Savrulanlar
Kerim Toslak
Bu kadar "savrulma" nasıl bir şey anlayamıyorum. Harman savrulmasından söz etmiyorum. Çer çöpün etrafa rüzgarla savrulmasından da söz etmiyorum.
Ağırlığı olduğunu düşündüğüm ya da öyle zannettiğim bir takım insanların, fikri anlamda sağa-sola çer çöp gibi savruluyor olmasından söz ediyorum.
Bir zamanlar düşüncelerine değer verdiğim, yazılarını önemsediğim insanların savrulmasından söz ediyorum. Dünkü söylediklerinin bugün tam tersini söylemelerinden, dünkü yerin dibine batırdıklarını bugün göklere çıkaranlardan söz ediyorum.
Diyeceksiniz ki, insan araştırır, kendisini geliştirir ve fikirlerini değiştirebilir. Evet bu bakış açısı doğru bir bakış açısı. Ancak savrulanlar bu kategoriye uymuyor. Çünkü, kendisini okuyarak geliştirip değiştirmek erdemdir. Övülecek ve övünülecek bir haldir. Bizim de takdir ettiğimiz bir durumdur. Bu şekilde gelişim ve değişim elbette gerekçelendirilmelidir. Denilmelidir ki, "şu şu sebeplerden dolayı yanılmışım, yeterince araştırmamış, yanlış düşünmüşüm v.b. Şimdi araştırınca düşüncem değişti, hakikatin o şekilde olmadığını gördüm, o nedenle görüş ve düşüncem değişti" diyerek bir noktadan bir noktaya gelişini izah eder insan. Böyle bir saikle (nedenle) gerçekleşen değişime "savrulma" değil fikri tekamül, yani olgunlaşma denir.
Savrulmayı gerçekleştiren saik tekamülü gerçekleştiren saikten farklıdır. Savrulmaya sebep olan şey konjonktürel nedenler ya da bir menfaati elde etmek içindir. Rüzgara göre eğilmek, güce göre yön değiştirmektir. O gün alıcısı olan, getirisi olan, moda olan görüşleri dillendirmek, bugün o görüşlerin alıcısı yoksa, hele hele güçlü savunucuları yoksa, modası geçtiyse, tersi modaysa onu savunmaktır "savrulmak" dediğimiz şey.
Bir nevi yalaklıktır, kişiliksizliktir, fırıldaklıktır. Buna halk arasında bilinen ifadesi ile "kahrolsun eski kral, yaşasın yeni kral" şak şakçılığı da denebilir.
Bu kişiler sıradan insanlar olsa kimsenin umurunda olmaz. Ancak bunlar sıradan insanlar değil. Bunlar yıllardır kitaplarıyla, konferanslarıyla topluma mal olmuş, yazılarıyla gençleri etkilemiş kişiler. Ondan dolayı bizi enterese ediyor.
Bir uçtan bir uca gitmiş iseler, bunun makul bir açıklamasını yapmalılar. Dün bir fani şahsiyetle ilgili her türlü aşağılayıcı ifadelerle yazılar kaleme alan birisi bugün aynı şahsiyeti makul bir açıklaması olmadan göklere çıkarıyorsa bunun adı "savrulmadır".
Dün krallığı savunuyor bugün cumhuriyeti savunuyorsa, bugün dünya yuvarlak yarın dünya düz diyorsa bunun makul gerekçesini söylemiyorsa bu durum savrulmadan başka neyle izah edilir.
Dün korkak de, bugün büyük kahraman de, dün zalim diktatör de bugün adalet timsali de, dün yer yüzünün sahtekârı de bu gün en dürüstü de.... Bu bir uçtan diğer uca gidişin bir makul gerekçesi sunulmazsa elbette buna "savrulma" denir.
Eğer kendilerine ve yazdıklarını okuyan insanlara saygıları varsa makul gerekçelerini ortaya koymaları gerekir. Ben böyle buyurdum, siz de kabul edeceksiniz kibir ve küstahlığını kimse yemez bu devirde.
Selçuklu/ Konya