
Ulusal Süt Konseyi varda Ulusal Yem Konseyi neden yok?
Kerim Küçüksarı
Hayvancılık sektörü son yıllarda girdi maliyetlerinin artması ile büyük zorluklar yaşıyor. Yem fiyatları süt yeminde %63, besi yeminde %60 artarken çiğ süt fiyatındaki artış %0 olarak kaldı. Litre başına ödenen 40 krş destek ile üretici ayakta kalmaya çalışıyor.
Hayvancılık sektöründeki hesaplamalara bir de işçilik maliyetleri eklense bu sektörde üretim yapmaya çalışan ailelerin zarar etmesi kaçınılmaz olacak. Sektörde üretim yapan ailelerin tamamı maliyetleri hesaplarken “kendi emeğini” katmamaktadır. Özveri ile, zor şartlarda üretmeye çalışan insanları bu maliyetlerin altında bir tercihe zorluyoruz. Bu ülke için üretime devam etmek mi yoksa havyan varlığını sonlandırıp şehirlerde asgari ücretle de olsa bir yerlerde çalışmak mı? Bu politikaların son derece yanlış olduğunu düşünüyorum.
Bu politikaların olumsuz yansımaları sonraki yıllarda karşımıza çıkacaktır. Azalan hayvan varlığını ithalat ile çözmeye çalıştığımız günler gelecektir.
Burada kendime sormadan edemiyorum? Bir üst akıl ülke hayvancılığı üzerinde oyunlar mı oynuyor? Hem yem hammaddesinde, hem de canlı hayvan sektöründe Türkiye açık Pazar haline mi getirilmeye çalışılıyor? Üreten insanların umutları kırılıp küstürülmeye mi çalışılıyor?
Bu kapsamda Ulusal Süt Konseyinin geçtiğimiz aylarda aldığı kararı ve gerekçesini sorgulamadan geçemiyorum. Ulusal Süt Konseyi enflasyonu artırır gerekçesi ile süt fiyatlarına bir artış yapmamıştı. Süt fiyatlarına artış yapılmayınca enflasyon düştü mü? Yoksa markette satılan peynirin, yoğurdun fiyatı aynı mı kaldı? Hiç biri olmadı. Büyükler kazanmaya devam etti. Dolar ortalama %46 arttı ve tüm sektörlerdeki hammadde girdi fiyatları dolara endeksli olduğu için girdi maliyetleri ortalama %46 zam yemiş oldu. Üretim sektöründe girdi fiyatlarındaki yüksek artış, üretimi tehdit eder vaziyete geldi.
Üretim odaklı bir politika izlenerek ithalat yerine üretimin desteklenmesine, doğru politikalar ile sektörün önünün açılmasına ihtiyaç var. Sokağa çıkma yasağının olduğu, herkesin öncelikle kendi sağlığını korumaya çalıştığı bu kriz dönemlerinde bile hiç durmadan üreten tarım ve hayvancık sektörü sığınılan bir liman oldu. Sonuç olarak ülke hayvancılığının zarar görmemesi ve bu sektörde çalışan ailelerin üretimden vazgeçmemesi için yeterince desteklenmesi gerekir. Önümüzdeki ay belirlenecek olan süt fiyatının üreticilerimizi ve emeklerini koruyacak düzeyde olmasını ümit ediyorum.
Ayrıca Madem süt fiyatlarını belirlemek üzere Ulusal Süt Konseyi kuruldu, neden yem fiyatlarını belirlemek üzere Ulusal Yem Konseyi kurmuyorsunuz?