Latife ÖGE AKIN

Aslımıza dönme zamanı

Latife ÖGE AKIN

Konuya nereden başlamak lazım bilmiyorum. Ne kadar yapay yaşıyoruz hayatı. Hangi birinden bahsedeyim.

1950’li yıllara kadar esmer undan ekşi maya ekmeği yapılırdı. Amerika bizim güzelim buğdaylarımızın genleri ile oynayarak 48 kromozomlu cüce buğdayı geliştirdi. Anadolu’nun siyez ve kavılcası oynanan genetikleri, tarım ilaçları, kimyasal zehirler derken bugün ki buğdayımsı halini aldı. Sonra ekonomik sorunlarla boğuşan ülkemize yardım adı altında bu buğdaylar sokuldu. Derken insanlarda immün  sistemi hasarları, alzheimer, demans, şeker, çölyak, çeşitli nörolojik ve romatolojik hastalıklar türedi. Bir türlü doyamadığımız İçin daha çok ekmek tüketir olduk, tükettikçe daha çok sağlıksız ve obez olduk. Kısır bir döngüde buluverdik kendimizi.

Katkılı ve koruyu içeren gıdalar, yapay besinler, hijyen ve doğallıktan uzak yiyecekler hayatımızı sinsi sinsi elimizden alır oldu. Kendi elimizle kendimiz zehirledik.

Artan ekonomik ve sosyal sıkıntılar insanları şehir hayatından uzaklaştırırken bir yandan da köy hayatı ile birlikte doğal yaşam olgusu güçlenmeye başladı.

Hafta sonu güzel köyüm, ata yurdum Ahırlı’daydık. Elmadan sirkeler kuruldu, geçen seneden ev yapımı sirkelerimizle turşular yapıldı. Mis gibi kapya biberlerimiz ve bahçemizin domatesleri ile salçalar kaynatıldı. Kışın kahvaltıda yemek üzere patlıcanlar ve kırmızı biberler közlendi, kavanozlandı. Minik kızım ek gıdaya geçecek diye tarhana yapma hevesim bu hafta gerçekleşmedi ama inşallah en kısa zamanda onu da yapacağım. Yani mevsiminde toplanan sebzelerle biraz olsun sağlık umduk.

Eskiden yokluk varmış ama insanlar sağlıklıymış. Şimdi her şey bol ama insanlar zamanın içinde öyle uyuşturuluyor ki marketten almak kolay geliyor. Köşeye sıkıştırılmışız. Hem doğal beslenmeye zaman bulamayıp yapay gıda sektörünü canlı tutuyoruz. Hem sağlığımızdan olup ilaç sektörüne katkı sağlıyoruz. Yani bizden başka herkes doyuyor, kendimizden başka herkesi besliyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları