
Asosyallik güzeldir
Latife ÖGE AKIN
Herkeste bir telaş.
Herkes bir yerlere yetişmeye çalışıyor.
Kaldırımlar koşturan insanlarla dolu.
Trafikte araçların birbirine saniye tahammülü yok, işleri acele.
Herkes bir sıkıntıyı sürükleyip gidiyor.
Herkes hasta, hastanelerde adım atacak yer yok.
Kafelere bakın herkes bir şeyler anlatıyor birbirine, gündem hayli yoğun.
Alışveriş merkezleri yarın son kıyafetini giyecekmiş gibi, marketler son yemeğini yiyecekmiş gibi alışveriş yapanlarla dolu.
Otobüsler, tramvaylar kürem kürem insanı oradan oraya taşıyıp duruyor.
Bitmiyor bu hengame, bitmiyor bu telaş…
Kimileri bir nefes verip uzanmış musallaya, kimileri baş ucunda dünyanın ne boyutta büyük bir yalan olduğunu sorguluyor. Zaten ölümün soğuk yüzüyle karşılaşmayan, evinden birini toprağın altına koyup geldikten sonra askıdaki ceketini görüp, bir varmış bir yokmuşu anlamıyor.
Kime sorsan dertli, kime sorsan bir yanı kırık, kime sorsan bir yeri yıkık…
Dertleşmek dedikleri şey oldum olası bana saçma gelmiştir, acı yarıştırır gibi hissettirir bana.
Ama kime dokunsam bin ah işitiyorum.
Kime sorsan haklı, kime sorsan mağdur…
Kime sorsan en çok o acı çekti, kime sorsan en çok o haksızlığa uğradı…
Bazen bakıyorsun dert edindikleri şeye gülüyorsun içinden hatta şöyle gelişine ağzının orta yerine bir şamar indireyim şunun diyorsun…
Kimisine bakıyorsun insanlar neler yaşıyor diyip kendi dert edindiklerinden utanıyorsun…
Kimi şımaracak birilerini bulmuş, dibini sıyırıyor sabrın, ekmek banıyor… Sevildiğini anlamış sıkıyor da sıkıyor mengeneyi…
Kimi bir lokma sevgi için dileniyor, ömrünü, hayallerini, umutlarını hiç ediyor kendini… Gururunu, haysiyetini…
Hayaller kuruyor kimisi olmayacağını bile bile, onlara tutunuyor…
Ayakları yere basıyor kimisinin bu dünyadan da, insanlardan da payını almış, örmüş duvarlarını, yalnızlığının tadını çıkarıyor doya doya…
Kendine bir kahve söylemenin, kim ne düşünürse düşünsün kendi değerini bilmenin hazzıyla çiçekler donatıyor dört yanına insanları görmemek için…
“Kendi kendine konuşana deli derler” diye öğretilmişti bize…
Kim dediyse halt etmiş… Dünyada kendi kendine konuşabilen insanlar kadar naif, anlayışlı, empati nedir bilen kimseyi görmedim. Önce kendi terazisinden geçiriyor olanları. Önce kendisi hatalarını yüzüne vuruyor.
Sorun çözmek yerine küsen insanlara inat oturup kendiyle konuşa konuşa sorunu ve çözüm yollarını değerlendiriyor…
Kendiyle dalga geçmeyi biliyor. Kusurlarıyla, güzellikleriyle bir bütün olduğunu biliyor.
Hem kendi sesine sağır biri başkalarını nasıl duyabilir ki? Daha kendini dinlemeyi öğrenememiş, kendiyle sorunlarını çözmeyi becerememiş biri başkalarıyla olan sorunlarını nasıl çözebilir ki?
Hasılı kelam etraf çeşit çeşit insan dolu iken asosyallik güzeldir. Herkesle iç içe ama herkesle mesafeli…