Lütfi Şahin

Kişilik Böyle Olmalı

Lütfi Şahin

Ahmet, felsefe öğretmeninin verdiği proje ödevini düşünüyor ve bir türlü karar veremiyordu. Ne yapmalı? Nasıl sonuca ulaşmalıydı? Bunların kararını veremiyor ve bir aydır ne yapacağını düşünüyordu…
***
Ahmet’in evine gelen büyükbabası ve büyükannesi, Ahmet’in sıkıntılarını bir nebze azaltmış, ya da Ahmet böyle hissediyordu. Ne var ki, düşünceli durumu tamamen bitmemiş ve bu da Ahmet’in dedesinin gözünden kaçmamıştı… Torununa gülümseyerek konuşur:
-Benim adı adıma, huyu huyuma benzer torunum… Bir sıkıntın varsa söyle de beraber çözüm bulalım…
Dedesini çok seven ve onun aklına güvenen Ahmet, biraz sıkılgan bir tavırla konuşur:
-Dedeciğim, bizim felsefe öğretmeni bir proje ödevi verdi, onu nasıl yapacağımı düşünüyordum… Kişilik nasıl olmalı? Bunu deneyle ifade edin. Bu tarzda bir ödev. Kişiğin nasıl olması gerektiğini az çok biliyorum, ancak bunu nasıl deneye dökmem gerektiğini bilmiyorum…
-A benim güzel torunum, kişilik su dolu bir kaba değil, demir bir kiloya benzemeli… Öyle değil mi?
Bilmece gibi konuşan dedesini anlamamıştı. Dedesine sorma ihtiyacı hissetti ve sordu:
-Pek anlamadım dedeciğim, biraz açar mısın?
-Ben sana ip ucunu verdim, geri kalanını sen bul…
***
Haftalar birbirini kovalamış ve sonunda Ahmet için büyük gün gelmişti… Ahmet, dedesinin anlatmak istediğini çözdüğünü düşünüyor ve buna uygun tarzda yanında malzemeler getirmişti.
Derse giren öğretmeni Ahmet’i tahtaya kaldırmış ve soru sormaya başlamıştı:
-Hazır mısın?
-Hazırım öğretmenim…
-O zaman anlat bakalım…
Sıranın üstüne iki kap koyan Ahmet birinci kabı göstererek sınıftaki arkadaşlarına anlatmaya başlar:
-Arkadaşlar , bazı kişilikler var dır ki, bu kap gibi boştur.
Daha sonra getirdiği suyu bu kaba boşaltır ve daha sonra kabın içindeki suyu başka bir kaba döker. Bu kap daha büyüktür. Daha sonra birinci kabın içine meyve suyu döker ve bunu da büyük kabın içine döker. Sonra arkadaşlarına dönerek şunları söyler:
-Arkadaşlar şu an gösterdiğim bu kap örneği, olmaması gereken kişiliğe en güzel örnektir. Güçlü insanların karşısında başka, zayıf insanların karşısında başka olan bu kişilik örneği, olmaması gereken kişiliğe en güzel örnektir.
Öğretmeni sorar:
-Peki, bir kişilik nasıl olmalıdır?
Getirdiği şeffaf ve içi dolu olan diğer kabı çıkaran Ahmet konuşur:
-Olması gereken kişilik böyle olmalıdır. Her durum ve şartta kişiliği değişmemeli ve konumunu korumalıdır.
Ahmet’i bütün sınıf ayakta alkışlamıştı. Bütün öğrencilerin çok zor dediği ödevi Ahmet, güzel bir şekilde anlatmıştı. Ahmet:
-Son söz olarak Mevlana’nın güzel bir sözü ile konuşmamı sonlandırmak istiyorum… ”Ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün.”
***

NOT:Bu yazımı Hazreti Mevlana’ya ithaf ediyorum…

Yazarın Diğer Yazıları