek şeytan sıfatıdır. Çünkü İblis, (Ben Âdem’den daha iyiyim) dedi ve böylece şeytan oldu. Kim (Ben filan kimseden daha iyiyim) derse, artık onun bağlantısı kopmuş, feyz yolu kapanmıştır. Kibirlenmek o kadar tehlikelidir ki, insanın küfre düşmesine bile sebep olabilir. Onun için hatayı her zaman kendimizde aramalı, sadece kendi kusurlarımızla meşgul olmalı, kimseyi küçük görmeden herkesle iyi geçinmeye çalışmalı. Hiçbir Allah kulunun kalbini kırmamalıdır.(alıntı)                        
 

Yazarın Diğer Yazıları