Kerim Toslak

Hamas'a Terör Örgütü Demek İsrail Vahşetine Ortak Olmaktır!

Kerim Toslak

Dünyanın en büyük iki açık hava hapishanelerinden biri Siyonist İsrail işgali altındaki Filistin-Gazze'dir. Diğeri de Çin'in işgal edip halkının tamamını esir aldığı, dünyanın en büyük esir kampı olan, gözlerden ırak her türlü insanlık dışı zulmün yaşandığı, Doğu Türkistan'dır. 
Her ikisi de mazlum ve mağdur Müslümanların ülkesidir. BM Güvenlik Konseyinde veto yetkisine sahip ne dindaşları ne yoldaşları vardır. Veto yetkisine sahip Emperyalist beşli çetenin, işledikleri insanlık suçlarında, bir birlerine şantaj yaparak susturmakta, dünyayı paylaşımda pazarlık masasında kullandıkları enstrümanları durumundadır.  

Kendilerini ülkemizin gelecekteki CB olarak hayal eden metropol şehrin belediye başkanın Filistin-Gazze meselesine bakışı emperyalist beşli çetenin elebaşı olan Siyonist İsrail’in hamisi ABD ve Avrupalı bazı ortakları olan yöneticilerden farksızdır.

Neymiş efendim? "Hamas terör örgütüymüş."

En az iki bin yıldır o bölgede yaşayan, Filistin halkının topraklarına siyonist yağmacı Yahudileri gönderiyorlar.  Silahlandırdıkları sivillere evlerini yağmalatıyorlar. Tarlalarına çöküyorlar. Ürünlerini ellerinden alıyorlar. Zeytinlerini topluyorlar. Sularına el koyuyorlar.  Yetmedi evlerini yıkıyorlar ya da gelip içine çöküyorlar. Evin sahibini dışarı atıyorlar. İtiraz eden, durun, yapmayın, etmeyin diyen Babaları, anaları, bebeleri öldürüyorlar, tehcir edip komşu ülkelerde Sabra ve Şatilla gibi kamplarda insanlık tarihinde eşi görülmemiş katliamlarda sistematik biçimde yok ediyorlar. Koskoca bir halktan kala kala kalmış olan iki üç milyon insanın da bir kısmını İsrail hapishanelerinde işkencelerle öldürüp yok ederken, geri kalanı da Gazze Şeridi denilen daracık yere hapsedip açlığa sefalete mahkum ediyorlar. Sonunda bu insanlar nefsi müdafaa kabilinden bir operasyon yapıyorlar. O zaman bu insanlara yapılan katliamlara ve her türlü zulme hiç sesini çıkarmayanlar, sadece seyredenler, "Hamaslı teröristler" zavallı İsraillileri kaçırdılar, rehin aldılar" diye dünyayı ayağa kaldırıyorlar. Dünyanın en gelişmiş silahlarıyla üzerlerine bomba yağdırıyorlar.  Ve bir halk dünyanın gözleri önünde "terörist" çoluk, çocuk, kadın, kız, kızan katlediliyor, soykırıma tabi tutuluyor.

Zavallı Gazze Halkının resmi siyasi temsilcisi olan Hamas'a, ABD yöneticilerinin, destekçileri olan Avrupalı yöneticilerin, hatta tahtının derdine düşmüş olan ABD beslemesi bazı Arap şeyhi, emir veya kralının terörist demelerini anlamak mümkündür.

Ancak gelecekte Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olmaya heveslenen birinin Hamas'a terör örgütüdür demesinin sebebi ne ola ki?
Birincisi; ABD ve  Siyonist İsrail'in kendi  siyasi geleceğinde desteğini ümit edip, onların gözüne girip, efendiliklerine razı olmak için olabilir mi?

İkincisi; Siyonist İsrail'i tanımıyor ve Siyonizmin siyasi hesaplarından bihaber, "Arz-ı mevud" inancının ne olduğundan habersiz, Nil'den Fırat'a kadar olan "va'd edilmiş" topraklarda Anadolu'nun da bulunduğunu bilmiyor olabilir mi? Ya da Fırat nehrinin nereden doğduğunu bilmediğinden olabilir mi? Eğer öyle ise Rahmetli Erbakan Hocayı bir iki defa dinleseydi, Siyonizmi ve hedeflerini öğrenebilirdi aslında. 
Siyonist ideolojiye sahip bir İsrail'in gelecekte Türkiye için de bir tehdit olduğunu bilir, bugün Filistin halkının topraklarına çöken İsrail'in işgalci ve yayılmacı bir devlet olarak bölge ve çevre için her zaman huzursuzluk kaynağı olduğunu bilen birisi Hamas'a terörist örgüt demezdi.

Üçüncüsü; Siyonist lobilerin hedefi olup, siyasi geleceğine yönelik tehditlerden korkmuş olabilir mi? Eğer öyleyse böyle birisinin Cumhur Başkanlığı hayalleri kurması, hasbel kader Cumhur Başkanı falan olması ülkenin felaketi demektir. Allah korusun. 

Bir çok konuda zaman zaman eleştirdiğim Cumhur Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı bu konuda cesareti ve vizyonunu dolayısıyla hep takdir etmişimdir. Bu da benim nazarımda Türkiye Cumhuriyetinin, Cumhur Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan sayesinde şimdiye kadar hiç olmadığı kadar emperyalist ülkelerinden etkilenmeden korkmadan bağımsız bir politik duruş sergilenebildiğinin göstergesidir.

Selçuklu/ Konya

Yazarın Diğer Yazıları