Mehmet Bina

Abdullah Bosnavi Hazretleri

Mehmet Bina

992 (1584) yılında doğdu. Tahsiline doğum yeri olan Bosna’da başladı, İstanbul’da devam etti. Abdullah Bosnevî Hz.leri  bundan sonra, 1046/1636 yılında önce Mısır’a, sonra da hacca gitti. Mensup olduğu tasavvufî düşüncenin Arap ülkelerinde yayılmasına vesile olduğu gibi, gezdiği yerlerde âlim ve kâmil insanlarla tanışıp görüştü. Onlarla fikir alışverişinde bulundu.

Pek çok İslâm âlimini kendisine hayran bıraktı. Hac dönüşü bir süre Şam’da kaldı. Orada Muhyiddin Arabî Hazretlerinin türbesi civarında bir süre inzivaya çekildi.

 Daha sonra Konya’ya geldi. Hz. Mevlâna ve Sadreddin Konevî’nin kabirlerini ziyaret etti. H. 1054 (1644) yılında Konya’da vefat etti. Sadreddin Konevî’nin türbesi yakınında toprağa verildi. 

Sarı Abdullah Efendi, Abdullah Bosnevî’nin Şeyh Muhyiddin Arabî tarafından manen terbiye edildiğini zikreder.

Abdullah Efendi, Hacı Veyiszade merhumun dualarında ismen andığı Konya’da metfun büyük şahsiyetlerden biridir.

Bir sohbeti esnâsında, Peygamber efendimizin peygamberliği bildirilmeden önce İbrâhim aleyhisselâmın dîninde olduğunu şöyle anlattı:

Sevgili Peygamberimiz (sav) peygamberliği bildirilmeden önce, İbrâhim aleyhisselâmın dîninde idi. Nitekim Kur'ân-ı kerîmde İbrâhim sûresi 40. âyetinde meâlen; "Rabbim! Beni gereği üzere namâza devâmlı kıl. Zürriyetimden de böyle kimseler yarat. Ey Rabbimiz duâmı kabûl et." buyruldu."

İbn-i Münzîr tefsîrinde, bu âyet-i kerîme hakkında, İbn-i Cerîr'den sahih bir senedle, "İbrâhim aleyhisselâmın zürriyetinden İslâma uygun olarak, Allahü teâlâya ibâdet eden kimselerin elbette bulunacağını" bildiriyor.

Kelime-i tevhîdin ve tevhîd îtikâdının, İbrâhim aleyhisselâmın zürriyeti arasında devâm etmesi, Allahü teâlânın onlara lütuf ve ihsânıdır. İslâm dîninin Resûlullah efendimize bildirilinceye kadar devâm edip gelmesi, Resûlullah efendimizin hazret-i İbrâhim'e kadar olan müslüman baba ve dedeleri vâsıtasıyla olmuştur. Çünkü onlar da, İbrâhim aleyhisselâmın müslüman olan zürriyetindendirler.

İslâmdan ibâret olan Hanîf dîni, Muhammed aleyhisselâmın peygamberliğinin bildirilmesine kadar devâm etmiştir. Hak dînin, İbrâhim aleyhisselâm zamânından, Resûlullah efendimiz zamânına kadar devâm etmesi, bu iki zaman arasında, bir Allah'a inanan müminlerin bulunmasıyla olmuştur. Bu sebeple Resûlullah efendimizin ana ve babalarının da müslüman oldukları sâbit olmaktadır. Resûl-i ekremin babası Abdullah ve annesi Âmine Hâtunun tevhîd inancı üzere bulundukları ve müslüman oldukları ortaya çıkmaktadır.

Kabri, Sadreddini Konevi Hz.lerinin türbesi karşısında olup,  Meram Belediyesi tarafından kabir taşına, “Hâza kabrü garibillâhi fî ardihi ve semaihi Abdullah el-Bonevî er-Rûmî el-Bayramî/ Bu, yerde ve gökte Allah’ın garibi Abdullah el-Bosnevî, er-Rûmî, el- Bayrâmî’nin kabridir.” yazılmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları