Kerim Küçüksarı

Sedat Peker Rüzgarı

Kerim Küçüksarı

Türkiye bundan birkaç hafta önce Sedat Peker’in videoları ile karşılaştı. Videolarda bu güne kadar konuşulamayanlar konuşuluyor, bir takım derin ilişkiler anlatılıyor. Ülkeye dönmek için davet beklerken evinin aranması ve özel harekâtçı polislerin hanımı ve kızlarına karşı “yanlış hareketlerinden” rahatsızlığını dile getiriyor. İlk videoyu bunun üzerine yayınlamış lakin sonraki videoları neden çektiğini “bende bilmiyorum” diyerek açıklıyor.

Hedefinde doğrudan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Mehmet Ağar var. Kendisine koruma polisi verdiğini iddia ettiği Devletin şerefli bir makamında oturan Türkiye Cumhuriyetinin İçişleri Bakanı hakkında “tasma takacağım, tekmeleyeceğim vb.” diyor. Bu cümleler yenilir yutulur, kabul edilebilir cinsten değil. Lakin Bakan Bey’in, katıldığı tv programlarında, videoların izlenme sayıları ile ilgili bir soruya "Milyonlarca insan da çocuk pornosu izliyor" ve “Karısının iç çamaşırına sığınan edepsiz”

İfadeleri toplumda kabul görmedi ve tepkiyle karşılandı.

Sedat Peker ne diyor?

Kendisine koruma polisi verildiğini,

Uyuşturucu kaçakçılığı yapıldığını,

Kendisinin Türkmenlere silah gönderirken, SADAT’ın kendi üzerinden El Nusra’ya silah verdiğini,

Ticaretin bir takım bürokratlar görülmeden yapılamayacağını,

Bazı makamlarda oturan insanlarda çok fazla tapu olduğunu iddia ederek, Kıbrıs’ta ve ülkemizde işlenen faili meçhul cinayetlerden, alevi ve kürt meselesinden, ilişkilerden, ticaretten ve kişilerden bahsediyor.

Ve ekliyor “devlete zarar vermek istemiyorum” diyor.

Son yıllarda ülkemizde ne olmuştu?

ADB, Almanya, Rusya ve Fransa gibi batılı ülkeler önce Işid’i kurdular. Suriye’nin muhaliflerini eğiteceğiz dediler PKK ve El Nusra’yı eğittiler. Bu terör örgütlerine de binlerce tır silah ve mühimmat verdiler. Kendi pisliklerini kapatmak isteyen bu güçler her fırsatta da Türkiye’yi suçlayarak mahkûm etmek istediler. El Nusra’ya silah verildiğini önce PKK terör örgütü ve sözcüleri dillendirmişti, tutmadı. Sonra MİT tırları ile bunu FETÖ dillendirdi, yine tutmadı. Bu sefer suç örgütü lideri ile geldiler. Son yıllarda gıdım gıdım gelen zamlarla her şeyin ateş pahası olduğu gibi, Sedat Peker’de her şeyi birden boca etmiyor. Gıdım gıdım veriyor. İzlenme sayılarına bakınca da videolara itibar edildiği anlaşılıyor.

Diğer tarafta ise hiç kimse terör örgütlerine ADB, Almanya, Rusya ve Fransa’nın binlerce tır silah verdiğinden bahsetmiyor. Kimse ABD’nin dünyada uyuşturucu trafiğini yönettiğini söylemiyor? Hep birlikte Türkiye’yi mahkûm etmek istiyorlar.

Sedat Peker’in silah vermesine gelince bu değirmenin suyu nereden geliyor da canı isteyince silah veriyor, canı isteyince lüks hotellerde kalıyor? Kaçak yaşamanın bir bedeli yok mu? Bu bedeli nasıl ödüyor?

Türkiye’nin operasyon yaptığı ülkeler

Peker, Karabağ’da, Libya’da, Katar’da, Suriye’de yapılan son derece başarılı ve stratejik operasyonları “para”ya indirgeyerek itibarsızlaştırmaya çalışıyor ve ekliyor Filistin’e neden İHA göndermiyorsunuz? Bir de üst perdeden parasını da biz toplayalım diyor. Bu kadar bilgi sahibiyim diyeceksin Siyonistlerin İsrail’i gözleri gibi koruduklarını bilmeyeceksin? Büyük İsrail planlarından habersiz olacaksın? Ayrıca Türk Devleti o bölgede yaptığı her şeyi de anlatmak zorunda değil?

İddiaların üzerine ısrarla gidilmelidir.

Türkiye uluslararası alanda önemli operasyonlar yaparken diğer tarafta bulundukları makamlardan güç devşirerek, devşirdikleri gücü kendi hesabına kullananların bu operasyonları itibarsızlaştırmasına fırsat verilmemelidir. Çünkü Türkiye’nin yurtdışında yürüttüğü operasyonlar son derece önemlidir.

Devletteki görevi varken, usulsüz zenginleşenlerin mal varlıklarına toplumun vicdanını rahatlatmak için el konulmalıdır. Toplumun tüm kesimlerinde gelir adaleti sağlanmalıdır.

Peker, cinayetten, uyuşturucudan, rüşvetten, tapudan bahsediyor. İsim yer ve tarih veriyor. Bu iddialar titizlikle araştırılmalıdır ve hukuk devletinin gereği ne ise yapılmalıdır.

Daha önceki yazılarımda da ifade etmiştim. Devlet kurumları, maişet kapısı değildir. Devlet millete hizmet etme kapısıdır. Adama göre iş ayarlamaktan vazgeçilerek, işe göre adam seçilmelidir. Liyakatli insanlara görev verilmezse kendi çıkarı için suç örgütleri ile düşüp kalkan, “devlet adamlığına” sığmayan davranışlar görmek zorunda kalırız. 

Devlet nasıl sevilir?

Sorunlara bulaşanlar, derine dalanlar bir çırpıda devleti sevdiğini söyleyiveriyor. Devlet konuşarak, sözle sevilmez. Devlet davranışla sevilir. Kamu malları “yetim malı” gibidir, devlet hazinesi ve vazifeleri ise devlet kademelerinde çalışan kişilere bir emanettir. Kim bu emanete layığı ile sahip çıkarsa devletini sevmiş olur. Ömer b. Abdülaziz’in Halife olunca gayrimenkullerini, kıymetli eşyalarını, hanımının mücevherlerini hazineye koydurduğu, Halifelik görevi karşılığında maaş almayı reddettiği gibi! Halkın gıpta ettiği bir yaşam tarzı ile devlet sevilmez. Ancak hırslı insanların sayısı artırılır.

Sedat Peker, bir dahaki sefere Tayyip Abi ile konuşacağım dedi. Masasındaki zarflara bakınca özü bitip posası çıkana kadar konuşacağa benziyor.  Sonunda ya vadesi dolacaktır ya da bir devlete itirafçı olup hayatına devam edecektir.

Yazarın Diğer Yazıları