Sokaklarda Sahipsiz Köpek Sorunu!
Kerim Toslak
Başıboş köpek sorunu yeniden ülke gündemine geldi. Aslında geç kalmış geç geç kaldıkça da kronikleşmiş sorun haline geldi. Bu süre zarfında da birçok can kaybı yaşandı.
Gerek başıboş sokak köpeklerinin saldırısıyla hayatını kaybeden veya yaralanan gerek bu hayvanlar nedeniyle yaşanan trafik kazalarında yaşanan mal ve can kayıpların artması konunun ciddi bir güvenlik sorunu olduğunu ortaya koydu. Çıkacak yasanın da konuya çözüm getireceği ve yaraya merhem olacağı konusunda kaygılarım var. Çünkü konun yasa veya mevzuat eksikliğinden çok mevcut yasa ve mevzuatın uygulanmamasından ya da uygulanamamasından kaynaklandığını düşünüyorum.
Hükümet kanadı tarafından ihtiyaç duyulduğu düşünülerek hazırlanan yeni bir yasa teklifinin komisyonunda görüşülmesi sırasında, adeta yasayı çıkarmaya çalışan iktidar kanadını baskı altına alarak yasal düzenlemeyi çıkartmamak için canhıraş uğraşan bir muhalefet var. Kendilerini sözüm ona hayvanseverler olarak isimlendiren militan grupların da desteği arkalarındaydı. Bir ara başıboş sokak köpekleri tarafından parçalan, halen tedavi altında olan Tunahan Yılmaz isimli çocuğun babası Halil Yılmaz'a "sen de kimsin" diye çemkiren CHP ve DEM Partili vekiller, Antalya'da sahipsiz köpek saldırısından kaçarken kamyon altında kalarak can veren, on yaşındaki Mahra Melin Pınarın annesi Derya Pınar'ı da komisyon salonundan çıkartıyorlar. Yasal düzenlemeye militanca karşı çıkan CHP ve DEM Partililerin amacının üzüm yemekten çok bağcıyı dövmek olduğu ortada. Asıl amaçlarının köpek lobisini de arkalarına alarak, iktidar kanadını zor duruma düşürüp siyasi rant elde etmek olduğunu düşünüyorum.
Zaman zaman gündeme geldiği gibi, kendilerini sözüm ona "hayvan severler" olarak isimlendirenlerin önlerine düşüp kışkırtıcılık yapanların birçoğunun derdi sokak köpekleri değil, köpekler üzerinden maddi manevi menfaat elde etmek olduğu görülür. Büyük bir kısmının derdi sokak hayvanlarının korunup beslenmesinden çok bu hayvanlara mama üreten firmalardan destek aldıkları ya da başka şekillerde bu hayvanları istismar ettikleri konusunda dedikodular ve ciddi kuşkular var. Yoksa akıl ve mantık var, göz var izan var. Sahipsiz başıboş köpekler yüzünden bir sürü insan ölürken konuya at gözlüğü ile bakmak aklın alacağı bir şey değil.
Dünyanın hiçbir yerinde bu şekilde inatlaşma görülmez. Akıl için yol birdir.
Bizdeki bir başka problem sokak hayvanlarına insan muamelesi yapan anlayışıdır. Sorun bu hayvanları insan görme hastalığıdır ki, bu hayvanları insan görmek demek bu hayvanların parçaladığı ya da bu hayvanlar yüzünden ölen insanları insan yerine koymamaktır. Bu hayvanlar yüzünden insanların ölmeleri normal kabul ediliyor. Öyle bir anlayış olabilir mi? Maalesef bu anlayıştaki insanlar, insan yerine koydukları ve insan muamelesi yaptıkları hayvanları evlerine alıp beslemiyorlar da. İşte asıl sorun bu. Batı ülkelerinde de bu hayvanlara insan muamelesi yapan, insan yerine koyan kişiler var. Ancak bu anlayışa sahip insanlar bu hayvanları evlerine alıp konu komşuya zarar vermeyecek şekilde evlerinde beslerler. Bu şekilde yapanlara da yapacak olanlara da sözümüz yok. İsterlerse sofralarında yer verip birlikte yaşayabilirler. Hatta bazı magazin haberlerinde köpeklere özel mezarlıklardan bahsedilir. Köpeğine mezar yaptıran, mezarlarını ziyaret eden, hatta kendilerince dua edenler bile var. Bize göre sapkınlık, onlara göre normal olan bu tür davranışlar da bizi ilgilendirmez. Ancak bu hayvanların başıboş şekilde sokakta gezmelerine, insanlara saldırmalarına, trafik kazalarına sebebiyet vermelerine rağmen bu hayvanlarla ilgili yapılacak düzenlemelere karşı çıkarım, gerekirse ortalığı birbirine katarım diyenlere karşı da tavır almak boynumuzun borcudur. Kimsenin durduk yere masum insanların ölmesine, yaralanmasına, zarar görmesine neden olacak bir problemin ortadan kaldırılmasına yönelik çabaları engellemeye hakları yok. Kimse köpeklerin nesli kurutulsun demiyor. Asıl sorun anormal şekilde artan doğal dengenin bozulmasına neden olan köpek popülasyonun kontrol altına alınıp doğal dengenin korunması sorunudur.
Dikkat çekmek istediğim bir diğer konu da çıkarılmaya çalışılan yasa sorunun çözümünü sağlamayacak. Uygulanabilirliği çok zor hatta imkânsız. Yukarda da bahsettim sorun yasal mevzuat eksikliğinden kaynaklı değil, mevcut yasal mevzuatın uygulanmamasından yahut uygulanamamasından kaynaklanıyor.
Sokaklarda sahipsiz başıboş 4 milyon köpek var deniliyor. Akıl var mantık var bu kadar köpeğin barınaklarda toplanıp beslenmesi, kısırlaştırılması imkânı var mı? Kolay mı? Belediyelerden kısıtlı bütçeleriyle böyle ağır bir sorunu çözmelerini beklemek akla mantığa ters. Mevcut yasayla çözebilseler zaten çözerlerdi. Cezai yaptırımları artırarak sorunun çözümü çok zor. Yine bir çok bahane bulup işin içinden çıkarlar.
Selçuklu/Konya