Lütfi Şahin

Boğazı Kanatlarıyla Geçen Bir Bilgin: Hezarfen Ahmet Çelebi

Lütfi Şahin

 

        “Bilim ve edebiyat toplumların en önemli iki dinamiğidir.” (1)

        Tarihi inceleyen tarihçilerin ifade ettiği tarzı yukarıdaki cümlede bulmak mümkündür. Özellikle bilimde büyük çabalar harcayan toplumlar ileri düzeylere ulaşmış ve çok rahat yaşam sürmüşlerdir.

        “İlim ilim bilmektir,

          İlim kendin bilmektir,

          Sen kendin bilmezsen,

          İlim nice okumaktır”  (2)

        Yukarıdaki Yunus Emre’nin dizelerini adeta kendine destur edinmiş olan toplumumuzda, tarih içerisinde bilginlerine çok kıymet vermiştir. Gerçek ilim sahiplerini el üstünde tutmuş olan toplumumuz, bu günde adeta tarih içerisinde yaşamış olan bu bilginleri paylaşamamıştır. Doğum yeri bilinmeyen bilginler için “bizim şehrimizde doğmuştur” ya da naaşı nerede olduğu bilinmeyen bilginler için “naaşı bizim şehrimizdedir” gibi ifadelerle, bu bilginleri adeta paylaşamadıklarını ifade etmişlerdir.

        Mevlana, Piri Reis, İbn-i Sina, Mimar Sinan, Uluğ Bey, Akşemsettin, Yunus Emre, Biruni,  Aziz Mahmut Hudayi vb. binlerce konusunda uzman bilgin toplumuzda yaşamış ve hak ettikleri değerler verilmiş ve günümüzde de bizler tarafından anılmaya devam etmektedirler. Eserleri ile bizlere birçok öğütler vermiş olan bu bilginler, asırlar sonra yaşayan eserleri ile insanlığa hizmet etmişlerdir.

        Toplumumuzda asırlar önce yaşamış olan ve bilgisinin çokluğu nedeniyle Hezarfen lakabıyla anılan bir bilgin: Hezarfen Ahmet Çelebi.

        1609 yılında doğan Hezarfen Ahmet Çelebi, bilgisinin çokluğu nedeniyle halk arasında “bin fenli” anlamına gelen Hezarfen lakabıyla anılmıştır.

        Birçok araştırma yapmış olan Ahmet Çelebi, 10. Yüzyılda yaşamış olan İsmail Cevheri’nin eserlerinden ilhamlar almış ve uçma denemeleri yapmıştır. İsmail Cevheri’nin eserlerini dikkatlice inceleyen Hezarfen, kanada benzer bir sistemle Galata Kulesi’nden kendini boşluğa bırakır. İstanbul Boğazı’nı geçer ve 3358 metre ötede bulunan Üsküdar’daki Doğancılar’a inmiştir.

        Sarayburnu’ndaki köşkünden durumu seyreden 4. Murat bundan çok hoşlanır ve Hezarfen’e bir kese altın hediye eder. Ancak daha sonraları 4. Murat “bu ademin elinden her şey gelir, her şeyi başarabilir” şeklinde düşünür ve bu düşüncesi nedeniyle Hezarfen’i Cezayir’e sürgün eder.

        Hezarfen 1640 tarihinde Cezayir’de vefat etmiştir.

        Azim bir insanın başarılı olmasında çok önemlidir. Ne istediğini bilen ve bu konuda azmeden mutlaka başarılı olur. Unutmamalı ki kayaları delen yağmur damlalarının gücü değil sürekliliğidir.

        Başarılı bir ömür yaşamanız temennisiyle…

 

        DİPNOTLAR:

        1-Lütfi Şahin’in bilimle ilgili söylemiş olduğu bir cümledir.

        2-Yunus Emre’nin dizelerinden alınmıştır.

 

        KAYNAKLAR:

        1-http://tr.wikipedia.org/wiki/Hezarfen_Ahmet_%C3%87elebi

 

Lütfi ŞAHİN

www.lutfisahininsitesi.com

Yazarın Diğer Yazıları