Kerim Toslak

Filistin Ve Gazze'de Soykırım Devam Ederken Kim Ne Yapıyor!

Kerim Toslak

Siyonist İsrail'in katliamı devam ediyor. Katliam dedim de doğrusu soykırım demem gerekirdi. Bütün dünyanın gözleri önünde soykırım devam ederken ABD ve Avrupa'da bazı üniversitelerde  vicdan sahibi bazı öğretim üyesi ve öğrenciler eylem yapıp katliam ve soykırımı protesto ediyorlar. 

Bu protestolar belki Siyonist İsrail'i durdurmaya yetmiyor ama sözüm ona " Batı Medeniyeti denilen, maskara mahlûkun" gerçek yüzünü bir kez daha görmemize ve bir kez daha hayasız yüzüne tükürmemize vesile oldu. Hep birlikte İsrail'i protesto eden öğretim üyelerinin ve öğrencilerin sille tokat acımasızca göz altına alınışlarıyla, özgürlük ve insan hakları putunu nasıl yediklerini gördük.

Yargı bağımsızlığı putunu da nasıl yediklerini gösteren ABD li 12 Cumhuriyetçi senatörün UCM Başsavcısı Karim Han'a gönderdiği tehdit içerikli mektubu ile ortaya çıktı. Medyaya yansıdığına göre Mektupta, Başsavcı Han’a hitaben, Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililer için tutuklama kararı çıkarması halinde, bu durumun “yalnızca İsrail’in egemenliğine değil, aynı zamanda ABD’nin egemenliğine yönelik bir tehdit olarak yorumlanacağı ve ağır yaptırımlarla sonuçlanacağı” ifade edildi.

UCM Başsavcısına yönelik, “İsrail’i hedef alırsanız, biz de sizi hedef alırız” tehdidinde bulunan senatörler, “ Karim Han’ın çalışanları ve ortaklarına yaptırım uygulayacakları, Başsavcı ve ailesinin ABD’ye girişlerini engelleyeceklerini ” söyleyerek tehdit gönderdiler. Mektubun sonunda Başsavcı Karim Han'a “uyarıldınız” diyerek, ancak suç örgütü liderlerine yakışan bir uslupla ABD denilen ülkenin aslında dünyanın en büyük suç örgütü olduğunu, ortaya koymuş oldular.

Soykırım devam ederken Hristiyan aleminde durum böyle iken bizim cenahta  durum nasıl derseniz C.Başkan Sayın Recep Tayyip Erdoğan Siyonist İsrail'i yönetenlerin gözlerinin içine baka baka 'Hamas'ın terör örgütü olmadığını,  İsrail'in Siyonist yöneticilerinin, er-geç yaptıklarının hesabını vereceklerini, en üst perdeden haykırıyor. Ekonominin durumuna rağmen, onca zararı göze alarak İsrail  ile ticareti sıfırlıyor. Dışisleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan'ın bütün uluslar arası toplantılarda birinci gündemi Filistin ve Gazze. 

Ya diğerleri ne diyor, ne yapıyor? Bir de ona bakalım:

Filistin'in Kukla Devlet Başkanı  Mahmut Abbas katıldığı Riyad Dünya Ekonomik Form toplantısında; "israilin tam güvenlik elde etme hakkı vardır ve bu bizim görevimiz" diyerek asıl görevinin ne olduğunu itiraf mahiyetinde ortaya koyuyor.

Ürdün kralı Abdullah'ın saraydaki ingiliz eşi (casusu) Rania siyonist esir aileleriyle ''empati'' kurduğunu belirterek; "Her gün kendimi İsrailli bir annenin yerine koyma konusunda kendime medyan okuyorum. Rehin alınmış bir çocuğu var...Veya Avrupa'da Yahudi halkının maruz kaldığı korkunç zulmü duyan herhangi bir İsrailli genç. Empati kurmaya ve onların bakış açısını görmeye çalışıyorum. Rehinelerin mümkün olduğu kadar çabuk evlerine dönmeleri gerekiyor." buyurmuş. Vah, vah! İnsanın yüreğini cız ettiriyor. Galiba yüreği dayanamayacağı için, evladı, eşi şehid edilen,  bebeleri bombalarla parçalanıp uzuvları dahi bulunamayan, aç, sefil Gazzeli Annelerle ilgili empati kuramıyor(!) Merhum Akif'in ifadesiyle: "Tükürün cebhe-i lâkaydına Şark'ın, tükürün!" Demek gerekiyor.

Dahasını yazmaya özüm el vermiyor. Bu zulmü görmezden gelen, bu soykırımı seyreden, ses etmeyen insanlığın vicdanı kurusun. Bu zulmü yapan, destekleyenlere de lanet olsun. 

Selçuklu/ KONYA

Yazarın Diğer Yazıları