Sil baştan kırk…
Latife ÖGE AKIN
4 ay sonra yeniden merhaba. Son yazımda “ben bir anne olup geleceğim” demiştim. Evet ben anne oldum. Boşa geçen kırk yılımın adıymış “Hilal”
Kendimi buldum. Ömrümün anlamını buldum. Kalbimi buldum. İki canlı arasında bir ince derinin bile nasıl da fazla gelebileceğini gördüm. Bazen sarılmanın yetmediğini anladım. Uyurken bile özlediğim küçücük bir can, kuş gibi beslediğim.
Evlat denen şeyin ne olduğunu bana da öğretti yüce yaradan… Şükürler olsun ben de tattım bu duyguyu. Onun damarında dolaşan kan benim için dönen dünya gibi.
Refleks olarak bilinçsizce gülüyor bazen. Geçenlerde kucağımda yüzüme bakarak güldü. Ömrümde böyle bir heyecan yaşamadım ben. Ağlayıverdim…
Benim kucağımda huzur bulmasına ölüyorum. Ben aldığım zaman sakinleşmesine ölüyorum. Koşulsuz sevdiğim çok oldu. Koşulsuz sevildiğime hiç bir zaman inanmadım, ikna olmadım. Ama bu defa, ilk defa, böylesine gerçek bir bağlılık hissettim. Müthiş bir his…
İnsanın kendinden vazgeçtiği çok an olur. Benimde çok oldu haliyle. Ama bu defa kendimden vazgeçişim onun için oldu. Kendimden böylesine vazgeçip, sadece bebeğime kim bakacak diye bu kadar kendimi önemseyişimin ikilemindeyim. Nasıl bir çelişki değil mi?
Geçmişte sevdiğim her şeye, herkese selam olsun. Tatmadığım duygudan dolayı gözümde büyüttüğüm her şeye, herkese selam olsun.
Bir dünya buldum ben, birinin dünyası oldum. Bir canın her şeyi oldum.