
Muhafazakâr Seçmenler
Kerim Küçüksarı
Siyasi partiler milletvekili aday listelerini netleştirdi. İl ve ilçelerde seçim çalışmalarını startı verildi. Bu seçimde hem solda, hem de sağda bulunan muhafazakâr seçmenlerin yarışını göreceğimiz bir seçim olacak.
Daha önceki yazılarımda da belirttim insanlar ve kurumlar arasında bir ayrım yapılacaksa şayet “iyi” ile “kötü” yani “hak” ile “batıl” ayrımı yapılmalıdır. İnsanların ve kurumlar hakkında bir değer yargıya varmak için ortaya koyduğu davranışlara bakarız. Bu davranışlar “iyi” ise “hak”tan yana ise takdir ederiz, yok eğer “kötü” ise “batıl”dan yana ise kabul etmediğimizi belirtiriz.
Şimdilerde durum öyle bir hal aldı ki anlaşılması, anlamlandırılması neredeyse imkansız. İster PKK, ister LGBT destekçisi ol Kılıçdaroğlu’nu destekliyorsan sen bir demokrasi kahramanısın. Yok eğer Erdoğan’ı destekliyorsan hainsin, sarayın adamısın.
Diğer tarafta Erdoğan’ı destekliyorsan iyisin, hoşsun, ülkenin kalkınmasına ve geleceğine hizmet ediyorsun, yok eğer Kılıçdaroğlu’nu destekliyorsan neredeyse din düşmanısın, hainsin. Ülkenin tüm kazanımlarını kaybettirecek, ülkeyi “dış güçlere teslim edecek” adamsın.
Bu ülke ne ara bu hale geldi? Anadolu irfanına ne oldu? Siyasi partiler seçimleri kazanacak, kürsülerden salvolar savrulacak, daha sonra yemeklerde, hollerde bir araya gelip kahkahalar atılacak. Sevgili dostlar tablo gerçekten böyle. Bir siyasi parti için çevrenizi, arkadaşlarınızı kırmayın, olayların gerçeğine vakıf olsaydınız zaten kırmazdınız!
Şöyle düşünün; Konya’da CHP birinci parti olamaz, belediye başkanlığını alamaz, AK Parti’de İzmir’de birinci parti olamaz, belediye başkanlığını alamaz. Her iki tarafta muhafazakâr. Değiştirmeye de çalışmayın, hak ve batılın mücadelesini hayatın her alanında verirsek şayet her şey kendiliğinden değişir bunu unutmayın.
Bu seçim milletvekili adaylarının seçimidir, kendilerini daha önce ne kadar anlatmışlarsa, seçim döneminde yine kendilerini ne kadar tanıtabilirlerse seçmeni ikna ettikleri oranda oy alacaklar.
Bir hususu ifade etmeden geçmeyeyim. Milletvekili listelerinde Ereğli adaylarını yıllardır takip ederim, ne hikmetse (bazı istisnalar hariç) Ereğli adayları neredeyse seçilemeyecek yerlerden aday konuluyor. Bu durum Ereğlililerin şehrine yeterince sahip çıkmamasından kaynaklanıyor sanırım. Tekrar etmekte fayda var Ereğli merkeze çok uzak bir ilçe ve kamu hizmetlerinden beklenildiği kadar faydalanamıyor. Bu ve burada sayamayacağım pek çok nedenden dolayı “il olmalıdır.” Bu seçim ve bir sene sonrasında yapılacak olan yerel seçimler tarihi bir fırsattır.
Unutulan İbadet ZEKAT!
Dostlar Ramazan ayının içerisindeyiz. Ramazan geldi ve hızla gidiyor. Zengin ile fakir arasındaki makas her geçen gün açılıyor. Birçok yerde şahit oldum. Fakirin, zenginin malındaki hakkı verilmiyor! Bu sebeple zenginler fakirlere borçlu! Borçlu olarak gezmeyin, son nefesin nerede ne zaman verileceğini hiç birimiz bilmiyoruz.
Unutmayın zekat sahip olunan maldan verilir. Evimiz, arabamız, arazimiz, sahip olduğumuz “mal” cinsi ne varsa hepsinin zekatının verilmesi gerekir. 40’ta 1 olarak tarif edilen zekat “züğürdün” zekatıdır. Zekat verirken “artan”ı vermeye, canınızı acıtacak kadarını vermeye özen göstermelisiniz. “Mal ve evladın yarar sağlamayacağı günün şiddetini unutmayın.
Sadece makam sahiplerinin değil, her seviyeden insanımızın ayağı kayıyor. Haram para cüzdanda durduğu gibi durmuyor. Bir toplum kendini değiştirmedikçe Allah onları değiştirecek değildir.
Artık namazlar bile kılınmaz hale geldi, Kur’an öksüz okunmuyor. Üçüncü dünya ülkelerinde adalet arayanlar bir Müslüman ülkeyi tercih etmiyor, Avrupa ülkelerine kaçıyor. İnandığımız gibi yaşamayınca, yaşadığımız gibi inanmaya başladık. Uzakta aramayın!
Bunun sorumlusu kim?