Öze dönüş 2
Latife ÖGE AKIN
Geçen hafta bitkisel kürler, çaylar vs bilinçsiz kullanımı sonucu oluşabilecek hasarlar hakkında işin ehli olan ağızlardan bilgi alıp sizlere aktaracağımızdan bahsetmiştik.
Eski buğday pazarı içinde yer alan işletmelerinde Konyalılara hizmet veren aktarımız Hüseyin Yüksek bitkilerin bilinçsiz kullanımı sonucu bize nasıl zararlar verebileceği ile ilgili şunları söyledi;
“Bitkiler bize asıl tıp olarak görünen şifa kaynakları ürünlerdir. Ancak her bitkinin bir ölçüsü kullanım şekli ve alanı vardır. Önemli olan bitkileri kulaktan duyma değil bu işi bilen, araştıran, ehli olan kişilerden bilgiler edinip kullanmaktır. Bir kaç gün öncesi bir müşterim geldi. Gittiği bir aktarda karışım yapmışlar eklem ağrıları ve eklemde şişme şikayetleri için. Yapılan karışım içerisinde olumlu yönde hastanın şikayetlerini giderecek bir ürün olmaması bir yana tedavi şekline sadece diline bakarak karar verdiklerini söylemesi bizi dehşete düşürdü. Evet ibn-i Sina zamanında bu yöntemlerle tanı koyma işlemi yapılıyordu ama biz ibn-i Sina döneminde yaşamıyoruz. Tükettiğimiz gıdalar o kadar saf doğal içeriklere sahip değil. Çok fazla katkı maddesi ve koruyucu içeriyor. Bunun yanında yaşamlarımız çok değişti. Artık tıp bilimiyle yapılan tahliller tanı koymadaki güvenilirlik anlamında kendini ispatladı. Instagram, facebook, tıktok vb kanallarda reklamı yapılan ürünler, kürler kesinlikle işin ehli olanlardan bilgi edinilerek kullanılmalı.”
Doğru kullanıldığında bitkilerin çare olduğu en önemli hastalıkların başında kadınların büyük kısmının hayat kalitesini oldukça düşüren tiroid hastalıkları geliyor diyen Hüseyin bey “iyot damlası ve İngiliz karbonatını hayatlarından çıkarmamaları gerektiğini, düzenli kullanım ve karnabahar,brokoli,lahanayı hayatlarindan çıkardıklarında bu rahatsızlığın ciddi anlamda düzeldiğini ve zamanla iyileştiğini göreceklerdir”diye ekliyor.
İnsanların bitkisel tedavilere bakışı konusunda ise; “Yıllardır yaşadığımız olumsuz durumlar salgınlar insanlığı çok yıprattı. Ani ölümler, durup dururken kalp krizleri arttı. Genç ölümler arttı. Bir güven sorunu oluştu toplumda. Bu süreç insanların bilinçlenmesine çok fayda sağladı. Son yıllarda geleneksel tıp dediğimiz yöntemlere toplum çok sıcak bakar oldu. Geleneksel tıp dipsiz bir kuyu. Nesilden nesile aktarılan kadim bilgilerimiz korumalı ve aslımızı kaybetmemeliyiz” dedi.
Ürünlerimizi seçerken en önemlisi bu işe yıllarını vermiş kendini hem sahada hem mutfakta kanıtlamış firmalar ile çalışıyoruz. ARGE yapmadığımız dönüş almadığımız ürünü kesinlikle satmıyoruz. Benim için işin en önemli kısmı mutfak kısmı yani arge ve kimya çalışmaları.
Özellikle sosyal medyada satışa sunulan bitkisel kürler ile ilgili uyarılarda bulunan Hüseyin Yüksek “Evet doğru olanları var. Ama burada yine şunu dile getireceğim. Bu işe yıllarını vermiş üstadlar var. Önemli olan onları dinlemek. Uygulamak. Ne olduğu belirsiz sayfalardan kulaktan duyma tedaviler yaparak yanlış ve tehlikeli sonuçlarla karşılaşmamız çok olası” diye aktardı.
Biz de tıp bilimine koşulsuz güvenmek ile birlikte alternatif tıp alanında da işin ehli kişilerin tavsiyelerini dikkate almamız gerektiği ile ilgili bilgilendirmek amacıyla bu sohbeti size aktarmış olalım. Sağlık ve sıhhatle kalınız efendim.