Merhume Ayşegül Ezgi Eygi Kimin Yolunda İdi!
Kerim Toslak
Bir aya yakındır, program sıkıntısı çeken (- konuyu aydınlatıp suçluları adalete teslim etme konusunda insan üstü bir çabayla çalışan kamu görevlilerinin varlığına rağmen) bazı televizyon kanalları, ısrarla Narin Kızımızın cinayeti konusunu gündemde tutmaya devam ediyorlar. Bu durum ister istemez zihnimde bazı soru işaretleri oluşturmaya başlamıştı. Geçen haftadaki yazımızda bu konuyu ele alıp bazı medya kuruluşlarının ve sosyal medyada bazı siyasi ve ideolojik grupların istismar konusu haline getirmeye yönelik faaliyetlerinden bahsetmiştik. Bizler Narin cinayeti ile meşgul olurken yine önceki haftada Filistin'de Türk ve Amerikan vatandaşı Ayşegül Ezgi Eygi kızımızın da Siyonist İsrail askerlerince şehit edilmesi gündemimize düştü. Maâlesef şehit edilen Ayşegül'ün cenazesi ülkemize gelmeden, O da siyasi tartışmalara konu edildi. Bazı ideolojik guruplar Ayşegül'ün sosyalist olduğunu dillendirmeye başladılar. Ana muhalefet partisi lideri Sayın Özgür Özel Ayşegül için " bugünün Deniz Gezmiş'i " yakıştırmasını yaptı. Cenaze Aydın Didim'de adeta devlet töreni ile toprağa verildi. Törende Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş bir konuşma yaptı. Özgür Özel; "törende ben de konuşacaktım, konuşturmadılar" diyerek dert yandı. İlk anda, "siyasi nezaket gereği konuşmasına müsaade edilmeli idi" diye düşünülebilir. Ben de öyle düşünmüştüm. Ancak, provokasyon kokan, Merhume Ayşegül Ezgi Eygi'yi Deniz Gezmiş'e benzetmesi, konuya nereden ve nasıl baktığını gösterdi. Cenaze merasiminin selameti açısından konuşturulmaması isabetli olmuş diye düşündüm. Özgür Bey yaşı gereği, Deniz Gezmiş'in kim olduğunu, davasının ne olduğunu, o dönem CHP’li milletvekillerinin de yarısının mecliste destekleriyle niçin idam edildiğini (idam edilmesini asla doğru bulmuyorum) bilmeyebilir. Konuyu meclis oylamasında idamına destek veren halâ yaşıyor olan, o dönem CHP millet vekillerinden öğrenebilir. Eczacı olması hasebiyle yeterince tarih de okumamış olabilir. 2. Dünya Savaşı sonrası 1947 yıllarında Sovyetlerin Komünist Lideri Stalin'in in Türkiye'den toprak talebi ve Montrö Boğazlar Sözleşmesini tanımadığını söyleyip Türkiye'ye nota vererek tehdit etmesini, bu tehditler neticesinde o devrin Cumhur Başkanı ve CHP Genel Başkanın İsmet İnönü'nün yalvar yakar ABD den yardım istediğini ve o girişimlerin neticesi olan süreçte, Türkiye'nin ABD emperyalizmin kucağına itildiğini de bilmiyor olabilir. Bir çok solcu gibi Deniz Gezmiş de tehditlerle Türkiye'yi ABD emperyalizminin kucağına iten Komünist Sovyetler Birliğinin meftunu (sevdalısı) olarak, onların projesi doğrultusunda Türkiye'yi ABD emperyalizminden, silahlı mücadeleyle kurtarma yolunu seçtiğini de bilmeyebilir. Tıpkı Macaristan'ın, Bulgaristan'ın, Çekoslovakya’nın kurtulduğu gibi. O dönem kendileri gibi ABD emperyalizminin desteklediği İşgalci İsrail'e karşı Sovyet Emperyalizminin sözde desteklediği FKÖ Lideri Yaser Arafat'la, George Habbaş'la, Leyla Halit'le (bu bayan PKK destekçisi partinin kongresinde konuşmuştu bir kaç yıl önce) ve benzerleriyle Deniz Gezmiş ve Arkadaşları silah kullanmayı öğrenmek üzere, Filistin kamplarında yollarının kesiştirildiğini de...Tabi bu buluşmalarda hangi istihbarat örgütlerinin niçin ve nasıl destek verdiğini de...Özgür Bey'in bu konuları çalışmadan, bilmeden Merhume Ayşegül Ezgi Eygi'yi Deniz Gezmiş'e benzetmesi büyük bir hatadır.
Son olarak, Merhume Ayşegül Ezgi Eygi'nin sosyal medyada çokça paylaşılan resmindeki elinde tuttuğu (Resim muhtemelen Filisti’ne gelmeden önce çekilmiş) içinde yer aldığı "Wasad" grubunun kartında " Wasad'ın anlamı sizce nedir?" sorusuna verdiği cevap O'nun Deniz Gezmiş'e benzetilememesi gerektiğin de kanıtıdır. O kartta yazılanlar O'nun kimin yolunda olduğunu ve kime doğru yöneldiğini göstermeye yetiyor. İşte elinde tuttuğu kartta yazılanların tercümesi.
"Sizce 'Wasad'ın' anlamı nedir? "
"Bence 'WASAD' Allah'a doğru tam bir teslimiyetle olan bu yolculuğumda benim de desteğine ihtiyacım olan ümmet demektir. Sıratı müstaqîm üzere her biri diğerine destek olmak üzere adanmış bir topluluktur 'WASAD' "
Biz Narin kızımızın cinayeti, Şehit Kızımız Ayşegül'ün (her ikisine de Rabbimden rahmet diliyorum) cenaze merasimini tartışırken Siyonist ABD+İsrail terör örgütü, bu defa tarihte ilk defa yaşanan bir terör saldırısı denedi. Ve insanlığa yepyeni bir terör yöntemi hediye etti(!)
Rabbim encamımızı hayreylesin.
Gölbaşı/Ankara