İslam Kardeşliği

"İslam kardeşlik dinidir" sözü çokca tekrarlanır. Elbette bu sözün kaynağı ve dayanağı olan bir çok ayet-i kerime ve hadis-i şerif var.
İslam kardeşliğinin dayanağı olan Hucurat Suresi 9.10.11.12. ve 13 ayeti bağlamından koparmadan birlikte okumak gerekir. Birlikte okunduğu zaman bu kardeşliğin temelleri ve kapsamı daha iyi anlaşılır. Ben buraya (yazının hacmini aşmamak için) 9. ve 10. ayeti alıyorum.

"9.Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer (Allah'ın emrine) dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davranın. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever.

10. Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin."
Yukarıya aldığım ayet-i kerimeler birlikte okunduğu zaman mesele daha iyi anlaşılır. 2 mümin ya da iki mümin topluluk bir birleriyle savaşırlarsa ya da kavga ederlerse aralarını düzeltin, yani barıştırın, anlaştırın ancak barışmamakta ısrar edip haddi aşan olursa onlara karşı da hadlerini bildirin. Allah'ın emrine gelinceye kadar gereğini yapın. Allah'ın emrine boyun eğdikleri zamanda adaletli bir şekilde davranarak barıştırın, aralarını düzeltin buyurulmaktadır. Çünkü müminler kardeştir, dolayısıyla kardeşlerin arasını düzeltin, Allah'a karşı gelmekten sakının ki Allah ta size merhamet etsin buyurmaktadır. 

Bir hadis-i şerifte de Resulullah (a.s) buyurdular ki: "Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim, kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da o sebeple onu Kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah da kıyamet günü onun ayıbını örter." (Ebû Dâvud, Tirmizî, Buhârî, Müslim)

Buraya aldığım ayet ve hadisler dışında konuyla ilgili daha birçok ayet ve hadis-i şerif vardır. Bütün bu ayet ve hadisler "Müslümanım" diyen bizlere elbette bir kısım sorumluluklar yükler. Kardeşliğin gereği olarak yeryüzünde bir Müslümanın can ve mal emniyeti tehdit altındaysa Müslümanım diyen herkes ( gerek fert gerek devlet olarak) Müslümanı korumak için çaba harcaması gerekir. Müslüman Müslümanın derdi ile dertlenmesi, derdine çare olması gerekir.

Ancak dün de bu gün de İslam kardeşliğine zarar veren, halel getiren anlayışlar vardır.  Maalesef bu anlayış evrensel  İslam kardeşliğinin önüne başka kardeşlikleri ihdas etti. Kavmiyyetcilik, mezhepçilik, meşrepçilik, fırkacılık gibi anlayışlar İslam kardeşliğinin önüne kendi kardeşliklerini ihdas edince günümüzdeki ümmetin perişan hali ortaya çıktı. Müslümanların tek ses, tek yürek olarak seslerini yükseltmesi mümkün olsaydı bugün ne Filistin, ne Suriye, ne Doğu Türkistan, ne Arakan böyle olurdu. Ne Çin'de, ne Hind'de ne de Dünyanın başka bir yerinde Müslümanlar zulme uğrardı.

Selçuklu/ Konya