
Sıfır Atık Projesinin Neresindeyiz?
Kerim Küçüksarı
Türkiye 2017 yılının Ekim ayında Sıfır Atık Projesini başlatmıştı. Projeye yaklaşık 20 bin kurum dahil olarak atıkları kaynağında ayrıştırmaya başladı. Çevre kirliliğinin en aza indirilmesi, kaynakların verimli kullanılması adına önemli adımlar atıldı.
Geçtiğimiz günlerde bir TV kanalında Adana’da yol kenarlarına dökülen çöplerin yakıldığı haberine rastladım. Konuyu biraz araştırdığımda Çin, ithal ettiği çöpleri tam olarak ayrıştıramamış, kontamine olmuş atıkların ciddi çevre sorunlarına neden olduğu gerekçesi ile gelişmiş dünyanın çöplüğü olmayacağını söyleyerek, çıkardığı yasa ile çöp ithalatını yasakladığını tüm dünyaya ilan etmişti.
Çine dökülen bu çöpler artık Malezya, Vietnam, Tayland ve Güney Polonya’ya dökülmeye başladı. Malezya’da İngilterenin kontamine olmuş bu çöplerinin büyük bir problem olduğunu anlayınca çöpleri geri iade etmişti. Bu tarihten sonra İngiltere, Belçika, Almanya, ABD, Hollanda, İspanya, İtalya, Slovenya, Fransa, Japonya’nın çöpleri ülkemize dökülmeye başladı. Hatta İngiltere’nin en fazla çöp döktüğü ülkeler sıralamasında birinciliğe oturduk.
Çöplerin tamamı ayrıştırılamıyor!
Ülkemize gelen çöplerin tamamı geri dönüşüm tesisleri tarafından ekonomik değeri olmadığı için geri dönüştürülmüyor. Elek altı diye tabir edilen ekonomik değeri olmayan çöpler atık endüstrisi şirketleri tarafından yol, tarla ve akarsu havzalarının kenarlarına dökülüyor ve yakılıyor. Bu atıklar İngiltere’de olsaydı ya yakılacak ya da gömülecekti? Türkiye bu çöpleri neden alıyor? Bu çöplerin su havzalarına, tarım arazilerine ve insan sağlığına verdiği zararları okuyucularımızın takdirine bırakıyorum! Oysa hedef, temiz ortam ve çevresel risklerin azaltılmasının sağlanması değil miydi?
Çin’in taşeronu mu olduk?
Sıfır atık projesi ile poşet üretimi yapan birçok imalathane kapandı veya sektör değiştirdi. Marketlerde poşet kullanımı önemli oranda azaldı. Ülkemizdeki imalathanelerin kapanması pahasına da olsa çevrenin kirlenmemesi için önemli kararlar aldık ve bu kararların da arkasında durduk. Bir taraftan atıkları en aza indirmeye çalışırken diğer tarafta neden çöp ithalatı yapıyoruz?
Türkiye kendi atığının çok küçük bir bölümünü geri dönüştürebiliyorken, ithal edilen çöplerden ekonomik değeri olanlar geri dönüştürülüyor ve granür plastik haline getiriliyor. Geri dönüştürülen plastiğin büyük çoğunluğu da Çinli firmalara iç piyasadan daha ucuz fiyatlarla satılıyor.
Bu ticaretin kazananı kim?
İngilteredeki geri dönüşüm şirketleri Çin’in bu adımının bir milat olacağını, İngiltere’de plastik dağları oluşacağını söylemişlerdi. Gelişmiş ülkeler çöplerini ihraç ettiği müddetçe bu söyledikleri olmayacak. Bu ticaretin bir kazananı muhakkak ki var? Bu ticaret için, bu toprakların gelişmiş ülkelerin çöplüğü olmaması gerekir.
Cumhurbaşkanımızın kıymetli eşinin de ifade ettiği gibi "Ben merkezli anlayıştan, insan merkezli anlayışa geçmezsek her şey için çok geç olacak. İşte bu nedenle, sizleri çevre sorunlarının çözümünde rol almaya davet ediyorum."