Kurbanda Kurban Edilmeyecekler!
Kerim Toslak
Her kurban bayramı öncesi en önemli gündem meselemiz kurban kesilecek hayvanlar ve bu hayvanların nitelikleri üzerindeki tartışmalar olurdu eskiden. Özellikle de 28 Şubat günlerinde. Art niyetli bazı kişiler ve tv kanalları, toplumun kurban ibadetinin anlam ve hikmetini günedemlerine almamaları için, bu işi bilinçli olarak köpürtürlerdi. "Horoz veya hindi kurban olur mu olmaz mı?" "Kurban edilecek büyük veya küçükbaş hayvanın boynuz, kulak, kuyruk hasarı ve boyu ne kadar olursa kurban olur-olmaz? Benzeri sorulara takılır, anlı-şanlı kerameti kendilerinden menkul, sözüm ona bazı hocalarımız ekranlarda didişir dururdu.
Aslında magazinci zihniyet benzer tartışmaları ramazan ayında oruç ibadeti ile ilgili olarak da "sakız çiğnemek, karşı cinsle öpüşmek orucu bozar mı, bozmaz mı?" Ya da "iftarda orucu hurma veya zeytin ile mi yoksa tuz ile mi açmak daha sevaptır?" gibi sorularla gündemimizi işgal ederler. İlmi seviyesinin yüksekliğini ispat derdindeki hocalarımız da ekranlara çıkarılmış olmanın heyecanı ile "vay be! ben de meşhur oldum" modunda, kemali ciddiyetle yılışık magazinci bayanların sorularını cevaplayarak, muhataplarını aydınlatıp, magazin değirmenine su taşırlardı. Şimdilerde eskisi kadar olmasa da aynı hastalıklı zihniyet varlığını sürdürmekte, işin farkında olmayan bazı iyi niyetli kardeşlerimiz de bu oltaya takılmaya devam etmektedir.
Ben derim ki; kendini bilen, ilmine güvenen hocalarım, ne olur ilmi magazine ve muglataya (gevezeliğe) kurban etmeyelim!
Kurban kesmenin usûlü yolu yordamı bellidir. Kesilecek hayvana eziyet etmeden, usulüne uygun şekilde, merhametimizi elden bırakmadan, bu işin bir ibadet olduğu bilinciyle keselim. Hayvanı kurban edelim. Merhametimizi kurbana kurban etmeyelim.
Kurban ibadeti biraz da tecrübe ve kasaplık bilgisi gerektiren, zahmetli bir iştir. Asıl olan kişinin öğrenip kendisinin yapmasıdır.
Bilmiyorsak işi ehline bırakıp, nezaret etmek uygun olanıdır. İlla da kendim yapacağım deyip, kurban yerine Allah korusun, kendimizi kesip, kurban kanı ile kendi kanımızı karıştırıp, acil servislerde üstümüz, başımız kanlı görüntülerle haber avlamak için pusuda bekleyen, malum magazincilere kurbanı kurban etmeyelim.
Keza kurban ibadetini uygun yerde ve uygun ortamda yapmak, hijyen kurallarına ve temizliğe özen göstermek, dinimiz aleyhine kötü ve çirkin propaganda yapmak arzusunda olanlara malzeme vermemek önemlidir. Kurbanın işe yaramayan atılacak kısımlarını sağa, sola atarak çevreyi kirletmemeye dikkat edelim. Çöp konteynerlerine atarak yaz gününde mahallemizin, köyümüzün, kentimizin kötü bir kokuya maruz kalmasına sebep olmayalım. Bu tür atıkları uygun yerlerde toprağa gömerek ortadan kaldıralım. İslam'ın nezafet ve nezahatini (maddi ve manevi temizlik) kurbana kurban etmeyelim.
Dinimiz her türlü israfı haram kılmıştır. Kurbanın değerlendirilebilecek kısımlarını azami ölçüde değerlendirelim. Kurbanımızı israf bataklığında batırıp "israftan kaçınma" ilkemizi kurbana kurban etmeyelim.
Mazlum coğrafyalardaki kardeşlerimize dua ve imkanlarımız ölçüsünde yardımı ihmal etmeyelim. Bayramın neşesine kapılıp mazlum kardeşlerimizi unutmayalım. Her daim zihnimizde ve gündemimizde olsun.
Bu duygu ve dileklerle, başta siz okuyucu kardeşlerim olmak üzere bütün İslam Ümmetinin bayramını tebrik ediyorum. Hac ibadetini yerine getiren Müslüman kardeşlerimizi de tebrik ediyor, Rabbinden ibadetlerinin kabulünü diliyorum.
Selçuklu/Konya
