Kerim Küçüksarı

Yavuz Ağıralioğlu'nun Anahtar Partisi bir anahtar mı, yeni bir umut mu?

Kerim Küçüksarı

Türkiye'de siyaset, tarih boyunca birçok fırtınayı göğüslemiştir; her yeni oluşum, umudun ve hayal kırıklığının döngüsü içinde bir yer bulur kendine. Bu döngü, Yavuz Ağıralioğlu'nun pazartesi günü tanıttığı Anahtar Parti ile yeni bir evreye girmiştir. Çalkantılı siyaset sahnesine adım atan Ağıralioğlu, "büyük bir boşluğu dolduracağız" nidalarıyla meydan okuyor. Ancak geçmişin izlerini sürenler için bu iddialar, içi doldurulmadığı müddetçe bireysel boşlukları doldurma gayretinden öteye gitmez.

Siyaset meydanının geniş kapılarından içeri süzülen her yeni figür, kendine bir rol biçer; ama Ağıralioğlu, milletin karşısına "liyakatli şöhretsizler" ordusuyla çıktığını söylüyor. Yeni partinin bünyesinde, isimlerinden çok idealleriyle öne çıkan bir kadro olduğunu anlatıyor. Fakat şöhretin gölgesinden uzak bu duruş, halkın ilgisini çekebilecek mi? Türk siyasetinde isimler çoğu zaman fikirlerden daha ağır basmıştır. Ağıralioğlu'nun bu yeni çıkışı, eski ocaklardan farklı bir ısı yaymayı başarabilecek mi, yoksa yine eski yangınların külünde mi kaybolacak?

Parti ismi ve logosu, göze çarpan ilk detaylar. "Anahtar", kapalı kapıları açma ümidiyle seçilmiş bir sembol. Ancak bir anahtar bir kapıyı açarken bir diğerini kapatabilir. Ağıralioğlu'nun milliyetçi siyaset yerine "millet için siyaset" anlayışı, Türkiye'nin çok katmanlı sosyal dokusunda hangi kapıları aralayıp hangilerini kapatacak? Bu sorular, hala hava da asılı duruyor.

Yavuz Ağıralioğlu, bir hatip olarak kürsüdeki hakimiyetini ve gücünü gösterdi. Sözlerindeki kıvılcım, salonu dolduran kalabalığı coşturdu, peki ya seksen milyon? Onların gönüllerine dokunabilecek mi? Bu soruların yanıtları, henüz sisler ardında gizli.

Anahtar Parti'nin yürüyeceği yol, dikenli ve puslu. Türkiye'nin iç ve dış sorunlarına çözümler sunarken, gerçek bir muhalefet ruhu gösterebilecek mi? Yavuz Ağıralioğlu'nun siyaset sahnesinde kalıcı olup olmayacağını illerde ve ilçelerde atayacağı başkanlar ile yönetimleri bir gösterge olmak üzere zaman gösterecek. Her yeni siyasi oluşum gibi Anahtar Parti de, hüsranla heyecan arasındaki ince çizgide yürüyecek. Türk siyasetinde denge unsuru olma potansiyeli var mı? Bu, milletin vicdanında ve sandıkta vereceği kararla belirlenecek.

Anahtar Parti Başarılı Olur Mu?

Siyasetin bu yeni sayfası, hem umut hem de dikkatle izlenmeli. Yavuz Ağıralioğlu ve Anahtar Parti, Türkiye'nin kapalı kapılarını açacak bir anahtar mı, yoksa anahtarı kaybedilmiş bir umut mu? Vakit, her şeyin cevabını verecektir. 

Yazarın Diğer Yazıları