Suçlu kim? Bu şehir sahipsiz diyenler mi? Yoksa şehrin sahipsiz olduğu algısına sebep olanlar mı?
Kerim Küçüksarı
Şehrin Sahipsizliği Üzerine Bir Eleştiri
Uzun yıllardır Ereğli’yi takip ederim, zaman zaman şehrin sahipsiz olduğu iddiaları gündeme gelir. Ancak bu iddiaları ortaya atanlar, mevcut gidişattan rahatsız olan ve bir “suçlu” arayan kişilerdir. Bu suçlamalar genellikle açıkça ifade edilmez; en kolay sığınak olan "Ereğli sahipsiz" argümanının ardına sığınılır.
Ereğli'nin Kayıp Değerleri Mimarlık ve Şehircilik
Ereğli’nin mimari potansiyelini ve estetik değerlerini gerçekleştirebilecek mütahitler, mimarlar ve mühendisler düşünün. Onların ellerinde, şehrin kültürel ve sanatsal kimliğini dönüştürecek projeler hayat bulabilir. Ancak ne yazık ki, Ereğli'de bu tür değerlere sahip yapıları bulmak neredeyse imkânsız hale geldi. Şehrin sokakları, modern gecekonduları andıran, estetikten ve sanatsal değerlerden uzak yapılaşmalarla dolmuş durumda. Ereğli'nin her köşesinde, bize ait özgün ve estetik yapılar bulabilmek, artık bir hayal.
Bu yapılar, şehrin tarihine, sosyal yapısına ve kültürüne önemli katkılarda bulunabilecekken, maalesef ki mevcut durum bu potansiyelden çok uzak. Hastane yolu ve Toros mahallesi gibi yeni yerleşim alanlarını gezdiğimizde, inşa edilen binaların 21. yüzyılın gerektirdiği mimari üslup ve işlevsellikten oldukça uzak olduklarını görüyoruz. Böyle bir şehirde, "Bu bizim mimarimiz, bunu bizim insanlarımız yaptı" diyebileceğimiz, dışarıdan gelen bir misafire gururla gösterebileceğimiz bir yapı maalesef yok. Bu durum, şehrin mimari kimliğinin ve estetik değerlerinin yok sayıldığını gösteriyor. Şehrimizin sokaklarında, binaların alınlarına yazılan firma isimlerden ibaret bir estetik anlayışı hâkim.
Şehrin mimari kimliğini yükseltecek, estetik ve işlevsel yapılar inşa etmek için, mütahitlerin, mimarların ve mühendislerin bu hassasiyeti sergileyebilmeleri için neye ihtiyacı var? Ereğli'nin mimari yapılarını şehrin tarihine ve kültürüne uygun olarak kim inşa edecek? Bu anlamda şehre kim sahip çıkacak?
Ereğli'nin Kapısı Diyebileceğimiz Şehir Giriş ve Çıkışları Bu şehrin Potansiyelini Yansıtıyor mu?
Ereğli, 160 bin kişilik nüfusu ile tarihi ve ticari bir öneme sahip bir şehir. İki büyük medeniyete başkentlik yapmış bu şehir, doğu ve batı ticaret yolları üzerinde stratejik bir konumda bulunuyor. Şehrin kapısı diyebileceğimiz şehre giriş ve çıkış yolları, Ereğli'nin yaşam kalitesi, ticari hareketliliği ve günlük yaşamının ritmini belirler. Bu kapılar, şehrin estetik ve fonksiyonel yüzünü yansıtan unsurlardır. Ancak, Ereğli'nin giriş ve çıkış yollarının mevcut durumu, bu tarihi ve ticari mirasa hizmet etmiyor! Bu yolların sorumluluğunun Büyükşehir Belediyesi'nde olduğunu biliyorum. Peki, şehrin giriş ve çıkışlarında olması gereken bu estetik ve işlevsel yenilenmeyi kim talep edecek? Ereğli'nin ekonomik gelişimi ve şehrin karakterini yansıtan bu kapıların iyileştirilmesi için yerel eşraf, ticaret adamları ve sanayiciler ne yapıyor? Şehirlerine sahip çıkan bu kişiler, Ereğli'nin ihtiyacı olan yenilikleri sağlamak için nasıl bir adım atacak?
Üniversite Öğrencilerinin Şehir Üzerindeki Etkisi
Bir şehrin tarihi, turistik ve kültürel değerlerinin korunup geliştirilmesi, o şehri büyüten ve marka haline getiren temel unsurlardır. Marka şehirler, turistler kadar eğitim amaçlı gelen öğrenciler tarafından da yoğun ilgi görür ve bu sayede büyümeye devam eder. Üniversite öğrencileri, öğrenim gördükleri şehrin tanıtımına katkıda bulunmanın yanı sıra ekonomisine de önemli ölçüde katkı sağlar. Öğrenim süresince şehirde yaşayan öğrenciler, şehre dair olumlu veya olumsuz düşünceler edinir. Öğrenciler eğitimleri sonrasında bu izlenimler doğrultusunda şehre yerleşmeyi tercih edebilmekte, şehri başkalarına tavsiye edebilmekte ve kendilerinden sonraki öğrenciler üzerinde etkili olabilmektedir. Bu şekilde, öğrenciler bir nevi şehrin elçileri olarak önemli bir rol üstlenmektedir. Ereğli gibi bir şehirde, üniversite okumak için farklı şehirlerden gelen 3 bin 500 kadar öğrenci sosyal hayat, kültürel etkinlikler, sanat ve spor gibi alanlarda aradıklarını bulabiliyor mu? Bu şehirden ayrıldıktan sonra arkadaşlarına ve akrabalarına bu şehri tavsiye ediyorlar mı? Ereğli’nin öğrenciler tarafından da tercih edilen bir şehir olması için bu şehre dışarıdan okumaya gelen öğrenciler mi sahip çıkacak, yoksa bu şehrin insanımı sahip çıkıp şehri imar edecek?
Hastane Sorunları Ve Sağlık Yatırımlarının Eksikliği
Hastanemize yeterli uzman doktor ataması yapılabilmesi için sınıfının yükseltilmesi gerekiyor. Hastane, mevcut sınıfı nedeniyle, Ereğli'nin sağlık ihtiyaçlarına tam anlamıyla cevap veremiyor. Örneğin, hastanemizde bulunan fizik tedavi bölümü, yoğun talep nedeniyle randevuları altı ay sonraya kadar verebiliyor. Sorun sadece bu değil; fizik tedavi için 100 yataklı bir hastane Ilgın'a yapılırken, Ereğli'nin bu türden bir yatırımdan mahrum bırakılması da anlaşılamamaktadır. Ayrıca, anjiyo ünitesine doktor atamasının hala yapılamamış olması da ciddi bir eksikliktir. Hastanenin sınıf değişikliğinin ve sağlık yatırımlarının bakanlıktan talep edilmesi gerekiyor, ancak bu talepler kim tarafından yapılmalı? İlçe sağlık müdürlüğü mü yoksa hasta ve hasta yakınları mı talepte bulunacak? Sağlık Bakanlığı'nda görev yapan birçok icracı bürokratımız olmasına rağmen bu talepler bu makamlara ulaştırılamıyorsa, sağlık alanında yetkili olan kişilerin Ereğli’ye sahip çıktığından bahsedilemez? Bu anlamda Ereğli'ye kim sahip çıkacak ve bu ihtiyaçların giderilmesi için gerekli adımları kim atacak? Yazışmaları kim yapacak?
Medya ve İletişim Alanında Yapılması Gerekenler!
Şehrimizin potansiyelinin doğru bir şekilde yansıtılması konusunda basın olarak bizim de önemli sorumluluklarımız bulunmaktadır. Google'da "Ereğli" diye arama yapıldığında çıkan sonuçlar genellikle üçüncü sayfa haberlerine (cinayet, hırsızlık gibi) ya da Karadeniz Ereğli ile ilgili haberlere yönlendiriyor. Ereğli ile ilgili daha pozitif ve değerli haberler ise arama sonuçlarında geri planda kalıyor. Eğer biz gazeteciler, şehrin gerçek potansiyelini ve olumlu yönlerini yeterince vurgulayıp, bu bilgileri internet üzerinden erişilebilir hale getiremiyorsak, gerçekten bu şehre sahip çıktığımızı söyleyemeyiz. Bu durumu düzeltmek için daha fazla çaba göstermemiz gerekmektedir.
Siyasetçilerin Rolü Şikâyet Mi? Birlikte Hareket Etmek Mi?
Seçimlerin sona ermesiyle birlikte şehre yatırımların getirilmesi gereken döneme girildi. Yapılan toplantılarda asıl konuşulması gereken de şehre getirilecek yatırımlar olması gerekir. Her fırsatı şehrine hizmet etmek için değerlendiren, düğünlerde, cenazelerde ve şehit cenazelerinde her türlü hizmeti sunan ve tüm kurumlara ayırt etmeksizin destek olan insanları şikâyet eden bir kişinin, Ereğli’ye gerçekten sahip çıktığını söyleyebilir misiniz? Şikâyet ettiği şehir için, bundan sonra şikayet ettiği kişilerden nasıl yardım talep edecek? Önce durun bir düşünün! Sivri kenarları törpülemenin, yaşadığımız bu şehre yatırım getirmenin zamanı gelmedi mi? Bu şehre hizmet etmek için ne zaman birlikte hareket edeceksiniz?
Şehrimize Olan Sorumluluğumuz
Buraya kadar sıraladığımız ifadeler çoğaltılabilir. Yıllara sâri olarak medyada ve her türlü ortamda bu şehrin sahipsizliği dile getirildi. Her kesim birbirini bu şehrin sahipsiz bırakılmasıyla suçladı. Bunca yıl ne bu şehir kazandı ne de bu konuşmayı yapanlar. Bu şehrin ileri gelenleri, sanayicileri, işadamları, oda ve birlik başkanları, basın mensupları şehrine sahip çıkar, şehrin faydasına olacak eylemlerde birlikte hareket ederse, kişisel hırs ve menfaatleri bir kenara bırakırsa bu şehir sahipsiz olmaz. Şehrimiz ve halkımız o zaman hak ettiği hizmetlere kavuşur. Her ne olursa olsun, bu şehir insanı, bu şehrin ileri gelenleri, üzerine düşeni yapmak sureti ile bu şehre şiddetle sahip çıkmalıdır ve bu şehir sahipsiz değildir.